Krizde batmamak için Türk markasına İtalyan ismi verdiler
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2008 00:00
25 yıl önce kurulan Motif Kuyumculuk, 1998 yılında Roberto Bravo adını aldı. Marka zamanla, ithal ettiği ürünlerle Rus ve Doğu Avrupa ülkelerine açıldı. Ardından Türk ve yabancı tasarımcılarla kendi takılarını üretmeye başladı. Şimdi İtalya, Rusya, Ukrayna, Yunanistan ve Moskova gibi 11 ülkede mağazaları var. Küpeden broşa, bilezikten yüzüğe kadar corner’larında pek çok ürün satan Türk marka, geçtiğimiz haftalarda da Nişantaşı City’s alışveriş merkezinde İstanbul’daki ilk mağazasını açtı.
Motif Kuyumculuk, Denizlili Mustafa ve Aytaç Kamar tarafından 25 sene önce, İstanbul Vezir Han’da toptancı olarak işe başladı. İlk yıllarda her şey yolunda giderken, ikili, ekonomik kriz ve yabancı markalara olan ilgi nedeniyle bir farklılık yaratmaları gerektiğini düşündü. Mustafa Kamar, o dönemde Türkçe isimli markaların, firmalara mal satarken paralarını peşin almalarının bile zor olduğunu söylüyor: "Ürün sattığımız firmalar bize ödemeyi 5-6 ay sonra yapıyor, ithal markalara paralarını hemen veriyorlardı. 1994 sonrası zaten bu nedenlerle kuyumculuk firmalarının çoğu kapandı."
1997’de yeni bir isimle kendi markalarını oluşturmaya karar verdiler. Araştırmalar sonucunda İtalyan Roberto Bravo ismine karar verdiler. Söylemesi kolay ve akılda kalıcıydı. Yeni isimlerinin ilk atılımı olarak yeni bir binaya taşındılar. Kamar iki yolumuz vardı diyor: "Ya aynı takıları üretip yok olacaktık ya da diğer markaların önüne geçip yolumuza devam edecektik. Yabancı bir isimle marka yaratmak radikal bir karardı. Çünkü büyük paralar verip ürün ithal ediyorsunuz, bunların hiçbiri satılmayabilirdi."
TÜRKLER ÇİZİYOR İTALYANLAR SON DOKUNUŞU YAPIYOR
İtalya, Brezilya, Hindistan ve diğer dünya ülkelerinden mücevher ithal etmeye başladılar. Ürünleri özellikle Rus müşteriler tarafından tercih ediliyordu. Rusya ve Doğu Avrupa pazarına girmeye karar verdiler. Ardından Roberto Bravo’nun kurumsallaşması ve doğru şekilde tanıtılması için yurtdışında bir firmadan danışmanlık hizmeti almaya başladılar. Mustafa Kamar, bu hizmet sayesinde ithalattan vazgeçip kendi tasarımlarını yapmaya karar verdiklerini söylüyor:
"Hemen kolları sıvadık, tasarım ofisimizi kurduk. İtalya ve Brezilya’da freelance çalışan tasarımcılar bulduk. Türkiye’deki tasarımcılar tasarımları çiziyor, İtalya’dakiler son dokunuşları yapıyordu." 2000 yılında tamamı kendi tasarımları olan ilk koleksiyonları çıktı.
Daha seçkin bir marka olmak için Türkiye’deki 500’e yakın satış noktasını 65’e indirdiler. Yurtdışında büyümeye devam ettiler. Bugün Moskova, Gürcistan, Arnavutluk ve İtalya gibi 11 ülkede mağazaları var. Başka birçok ülkede ise satış noktaları bulunuyor. Türkiye’de corner’lar dışında İstanbul Nişantaşı Citys ve Ankara Panaro alışveriş merkezlerinde Roberto Bravo mağazaları var. Fiyatları 600-2500 dolar aralığında, ancak 100 bin dolara kadar çıkan özel tasarım parçalar da bulmak mümkün.
Roberto Bravo senede üç ana, iki ara koleksiyon çıkarıyor. Koleksiyonların hikayeleri olmasına özen gösteriyor. En son koleksiyonları da küresel ısınmaya dikkat çekmek için hazırlanan: GW. Koleksiyondaki takılarda doğadaki çiçek ve yaparakların kurumuş şekilleri var.
1997’de yeni bir isimle kendi markalarını oluşturmaya karar verdiler. Araştırmalar sonucunda İtalyan Roberto Bravo ismine karar verdiler. Söylemesi kolay ve akılda kalıcıydı. Yeni isimlerinin ilk atılımı olarak yeni bir binaya taşındılar. Kamar iki yolumuz vardı diyor: "Ya aynı takıları üretip yok olacaktık ya da diğer markaların önüne geçip yolumuza devam edecektik. Yabancı bir isimle marka yaratmak radikal bir karardı. Çünkü büyük paralar verip ürün ithal ediyorsunuz, bunların hiçbiri satılmayabilirdi."
TÜRKLER ÇİZİYOR İTALYANLAR SON DOKUNUŞU YAPIYOR
İtalya, Brezilya, Hindistan ve diğer dünya ülkelerinden mücevher ithal etmeye başladılar. Ürünleri özellikle Rus müşteriler tarafından tercih ediliyordu. Rusya ve Doğu Avrupa pazarına girmeye karar verdiler. Ardından Roberto Bravo’nun kurumsallaşması ve doğru şekilde tanıtılması için yurtdışında bir firmadan danışmanlık hizmeti almaya başladılar. Mustafa Kamar, bu hizmet sayesinde ithalattan vazgeçip kendi tasarımlarını yapmaya karar verdiklerini söylüyor:
"Hemen kolları sıvadık, tasarım ofisimizi kurduk. İtalya ve Brezilya’da freelance çalışan tasarımcılar bulduk. Türkiye’deki tasarımcılar tasarımları çiziyor, İtalya’dakiler son dokunuşları yapıyordu." 2000 yılında tamamı kendi tasarımları olan ilk koleksiyonları çıktı.
Daha seçkin bir marka olmak için Türkiye’deki 500’e yakın satış noktasını 65’e indirdiler. Yurtdışında büyümeye devam ettiler. Bugün Moskova, Gürcistan, Arnavutluk ve İtalya gibi 11 ülkede mağazaları var. Başka birçok ülkede ise satış noktaları bulunuyor. Türkiye’de corner’lar dışında İstanbul Nişantaşı Citys ve Ankara Panaro alışveriş merkezlerinde Roberto Bravo mağazaları var. Fiyatları 600-2500 dolar aralığında, ancak 100 bin dolara kadar çıkan özel tasarım parçalar da bulmak mümkün.
Roberto Bravo senede üç ana, iki ara koleksiyon çıkarıyor. Koleksiyonların hikayeleri olmasına özen gösteriyor. En son koleksiyonları da küresel ısınmaya dikkat çekmek için hazırlanan: GW. Koleksiyondaki takılarda doğadaki çiçek ve yaparakların kurumuş şekilleri var.