Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2004 00:00
Okul öncesi eÄŸitim zengin-fakir her çocuk için gerekli. Ãœniversiteler, sivil toplum kuruluÅŸları ve belediyeler el ele verirse, kreÅŸ sayısında hızlı bir artış mümkün. Ama Avrupa’yı yakalamak için, ailelerin de ellerini taşın altına koymaları gerekiyor.BaÄŸa ne len! Yörüüü iÅŸineTam bir bilmece, daha doÄŸrusu karman çorman, hatta arapsaçı. Ä°nanılır gibi deÄŸil. Hani bir söz vardır; devamlı insanlar arasında dolaşır ‘Sistem bozuk kardeÅŸim.’ Evet sistem gerçekten bozuk, hatta paslanmış. Yeniden hayata geçirmek imkánsız gibi. Ãœstelik üç yanlış bir doÄŸruyu götürüyor, tabii doÄŸru kaldıysa bilemiyorum, ya da var olan doÄŸrular bir yerlerde sıkışmış bir türlü çıkamıyor. Tabii ki ben bilirkiÅŸi deÄŸilim. Sadece bir vatandaşım, yani en çok zarar gören kesimdenim ve çok yoÄŸunum ama haftanın iki günü bu sayfalarda olmaktan mutluluk duyuyorum. YoÄŸunluÄŸum sebebiyle ilgi alanıma girememiÅŸ olan her ÅŸeyle bu sayfalarda buluÅŸuyorum. Gelen sevgi dolu tepkiler, teÅŸekkürler beni çok mutlu ediyor ama bazen sonuca ulaşılması zor konular ve acı gerçeklerle karşılaşınca kendi kendime soruyorum: Sen ne yapıyorsun?Åžimdi bir ÅŸeyler yapıyormuÅŸ gibi mi görünmek entel havasına bürünmek ya da vayyy be, ÅŸu Hülya’ya bak neler de biliyormuÅŸ pravoo, pravooo mu dedirtmeye çalışıyorsun?Tabii ki hayır, kimin ne düşüneceÄŸi çok önemli deÄŸil. Ben yaptığım iÅŸe bakarım ama okuduÄŸunuz gibi bir iÅŸ yapmak ya da olan bitenin hakkında yorum yapmak mümkün deÄŸil. Ãœstelik boÅŸa kürek sallamak gibi bir durumla karşı karşıyayım. Ä°ÅŸte bu da bana göre deÄŸil. Sizce ne olacak ÅŸimdi. Konuklarımıza bakarsanız herkes canla baÅŸla iÅŸlerinin başında, hepsi konuÅŸurken ter içinde kalıyorlar. Ama elleri kolları baÄŸlı, buna raÄŸmen yürekten kutlanacak insanlar. Sonuç, mutsuzlar. Yani hepsini küreksiz bir kayığa bindirmiÅŸler karşı sahile geçin demiÅŸler alay eder gibi. Her ÅŸeyden önce kime hesap soracağınızı bilmiyorsanız yetkili sandığınız kiÅŸinin de bir yetkilisi var. O yetkilinin de bir yetkilisi var. Asıl yetkilinin de bir yetkilisi var. Hayretler içerisindeyim, yetkililerin iÅŸi zorken vatandaÅŸ ne yapabilir ki? VatandaÅŸ kendi çapında bir ÅŸey yapsa ona el verecek yetkilinin de yetkilisi var. Kısacası ben bu iÅŸin içinden çıkamadım, buyrun siz çıkın. YARIN: Belediye BaÅŸkanı olsaydım.... HülyaÄ°NANDIKLARIM Kendin için yaÅŸarsan, hayatı tek merkezden yönetebilirsin.. BaÅŸkaları için yaÅŸarsan, ne kendine ne de baÅŸkalarına yetiÅŸemezsin. Hülya AvÅŸar: Okul öncesi çocuk eÄŸitimi, ülkemizde eksikliÄŸi büyük ölçüde hissedilen bir konu. Bu konuda neler yapılabilir, siz ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?Åžengül Akçar (Kadın EmeÄŸini DeÄŸerlendirme Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ãœyesi)Okul öncesi eÄŸitim çocukların yetiÅŸmesini, ilerideki yaÅŸamlarını çok etkiliyor. Bunu herkes kabul ediyor. Ancak Türkiye’de çocukların yüzde 85’i bu hizmetlerden yararlanamıyor. Bu eÄŸitimin kadınlar açısından çok önemi var. En önemlisi kadınlar bu sayede çalışma hayatına atılabiliyorlar. Biz 17 sene önce mahalle yuvaları diye bir model geliÅŸtirdik. Akademik olarak da inceleniyor, her yıl deÄŸerlendirilmesi yapılıyor. Bu ÅŸu anlama geliyor; aileleri okul öncesi eÄŸitime katarak bu iÅŸi yaygınlaÅŸtırmak. Çünkü kaynaklar çok sınırlı. Yerel yönetimlerle iÅŸbirliÄŸi içinde olunmalı. Yani gecekondu mahallelerinde aileler bir araya geliyorlar vakıf onları destekliyor, belediye mekan veriyor; elektrik, su gibi ihtiyaçlarını karşılıyor ve eÄŸitim baÅŸlıyor. Aynı zamanda kadınlara da ekonomik güçlendirme eÄŸitimleri veriliyor. Bu merkezlerin yararı çocuklar açısından tartışılmıyor aynı zamanda kadınların kamusal alana çıkmaları, ekonomik ve sosyal kendilerini geliÅŸtirme alanlarından yararlanma imkanı saÄŸlıyor. Ä°ki ay önce Milli EÄŸitim Bakanlığı Genel Müdürü’yle birkaç akademisyeni yurt dışına götürdük Avrupa’daki benzer modelleri göstermek için. Almanya, Hollanda ve Fransa’yı dolaÅŸtık. Oralarda yüzde 100 bir oran var. Belediye orada çalışanların maaşını veriyor veya bina veriyor, aileler dernek kuruyorlar buna ihtiyacı olanlar belediyeye baÅŸvuruyorlar. Kendileri yer kiralıyor, belediye kiralarını ödüyor, öğretmenin maaşını ödüyor. Türkiye’de bu kadar olmayabilir ama yeni yerel yönetim yasa taslağının getirdiÄŸi görevlerle belediyelerin yetki alanı daha da geniÅŸledi. Yani bu tip hizmetler belediyelerin görevleri arasına girecek. Åžimdiye kadar 15 tane açtık, 15’i de iÅŸliyor. Demek ki, ailelere böyle bir alan saÄŸlayınca onlar belediyelerle iÅŸbirliÄŸi yaparak bu tür hizmetlerin yaygınlaÅŸmasında ciddi rol alabiliyorlar. Hülya AvÅŸar: Burada bulunan belediye baÅŸkanlarından bu konuyla ilgili katkılarını dinlemek istiyoruz. AteÅŸ Ãœnal Erzen (Bakırköy Belediye BaÅŸkanı)Bakırköy’de bugün itibariyle 32 kreÅŸ var. Bu kreÅŸlerin 31’i devlete bir tanesi belediyeye ait (Barış Manço). Bize ait olan kreÅŸte 3 yaÅŸ üstü 70 öğrencimiz var. Belirli saatten sonra da 12 yaÅŸa kadar olan çocukların okul sonrası etüt merkezi haline dönüşüyor. Bizim kreÅŸimizde 11 çalışanımız var, bunun dördü öğretmen. Öğretmenlerin yanı sıra yedi tane de kız meslek okulundan stajyer öğretmenimiz var. Doktorumuz var, hemÅŸiremiz var. Bizim kreÅŸte kalan çocuklarımız, her ay bütün saÄŸlık kontrollerinden geçirilir. Her gün de hemÅŸireler tarafından genel kontrolleri yapılıyor, temizlik açısından. Bizim kreÅŸimiz bedava, devlete ait olanların aylık ücretleri 200 ile 400 milyona kadar deÄŸiÅŸiyor malesef. Etüt de çok önemli, çünkü anne baba evde olmadığı için çocuk okul dönüşü nerede vakit geçirecek, evde bakıcı bir insan yoksa. Bizim amacımız Bakırköy’de 15 mahallemiz var, 15 mahallede de en az bir kreÅŸ var. Herkes elini taşın altına koysun istiyoruz, öteki türlü çok kolay yukarıdan bir ÅŸeyleri yapmak. Öyle bürokratik engeller var gibi gözükse de aslında her belediye bürokratik engelleri istediÄŸi an aÅŸabilir. Hülya AvÅŸar: Peki, vatandaÅŸlardan ne bekliyorsunuz?AÃœE: En son Basınköy’deki bir dernek geldi bana, çoÄŸunluÄŸu da kapı görevlilerinden oluÅŸan bir dernek. Onlara da söyledim; binayı siz bulun kirasını ben vereceÄŸim, öğretmenini siz bulun maaşını ben vereceÄŸim, servisi de ben saÄŸlayacağım. Çünkü o zaman elimi taşın altına koyacağım. Avrupa örneÄŸinde olduÄŸu gibi yurttaÅŸ elini taşın altına koymak zorunda. Türkiye’de insanlar her ÅŸeyi kolayca kazandığı için kıymeti anlaşılmıyor. Ben de diyorum ki, gelin beraber yapalım. Binayı seçin, sorumluluk alın, gösterin bana ÅŸu bina diye. Kirası da ÅŸu kadar deyin vereceÄŸim. Öğretmenini de seçin, ÅŸu öğretmen iyidir diye, onun da maaşını vereceÄŸim. İçinin döşemesini de ben yapacağım. Önce sistemi oturtmak gerek Dr. Erhan Erol (GaziosmanpaÅŸa Belediye BaÅŸkanı): GaziosmanpaÅŸa’nın gelir seviyesi istanbul ortalamasının çok altında. Bizim bölgemizde üç tane kreÅŸimiz var. Bunun bir tanesi zaten ilçede kamu kuruluÅŸunda çalışanlarının çocukları için. Ä°ki tanesi halka yönelik. Sonuçta bu sayıyı artırmak için baÅŸta iyi bir planlama gerektiriyor, o da kaynak meselesi. Åžimdi eÄŸitim ortalamasını yakalamak için GaziosmanpaÅŸa’nın 40 tane ilköğretim, 50 tane de liseye ihtiyacı var. Benim bölgemde tam gün eÄŸitim veren bir tane okul yok. Ben kalkıp da 20-25 tane kreÅŸ açacağım dersem, bu zaten gerçekçi olmaz. Bu konuda sivil toplum örgütlerinin desteÄŸine ihtiyacımız var. Merkezi hükümetimizin de desteÄŸine ihtiyacımız var.AyÅŸe Darama (Bahçelievler Kadın Kooperatifi BaÅŸkanı ve kurucusu): Vakıf, artık kendi başınıza bir ÅŸeyler yapın dedi ve biz de kooparatif kurduk. Kooparatifi kurarken destekte bulundular. Daha sonra toplantılar düzenledik, kooparatifin açılma aÅŸamasında saÄŸolsun baÅŸkanlarımız hep geldiler. Ä°ÅŸ adamlarına tanıtım toplantıları yaptık. Ä°ÅŸadamlarının elemana da ihtiyaçları var, özellikle el iÅŸlerinde. Bizler tekstilcilerden bu iÅŸleri alıp evlere dağıtıyoruz. Onlar da mallara iÅŸleme yaparak, onları temizleyerek para kazanıyorlar. Åžengül Akçar(Kadın EmeÄŸini DeÄŸerlendirme Vakfı kurucusu ve yönetim kurulu üyesi): Aileler diyoruz ama daha çok anneler, bu iÅŸe önderlik yapıyor. Biz ücret alıyoruz. Yani ben ücret almamayı kendi adıma mantıklı bulmuyorum. Yani gelir düzeyine göre verilirse o kurumun kendi kendine dönebilmesi söz konusu.Leman Çetin (Küçük Eller Çocukevi yöneticisi): Türkiye’de sistemde bir problem var. Sosyal hizmetlerin yasalarında sorunlar var. Åžimdi bütün olayları aşıyorsunuz, iÅŸ öğretmen boyutuna geliyor. Ben Türk öğretmen bulmakta çok zorluk çekiyorum. Bunu ben yabancılarla yapmamalıyım. Burada üniversitelerin görevi çok büyük. 44 yaşındayım ve bıktım artık hiçbir alanda profesyonel insanlarla karşılaÅŸamıyorum ve bu yüzden de iÅŸler yarım kalıyor. YARIN: Hálá çürük okullarda okuyan çocuklar varÂ
button