Küçüklerin büyük reytingi

Çocukların ‘‘herşeyi’’ bilmelerine şaşırmaktan vazgeçtik. Ama hayal güçleri karşısında etkilenmemek mümkün değil. Onlara göre, Demirel ‘‘hayalet’’, Ali Şen ‘‘şutbolcu’’, Tansu Çiller ‘‘spiker’’. Pazar günleri Kanal D'de yayınlanan ‘‘Çocuktan Al Haberi’’ programında, yaşları 3,5 ile 6 arasında değişen çocuklar, Berna Laçin'in sorularını cevaplıyor. Bu hafta 29. bölümü yayınlanan program, dergi ve gazetelerde defalarca haber oldu, hatta,

küçüğün biri ‘‘Enişte kimdir, ne yapar?’’ sorusuna ‘‘Hırsızlık yapar’’ diye cevap verince, gazete manşetlerine taşındı. Pazar günlerinin en fazla izlenen üç programından biri, reytingi 9 ile 11 arasında değişiyor.

Programdaki sorular 7 kişilik bir ekip tarafından hazırlanıyor. Güncelliğin yakalanmak istendiği haftalarda gazeteler taranıyor. Sözlükler taranarak, deyim ve atasözlerinden yararlanılıyor. Bütün çocukların bileceği kadar kolay ya da hiçbirinin bilemeyeceği kadar zor sorular hazırlamamaya özen gösteriliyor. Bir de ölüm, cinayet vs. gibi kavramlarla çocukları tedirgin etmeme prensibi benimseniyor.

Yapımcı Erdal Altınay, bu deneyimden sonra çocuklara olan bakışının değiştiğini söylüyor: ‘‘Kesinlikle daha bir çeki düzen veriyorum kendime. Benim de küçük bir oğlum var. Eğer duymasını istemediğim bir şey varsa, o başka bir odadayken bile konuşmuyorum. Çünkü çocuklar radar gibiler, herşeyi algılıyorlar. Büyüklerin en büyük yanılgısı, onların çocuk olduğunu düşünmeleri.’’

Altınay, anaokullarında ve yuvalarda yapılan çekimler sayesinde, çocukların iç dünyalarına ve ‘‘gündemlerine’’ daha yakından tanık olduklarını anlatıyor: ‘‘Çocukların yüzde sekseninin ilgi konusu, aşk, cinsellik, evlilik gibi kavramlar. Herkesin sevdiği, hoşlandığı, aşık olduğu biri var.’’ Altınay, bazı ilginç çekimleri ekrana yansıtamadıklarını da ekliyor. Yine yuvada yapılan bir çekimde, beş yaşındaki bir kız çocuğu, evlilik ve çocuk doğurmakla ilgili bir soruya şöyle cevap vermiş: ‘‘Erkekler genellikle kaba oluyor. Onu kullanmak için evleneceğim. Çocuk yapıp bir ay sonra ayrılacağım. Küstahça, kaba davranıyor erkekler.’’ Bütün çekim ekibinin ağzı açık kalmış, bu bölümü yayınlamamışlar. Ekranda görmediğimiz bölümler gördüklerimizden daha şaşırtıcı olabiliyor zaman zaman. Altınay'ın bir başka gözlemi de, sosyo ekonomik düzeyle zeka seviyesinin doğru orantılı olması.

Programın yönetmeni Necip Meklim'e göre çocukları konuşturmak o kadar da kolay değil: ‘‘Sorulara cevap

vermeleri için, sizden daha akıllı olduklarını düşünmeleri gerekiyor. Onların sizden daha çok şey bildiğine inandıramazsanız cevap gelmez. Öbür türlü çocuk olduklarını düşünüp susmayı tercih ediyorlar.’’ Meklim, çocukların gündemi ne kadar iyi takip ettiklerini bu programla daha iyi anladıklarını da ekliyor.

Böyle buyurdu çocuk!

Bedava sirke mi daha tatlıdır, parayla alınan bal mı?

- Sirke, çünkü bedavadır.

Milletvekilinin kavga etmesi

doğru mudur?

- Yanlıştır.

Niye?

- Çünkü doğrusunu bilmiyorlar.

İnsanların başına çorap örülür mü?

- Evet. O çorabı soygun yaparken giyerler.

Bulutların üstünde yürünür mü?

- Yürünmez, çünkü yanları yok.

Kumarhanelere kimler gider?

- Bazı kötü şarkıcılar.

Kalecinin karnı gol yiyince doyar mı?

- Doymaz.

Niye?

- Çünkü top ağzına sığmaz.

Rüşvet nedir?

- Çocuk bahçesine ev yaptılar. Birilerine para verdiler.

Rüşvet nedir?

- Rüşveti seviyorum çünkü işime yarıyor.