Gözde Kaynak
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2007 00:00
EvBahçe dergisi, Çolpan İlhan’ı Kanlıca’daki evinde ziyaret etti. Sohbete oğlu Kerem Alışık da katıldı. İlhan, sonsuza kadar aşık olarak kalacağı tek insan Sadri Alışık’la en güzel zamanlarını geçirdikleri bahçede soruları yanıtladı.
Kanlıca... Yetmez mi ismini duymak uzaklara dalmak için? İstanbul’un en İstanbullu semtlerinden. Yoğurdun, denizin, balığın ve senelerin kokusunu üzerinde taşıyan, Boğaz’a yakından bakabilen şanslı semt. Çolpan İlhan ve Kerem Alışık’ın evine doğru yol alıyorum. Evin önüne geldiğimde derin bir nefes alıp bahçeye giriyorum. Çolpan İlhan bahçeyle uğraşıyor. Önce beni fark etmiyor, sesimi çıkarmadan bekliyorum. Çiçekleriyle uğraşırken çok mutlu görünüyor. Aralarına girmek istemiyorum. "Aaaa, merhaba ne zaman geldiniz?" diyor. Bu sıcak merhabayla rahatlıyorum.
Manzara anlatılacak gibi değil. Rumelihisarı karşıdan bize bakıyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ise gökkuşağı gibi üzerimizde
yay çiziyor. Bu tablonun karşında yerimizi almak zamanı şimdi... Çolpan Hanım’ın o güzel sesinden hikayeler dinlemek istiyorum. Çolpan İlhan ve sonsuza kadar aşık olarak kalacağı tek insanın, Sadri Alışık’ın en güzel zamanlarını geçirdikleri bahçedeyim. Kamelyalı Kadın, eski günlerden bahsederken gözlerindeki buğuya engel olamıyor... Sohbet, aşk dolu. Sadri Bey hastaneyken her an yanında olan Çolpan Hanım bu bahçeyi anlatmış hayata bağlamak için ona hep: "Gideceğiz, yine güzel günler göreceğiz." Evet, gelmişler ve Sadri Alışık gözlerini hayata kapayana dek de burada kalmışlar.
Hayata dönme vaktiTüm anılarla, eksik kalan yaşanamayacaklarla, Turist Ömer’in yokluğuyla yüzleşme korkusu sarıyor Çolpan İlhan’ı. Gelmek istemiyor buraya eşini kaybettikten sonra. Kerem Alışık, "Orada olmalıyız, orada babamla olmalıyız" diyor annesine. Ve bu bahçe tekrar neşe bahçesine dönüşüyor. Üç neslin hayallerine ortak oluyor. Babaanne Çolpan İlhan, Baba Kerem Alışık ve küçük Sadri sayesinde.
Yaşanmışlıklar bahçesi
Kerem Alışık da geldi... Telaş içinde. Köprü üzerindeki kalabalığın farkındayız... Eve ulaşmanın zorluğunun da. Hemen sohbetin içine giriveriyor. Bahçeye şöyle bir bakıp, "Bu bahçe yaşanmışlıkların bahçesi. Bu çiçekler ne zaman dikilmiş olurlarsa olsunlar yılların izlerini taşıyor. Anılar yaşatıyor onları" diyor.
Çolpan Hanım araya girip geleneksel pazar günlerini anlatmaya başlıyor. "Bütün aile, burada toplanırdık, hálá da bu geleneği sürdürüyoruz. Sabah kahvaltısından, akşam yemeğine kadar bahçeyi terk etmiyoruz" diyor. Ayrı evleri olmalarına rağmen, bu bahçe onları birbirlerine sımsıkı bağlıyor.