Güncelleme Tarihi:
Kedi Hürrem’in maceraları
Kanuni-Hürrem aşkı çizgi-şiir oldu. Ancak buradaki Hürrem, padişahın kalbini çalan bir sarman
‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisiyle tarihin sararmış sayfalarından çıkıp televizyonun renkli dünyasında tekrar hayat bulan Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’ın hikâyesi şimdi de çizgi-şiir oldu.
Barış Pirhasan’ın yazdığı şiirsel metne Ceren Oykut’un çizgileri eşlik ediyor. İletişim Yayınları’nın çıkardığı kitapta Hürrem sevimli bir sarman kedi.
Bir gece saray mutfağında padişah
için hazırlanmış mis gibi sülünü aşçı
ve yamakların dalgınlığından yararlanarak kaptığı gibi kaçmaya başlıyor. Önde mutfak ekibi hemen arkalarında ellerinde palalarıyla yeniçeriler, ağzındaki sülünle kanatlanmış sevimli sarmanı kovalıyor. Bir çift altın sırma pabuca çarparak düşürüyor ağzındaki sülünü sarman. Önce duvara çarptığını zannediyor.
Saray ahalisi iki büklüm eğilmişken,
o kaldırıp minik kafasını taa gözlerinin içine bakıyor haşmetli padişahın ve
narin bir ‘miyaavvv’ çekiyor. Sonra dolanıyor sultanın ayaklarına. Sülünü yemesine izin veriyor Süleyman. Ve bitirdiğinde kucağına alıp “Senin adın Hürrem olsun” diyor ve gıdısını okşayarak has odanın yolunu tutuyor.
Sarayın efendisi, padişahın gözdesi oluyor bundan sonra Hürrem.
Artık halvete sokulan cariyeleri
bile gözü görmüyor padişahın. Varsa yoksa Hürrem.
Hatta Çin sefiri kendi kendine
hareket eden bir oyuncak fare bile
hediye getiriyor onun için.
Valide Sultan ile Damat İbrahim, padişahı avucunun içine alan bu
‘şeytan’ı ne yapıp edip uzaklaştırmak istiyor saraydan.
Bu kumpasın Osmanlı İmparatorluğu’na nelere mal olduğunu kitaptan okursunuz artık.
Hürrem’den kurtuluş yok anlayacağınız.
Kültür Bakanı hangi karikatürü neden beğendi
Çizginin en iyilerinin ödüllendirildiği törendeydim geçen salı akşamı. İstanbul Hilton Convention Center’da düzenlenen törenle Aydın Doğan Vakfı Karikatür Yarışması’nın ödülleri takdim edildi kazananlara.
Bu yıl 28’incisi düzenlenen yarışmanın ödül törenleri daha önce Ankara’da yapılırdı. Birkaç yıldır törenler İstanbul Hilton’da yapılıyor. Karikatür dünyasının ulaşımı açısından isabetli bir seçim bence ve bu tören mekanıyla iyice bütünleşti artık.
Yarışmanın birincisi İngiliz çizer Ross Thomson ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Aydın Doğan Vakfı Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın elinden aldı. Törenin ayrıntılarına girmeyeyim daha fazla, nasılsa haberlerden okumuşsunuzdur.
Bakan Günay ödül öncesi konuşmasında kültürel etkinliklerin yaygınlaşması ve bu tür yarışmaların yapılabilmesi için barış ortamının sağlanmasının önemine değindi.
Tören öncesi ödül kazananların ve finale kalanların sergilendiği alanı hızlıca dolaşmış ve karikatürleri incelemişti.
Tören bitiminde tekrar mikrofonun başındaydı Günay. Çok beğendiği bir karikatürden söz etti, keşke o da ödüllendirilseydi diye. Tam bir algıda seçicilik ya da özdeşleşme durumu.
O karikatürde, sahnede konuşma yapan bir politikacı ve salondakilerden ayrı kürsünün hemen yanında yaşlı bir kadın. Politikacıyı dinliyor, arkasında tuttuğu ellerinden birinde kırmızıbiber, diğerindeyse çiçek var. “İşte bizim durumumuz böyledir” diyor Günay; “Beğenirlerse çiçek verirler, beğenmezlerse ağzınıza biber sürerler.”
Aydın Doğan Vakfı Günay’a karikatürist Mehmet Kahraman’ın bu eserini hediye edecekmiş duyduğuma göre.