Kritik faiz toplantısına giderken pizzacıya çarptım

Güncelleme Tarihi:

Kritik faiz toplantısına giderken pizzacıya çarptım
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2007 00:00

2001 krizinin patladığı günlerin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, o günlerde yaptığı bir kazayı "Krizin Sözlü Tarihi" adlı kitapta Hatice Aydoğdu ve Nurhan Yönezer’e anlattı. Demiralp, geceyarısı Başbakanlık’taki kritik faiz toplantısına giderken motosikletle pizza servisi yapan çocuğa çarptığını, toplantıya kanlı gömleğiyle girdiğini söyledi.

2001 krizinin tanıklarıyla konuşularak hazırlanan Krizin Sözlü Tarihi - Kasım 2000-Şubat 2001 Ekonomik Krizinin Tanıkları Anlatıyor isimli kitapta zamanın Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, hazine bonosu ve tahvillerinin faizinden alınacak vergi ile ilgili kritik toplantıya giderken motosikletli bir pizzacı çocuğa çarptığını anlattı. Krizin Sözlü Tarihi isimli kitabı, Hatice Aydoğdu ve Nurhan Yönezer krizin tanıklarıyla konuşurak yazdı.

SAĞLIK OCAĞINA GÖTÜRDÜM: Demiralp, kritik toplantıya üzerinde kanlı gömlekle gittiğini belirterek kitapta şunları aktardı: "Gece saat 23.00. Faiz vergisi çıkmadan önce bir toplantı yapılacaktı. Benim bunu Hükümet’e anlatmam gerekiyordu. Ben saat 21.00 gibi Hazine’den çıktım, eve geldim. Evde hem dinleneyim hem hazırlık yapayım diyordum. Saat 23.00’e doğru Başbakanlık’tan aradılar. Beni toplantıya beklediklerin söylediler. Toplantıda liderler olacaktı. Şoförü göndermiştim. Kendi arabama bindim son sürat Oran Kavşağı’na girerken önüme bir motosikletli çıktı. Genç bir çocuk pizza servisi yapıyor, ona çarptım. Çocuk bir tarafa gitti, motosiklet bir tarafa. Çocuğu apar topar kucağıma aldım, orada bir sağlık ocağı varmış oraya götürdüm."

BEN KAZA YAPTIM SANDILAR: Pizzacı çocuğu kucağında taşıdığı için kanının gömleğine bulaştığını vurgulayan Demiralp, şöyle devam etti: "Bu arada benim gömleğim kan oldu. Neyse polise kaza haber verildi. Benim özel kalemim geldi. Başka bir araba bulundu. Yarım saat gecikmeyle toplantıya gittim. Pardesüyü çıkardım gömleğimde kan. Başbakan (Bülent Ecevit), liderler (Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz) herkes orada beni bekliyor. Onlara da kaza olduğu haber verilmiş, onlarda benim kazaya uğradığımı düşünmüşler. Neyse ben girince geçmiş olsun falan... Anlattım. Allah’tan kimseye birşey olmadı. Hayatımda yaptığım en büyük kazaydı, o da o geceye denk düştü."

TBB, IMF’Yİ SUÇLADI: Demiralp, faiz vergisinin 29 Kasım 2000’de çıktığını, IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli ile görüşmelerde böyle bir verginin çıkarılacağı bilgisinin paylaşıldığını ancak detayların daha sonra konuşulmasına karar verildiğini de söyledi. Demiralp, şöyle konuştu: "Fakat benim kaza yaptığım gece, bu konu tartışılırken hükümet, Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri başlamadan kasımın son haftasında bunun çıkması gerektiğine karar verdi. Aksi taktirde bükçe görüşmeleri başladığında zaman kalmayacaktı. Bundan dolayı IMF ile görüşecek zaman olmadı. Çünkü hem onların Cadılar Bayramı vardı tatile gitmişlirdi, hem de Cottarelli gideli 2-3 gün olmuştu. Yasa çıktıktan sonra Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin IMF’ye faks çekmiş: ’Siz suçlusunuz. Bu vergiyi çıkardınız. Bankacılık sektörünü batıracaksınız...’ Bunun gibi bir sürü mailler de gitmiş."

Cotarelli’yle telefonda bağrıştık, ormanda her geçen bana baktı

SELÇUK Demiralp, dönemin IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli’yle faiz vergisiyle ilgili tartışmalarını şöyle anlattı: "Cumartesi günü Oran’daki ormanda yürüyüş yapıp, stres atarken telefonum çaldı. Cottarelli ’Ne oldu, bizim haberimiz de olmadı. Detay nedir’ diye soruyor. Bir köşeye çekildim. Cottarelli ile ormanın içerisinde -her geçen bana bakıyor- telefonda karşılıklı bağırıyoruz. Cottarelli de ne oldu diye telaşlanmış. ’Hani biz bunu görüşecektik, yıl sonunda yapacaktık’ dedi. Ben de ’Şartlar böyle oldu, kaynak arayışı önemliydi. Biz kaynağı bulduk ve yaptık’ dedim. Bu da program gereğiydi. Faizlerin düşeceği ve elinde yüksek faizli hazine kağıdı olanların maddi kazanç sağlayacaklarını hep beraber tartışıyorduk. Bunun vergilendirilmesi gerektiğinde de hemfikirdik. Dolayısıyla artık tartıyacak bir konumuz yok. ’Biz burada prensipleri tartışmıştık’ dedim. Çok uzun bir konuşma oldu, yürüyüşü bıraktım."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!