Güncelleme Tarihi:
Aldatmalar.
Hayatları etkileyen, değiştiren, kesiştiren, ayıran, parçalayan, birleştiren, zaman zaman mutlu ediyor gibi görünse de aslında mahveden aldatmalar.
Tutku.
İntikama, ölüme, cinayete, aldatmaya, hayatların mahvolmasına neden olan tutku.
Aşk.
Tutkuya dönüşen, aldatmaya neden olan, hayatları güzel kılan, bazen de mahveden aşk.
Pişmanlık.
Hayatın vazgeçilmezi, geçen yıllara, kimi zaman yaptıklarımıza, kimi zaman ise yapamadıklarımıza duyulan pişmanlık.
İçiçe geçen aldatma, tutku, aşk hikâyeleri, müthiş mekânları, birbirinden ünlü oyuncuları ve içe işleyen müzikleriyle tüyleri diken diken eden bir filmle karşı karşıyayız.
ÇEMBER TAMAMLANIYOR
Öyle maymun iştahlı olduk ki, iki saat boyunca tek bir hikâye izlemek yerine birden çok hayatı, öyküyü seyre dalmaya, farklı kısa filmler izlemeye bayılıyoruz.
Bir de bu hikâyeler zeki senaryo oyunlarıyla birbirlerine bağlanırsa değmeyin keyfimize.
360 da bu trendi başlatan Meksika filmleri gibi farklı hikâyelerin ardı ardına dizildiği bir yapım.
Film, adına uygun bir şekilde çemberi, halkayı tamamlıyor.
Önce kopuk gibi görünse de ilerleyen dakikalarda şaşırtıcı bir şekilde birbirlerine bağlanan hikâyeler bunlar.
Çarpışma’daki kadar etkili oldukları söylenemez ama yine de merak ve keyifle izleniyor.
OSCAR’LI İSİMLER
360’da kamera arkasındaki isim Tanrı Kent (Cidade de Deus) ile adını duyuran ve Oscar’a da aday olan Fernando Meirelles.
Merielles, Tanrı Kent’in ardından John La Cerra’ın romanından Arka Bahçe (The Constant Gardener) ve Jose Saramago’nun romanından Körlük’ü (Blindness) beyazperdeye uyarlamıştı.
360 ise Avustralyalı yazar Arthur Schnitzler’in 19. yüzyılın sonlarında yazdığı ‘La Ronde’ adlı oyunun serbest bir uyarlaması.
21. yüzyıl ilişkilerini mercek altına alan senaryo, Kraliçe (The Queen) ve Nixon’ın Oscar’lı kalemi Peter Morgan’a ait.
KATMER KATMER AÇILAN BİR HİKÂYE
360’ın en büyük özelliği katmer katmer açılması.
İlk iki karakter film ilerledikçe diğerleriyle ilişkilendiriliyor, bu gelişim son karaktere kadar katlanarak devam ediyor.
Böyle bir filmin izleyici için en çekici yanı, senaryoyla ilgili merak uyandırması. Kimin hayatı kiminle nasıl çakışacak diye merak edip duracaksınız.
Diğer yanda ise filmin bir bütün olarak oturmuş bir hikâyesi olduğu söylenemez.
DÜNYA KÜÇÜK HERKES HER YERDE
360, ‘dünya küçük’ cümlesinin bir sağlaması gibi.
Viyana’da başlayan hikâye Paris, Londra, Bratislava, Rio, Denver ve Phoenix’e gidiyor, geliyor.
Karakterler oradan oraya sürüklenirken, farklı şehirlerde bir araya gelip, çemberin bir parçası oluveriyorlar.
360 için kısa hikâyeler filmi de denebilir.
Paris Seni Seviyorum ya da New York Seni Seviyorum tarzı filmlerden tek farkı hikâyelerin birbirleriyle bağlanmış olması.
Bu bağlantılar bir kanera bırakılsa, her hikâye kendi içinde kısa filme dönüşebilir.
EN ETKİLEYİCİ HİKÂYE PARİS’TEKİ DİŞÇİDEN
Böyle bir filmin en büyük dezavantajı kimi hikâyeler ilgimizi çekerken kimilerinin pek de etki bırakmıyor olması.
360’daki hikâyeler dizininde en etkilisi herkes için farklı olacaktır.
Beni en çok vuran, Fransa’da yanında çalışan evli bir kadına aşık olup, kendi doğruları ve ahlâki olgular arasında gelgitler yaşayan Müslüman dişçininki oldu.
Bratislava’da yaşayıp Viyana’ya telekızlık yapmaya gelen Mirkha ve ona yolda eşlik eden kız kardeşi Anna’nın hikâyesi her ne kadar klişe olsa da, neredeyse filmin merkezinde gibi.
Onlarla açılan film yine onlarla kapanıyor ve 360 tamamlanmış oluyor.
Kabul etsek de etmesek de başka insanların ilişkilerine, hayatlarına göz atmak hepimizin hoşuna gider.
Bu film de, bu arzumuzdan ve duygumuzdan fazlasıyla yararlanıyor.
Anthony Hopkins, Jude Law, Rachel Weisz gibi oyuncuları izlemek zaten hep keyif veriyor.
Fazla bir derinliği olmasa da güzel bir karışım var karşımızda.
360 hafta sonu için gayet iyi bir seçenek.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
Eski topraklar silah başında
Yaşlanan ama eskimeyen aksiyon filmleri yıldızları Cehennem Melekleri 2 ile vizyonda. İkinci filmde yönetmen koltuğuna Stallone yerine Simon West otururken, senaryoda Dave Callaham ve Sylvester Stallone’nin imzası var. Kadro ise hayli genişlemiş durumda. Arnold Scwarzenegger daha fazla görünüp, Terminatör’e, ‘geri döneceğim’ tarzı göndermelerle gelirken, yeni filmin asıl sürprizi Jean Claude Van Damme oluyor. Van Damme hikayenin soyadına uygun kötü karakteri Jean Vilain olarak kendinden hayli nefret ettiriyor.Kadrosunda Arnold Schwarzenegger, Jean-Claude Van Damme,Chuck Norris, Terry Crews, Mickey Rourke, Dolph Lundgren gibi aksiyon sinemasının gözde yıldızlarını da barındıran film Amerika ile aynı anda ülkemizde de vizyona girdi. Eski toprakların birbirleriyle dalga geçtikleri sahneler hayli esprili. Mizahı yerinde bir filmle karşı karşıyayız. Filmin en duygusal ve ciddiye alınır sahnesi ise grubun en gencinin acımasızca öldürüldüğü sahne. Bu insanı derinden etkileyen ölüm sahnesini saymazsak eğlence dışında etkisi olmayan, sayısını saymakta zorlanacağınız kadar çok insanın öldürüldüğü bir film var karşımızda. Cehennem Melekleri 2’nin aksiyon sahnelerinin başarısı, özellikle de açılış sahnesinde yükselen adrenalin hayli hoş. Türün meraklısı iseniz ve birbirinden ünlü eski yıldızları bir arada görmek isterseniz bu aksiyon dolu intikam hikayesi tam size göre.
Lincoln vampirlere karşı
Köleliği kaldırmasıyla tarihe yazılan Abraham Lincoln’ün asıl mesleğini nasıl bilirsiniz diye sorsalar, çoğunluk avukat der. Ama bilinenleri unutun, Seth Grahame Smith’in Vampire Hunter’da ve aynı adlı sinema uyarlamasında Abraham Lincoln’ün asıl işi vampir avcılığı. Filmin proje ortakları Timur Bekmambetov ve Tim Burton. Başrolde Tom Hardy, Adrien Brody gibi güçlü adaylar arasından seçilen Benjamin Walker var. Hikâye, Abraham Lincoln’un ‘gizli günlükleri’ üzerinden nasıl vampir avcısına dönüştüğünü anlatıyor. 19. yüzyılda Avrupa, vampirlerin işgali altında. Abraham’ın ailesi vatanlarından yeni dünya topraklarına vampirin zulmünden kaçarak gelmişler. Fakat kısa sürede Abraham burada da ailesini vampirler yüzünden kaybediyor. İntikam yemini eden Abraham, büyük oynuyor ve Amerika topraklarına başkan seçiliyor. 11 Güney Eyaleti ile Washington yönetimi arasında çıkan İç Savaş, vampirler ve insanlar arasındaki geçen iktidar mücadelesine dönüşüyor.
Tinker Bell periler dünyasında
Disney’in Faries bünyesinde 3D olarak tasarlanan ilk film olma özelliğini taşıyan ‘Tinkerbell: Gizemli Kanatlar’, Tinker Bell ve peri arkadaşlarıyla birlikte izleyicisini Kış Ormanı’nın büyülü dünyasında bir yolculuğa çıkartıyor. Burada merak ve macera duygusuyla Tinker Bell, inanılmaz bir keşifte bulunuyor ve perilerin dünyasında önlenemez bir şekilde değiştirecek bir sırrı gün yüzüne çıkartıyor.