Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2005 00:00
Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor... Koca seneleri arkamızda bırakıyoruz, neler yaşanıyor bitiyor, ama şu cahillik bitmiyor. Olayların çok içine mi gömüldüğümden bilemiyorum, ama şu motosiklet konusunda kendini eğitmeyen, bilgilendirmeyen ve motorcu diye geçinen arkadaşları anlamakta iyice güçlük çekmeye başladım.
Ya da istiyorum ki mesela, yeni yılda elimde sihirli bir değnek olsun, tüm motor sevdalılarının kaskına dokundurayım ve herkes gerçek, bilinçli motorcu olsun. Çok kızgınım... Yeni yıla kızgın girmemek lazım di mi? Ama napayım kızgınım işte yine... Kızgınım, çünkü istiyorum ki 2006’da kimse motoru, ona buna hava atmak, kızlara, oğlanlara caka satmak maksatlı alıp kullanmasın. Hava atacağım diye aldığı 800-1000 hatta 1100-1200 cc’lik aletlerle bir yerlerde patlamasın. Böylece, kimsenin canı yanmasın. Yine ne saçmalıyorum yahu ben? Saçmalıyorum, çünkü benden daha beter saçmalayan arkadaşları duydukça sinir sistemimdeki değişimlere engel olamıyorum. ‘Nerden çıktı şimdi bunlar?’ demeyin acele etmezseniz anlatacağım.
Geçenlerde hasbel kader bulunduğum bir ortamda, tanımadığım iki motor sevdalısının konuşmalarına istemeyerek, yok yok açık konuşacağım, çok da isteyerek, kulak misafiri oldum: ‘Oğlum sen niye gittin CBR 600 aldın ki? Aldın mı, binlikten aşağı almıcan. Ya ben şu yeni gsxr 1000’lerden alıcam bi tane, alet fena kaçıyomuş. Bir de tipini gör ki yakıyo yakıyo...’ ‘Doğru diyosun ya asıl motor onlar da, işte başlangıç motoru diye aldım bunu.’ ‘Aman abi ne fark eder 600’lük 1000’lik. Aldın mı adam gibisini alcan...’ ‘600’lük maltıyüzlük, ama bakma her 3 fıstıktan biri bakmıyosa namussuzum.’
Ne başlangıç mı? CBR 600 başlangıç motoru, öyle mi? Kulaklarıma inanamadım. Gerçi arkadaşın derdi belli, kızlar bakıyorsa 10 numara motordur o, onun gözünde... Arkadaşın başlangıç motoru olarak aldığını söylediği motor 117 beygir, 163 kilo. Kilo başına 0.7 beygir düşüyor ki bu çok ciddi bir güç. Hele acemi biri için rahatlıkla bunun bir felaket olabileceğini söyleyebiliriz. Burada olay CBR değil elbette. Onun gibi 600’lük denilip, başlangıç motoru zannedilen bir sürü model var. Şimdi olaya biraz daha teknik bakalım. Herhangi bir 600 cc lik Racing motosikletin, motor gücü 100-125 beygir arasındadır. Bu gücü 11500 rpm (devir/dakika) ile 13000 rpm’de sağladığını düşünelim. Yani, krank dakikada 11500 kez dönüyor. Bu da saniyede yaklaşık 191 defa dönüyor demektir. Bu ciddi bir rakam. Ve bu motorların 0 kilometreden, 100 kilometreye çıkmaları yalnızca 2-3 saniye sürüyor. Acemi birinin bu gücü kontrol etmesi mümkün olabilir mi? Etmeye çalışır da beceremezse başına gelecekler bir felaket olmaz mı? Peki, bu hatunlara hava atacağım diye göze alınabilecek bir risk mi?
BEDELİ ÇOK AĞIR
Şimdi motosiklet sevdasıyla yanıp da, biran önce bu sevdasına kavuşmak isteyen ve neyle, nasıl başlayacağını bilemeyenlerdenseniz lütfen bu kısmı iyi okuyun. Kendimden örnek vererek anlatacağım. Motosiklete binmek, bu hayatta benim başıma gelen en güzel işlerden biri. Pek çok motorcu için de bu böyledir. Ancak bilinçli bir motosiklet kullanıcısı olamayıp, kendimi eğitmeye çalışmasaydım, aman daha da güçlüsü, daha da süslüsü, daha da bilmem nesini alayım deseydim, bu işi öğrenmek, bilgi sahibi olmak ve layıkıyla, tehlikeleri minimuma indirerek binmeyi umursamasaydım, muhtemelen şu anda size ‘Motosiklete binmek bu hayatta başıma gelen en kötü şeydi’ derdim. Rica ediyorum, ya bilinçli bir motosiklet sevdalısı olun, ya da bu sevdadan vaz geçin. Çünkü bu işi layıkıyla yapmamanın bedeli bazen çok ağır oluyor.
AVRUPA’DA İKİ SENE
Avrupa’da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, 50-200 cc’lik bir motosikleti en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200-400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Bundan sonra da seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc’li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini daha büyük cc’li bir motosikleti layıkıyla kullanabileceğine ikna edene kadar. Gelin görün ki, maalesef, ülkemizde bizler kendi yeterliliğimize kendimiz karar veriyoruz ve en kısa zamanda daha büyük motosikletlere göz dikiyoruz.
KENDİMİZİ EĞİTELİM
Diyeceğim o ki, motor sevdası ile yanıp tutuşuyorsanız, bir gün sizin de o sevdaya kavuşmanız muhtemeldir. Bu sevdanın mutlu sonla bitmesi için lütfen biraz zaman ayırın. Kendinizi eğitin. Ülkemde her şey o kadar da umutsuz değil. Çok profesyonel eğitim veren kurumlarımız var çok şükür. Hepsi düşündüğünüz kadar büyük paralar da istemiyor. Bu da yetmez, her daim kendinizi bu konuda bilinçlendirin ve eğitin. Bana sorarsanız, agresif olmayan, küçük hacimli, hafif bir motosikletle başlayın bu serüvene. Ve motosikleti asla bir hava atma aracı, caka satma vasıtası olarak düşünmeyin. Küçük motosikletin karizmayı çizdireceğini düşünen zihniyet kendi kaportasını çizdirir. Evet, motosikletin karizması vardır, ama motosiklet karizma aracı değildir. Motosiklet özgürlüktür. Motosiklet hayattan kendinize zaman çalmaktır. Motosiklet bu dünyanın tüm çirkinliklerinden arınmaktır. Hatta motosiklet bazen nefes almaktır. Yeni yılda her şey gönlünüzce olsun...