Güncelleme Tarihi:
Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?
- İlkokuldan beri oyuncu olmayı istiyordum. Çanakkale’de yaşıyorduk. Orası küçük bir yer olduğu için oyunculuğa karşı bir önyargı vardı. Ailemden kaçarak bir tiyatro topluluğuna yazıldım. Kaçak kaçak provalara gidiyordum. Kullanılmayan bir kilisede prova yapıyorduk. Bütün koltuklar bitli pireli olduğu için ben de bitlendim.
Sonra?
- Bir gün annem beni takip etmiş. Kiliseden içeri girdi, ben hemen sahnenin arkasına koştum. ‘Gel buraya’ diye yanına çağırdı. ‘Sen bu yola baş koyduysan ben seni her zaman en önde alkışlayacağım’ dedi. Sonra kilisenin koltuklarını kendi değiştirtti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde konservatuvar bölümü açılınca annem de beni sınav yazdırdı. O sınavı birincilikle kazandım. ıki sene önce de mezun oldum.
Konsevatuvardan mezun olduktan sonra ekranla tanışman nasıl oldu?
- Okulum biter bitmez Star TV’de “Hakan’la Geziyorum” programında sunuculuk yaptım. ılk sinema filmim olan Rina’da Gökçe karakterini oynadım. Sonra birkaç bölüm çeşitli dizilerde yer aldım. şimdi ise “Öğretmen Kemal” dizisinde Dilara karakterini canlandırıyorum.
Nasıl bir karakter Dilara?
- Dizi, kolej gençlerinin sorunları ve hayatlarını anlatıyor. Kolejde gruplaşmalar var; iyiler ve kötüler diye. Ben kötülerin yanındayım. Okulun şeytanı yani. Tehlikeli bir kız, erkeklerle uğraşmayı çok seviyor. Yeni yeni insani yönleri ortaya çıkıyor. şu an akli dengesini yitirmek üzere.
DİLARA GİBİ CADIYIM
Neden?
- Yanlışlıkla birini vurdu. şimdi onu sürekli hayalinde görüyor. Aslında vicdanı onu rahat bırakmıyor.
Kötü bir karakteri canlandırmak nasıl?
- Keyifli bir şey. Bakışı tarzı bana oynarken daha çok keyif veriyor. “Rina” filmindeki Gökçe karakteriyle karşılaştırdığımda mesela arada çok büyük farklar var. Orada saçlarım uzun ve kahverengiydi. Oyunculuk sınavlarına hazırlanan çok masum bir kızı oynamıştım. Gökçe çok naifti Dilara tam tersi. Ben Dilara’yı oynamaktan daha çok keyif alıyorum. Çünkü ben de biraz cadıyımdır.
Bundan sonra oyunculuk için belirlediğin hedefler var mı?
- Sinema filmi çekmek çok istiyorum. Oyunculuğu çok seviyorum. Uç rolleri canlandırmayı çok isterim. Bir genelev kadını olabilir, şizofren bir kadın olabilir. Sıradan rollerdense uğraştıracak ve zorlayacak roller oynamak istiyorum.
Tanınmaya başlandıktan sonra yolda yürürken başına enteresan bir şey geldi mi hiç?
- Geçen gün teyzenin biri saçımı çekti. “Sen ne ahlaksız kızsın anan babam yok mu senin?” diye bağırmaya başladı. Teyzeciğim ‘o rol’ diyorum ‘Banane senin rolünden’ diyor. Arada başıma böyle şeyler gelebiliyor. Geçen gün de Facebook’ta yapılan bir ankette “Öğretmen Kemal” dizisindeki okulun en sevimli kızı seçilmişim. Çok enteresan.
Gençlik dizisinde oynayan bir oyuncu olarak “Küçük Sırlar”ı nasıl buluyorsun?
- Ben Ayşegül karakteri için “Küçük Sırlar”ın görüşmesine gitmiştim. Ama olmadı. ıçimde çok kaldı. ‘Neden ben olmadım’ diye çok üzülmüşüm. Ama sonra Dilara oldum. ınsanlar Su karakterini aynı “Öğretmen Kemal”deki Nehir’e, Ayşegül karakterini de aynı Dilara benzetiyorlar.
Neden role kabul edilmediğini söylediler mi?
- Hayır.
BARIŞ FALAY HAYRANIYIM
Hangi oyuncuları izlemekten keyif alıyorsun?
- “Aslıhan Gürbüz’ü çok başarılı buluyorum. Barış Falay’ı da izlemeye doyamıyorum.
Kenan İmirzalıoğlu mu Barış Falay mı desem?
- Yine Barış Falay derim. (gülüyor)
OKULUN ERKEĞİYDİM
Oyunculuk dışında neler yapmaktan hoşlanırsın?
- Yedi yıl tenis oynadım. Lisede kız futbol takımı kurmuştum. Okulun erkeğiydim yani. Mahalle takımındaki tek kız da bendim. Eskrim de yaptım bir sene. şimdi ise Ebru sanatını öğrenmek istiyorum. Hep erteledim ama yakın zamanda başlayacağım.
Oyuncu olmasaydın ne olurdun?
- Ya marangoz ya da terzi olurdum herhalde.