Kral Charles’ın oğlundan ödü kopuyormuş! Harry’yle savaşa girmek istemiyor: Diana ve Charles hakkında daha sakladığı ne sırlar var!
Güncelleme Tarihi:
Sadece günler değil, haftalar ve aylardır dünya en çok onlardan bahsetti. Kraliyet ailesini terk edip Amerika’ya yerleştiler. Oraya gittikten sonra sürekli röportajlar verip İngiltere’de ve Buckingham Sarayı’nda çektikleri acıları anlattılar. Yetmedi bir de hayatlarını bir dijital platforma satıp kendileri için bir belgesel çektirdiler. Tüm bu olanlarsa bir korku filminin sadece fragmanıydı aslında.
HARRY'NİN KİTABI KRALİYETE BÜYÜK DARBE VURDU
Asıl darbe Prens Harry’nin 10 Ocak’ta piyasaya sürülen Spare (Yedek) adındaki kitabından gelecekti. Sussex Dükü Prens Harry, ailesi ona Meghan Markle’la yaptığı evlilik yüzünden sırt çevirince yıllardır içinde tuttuğu intikamı bu kitapla almıştı adeta. Kitap daha piyasaya çıkmadan basına sızan alıntılar ve Harry’nin kitabın tanıtım turlarında katıldığı programlarda söyledikleri büyük bir fırtına kopardı.
Sonra kitap raflarda yerini alıp herkes tarafından okununca etrafı hem büyük bir gürültü hem de sessizlik kapladı. Gürültü elbette Harry’nin kitapta anlattıklarının yaptığı yankıdan kaynaklanıyordu. Sessizlik ise İngiliz kraliyet ailesini sarmış; dünyanın hakkında en çok konuşulan ailesinin ağzını bıçak açmamaya başlamıştı.
BUCKINGHAM SARAYI SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜ
Harry’nin kitapta anlattığı şeyler yenir yutulur türden değildi ve annesi Lady Diana’nın ölümünden beri monarşi hiç böyle yara almamıştı. Küskün prens sadece eşine uygulanan ayrımcılığı, bu evlilik yüzünden ikisinin de çektiği sıkıntıları anlatmakla kalmadı. Kitabına konu ettiği şeyler arasında kraliyet ailesinin içindeki ilişkiler ağı, büyük özenle saklanan sırlar, ağabeyi William’la yaptığı kavgalar ve eşiyle eltisi Meghan’ın yaşadığı anlaşmazlıklar da vardı.
Kral Charles ve eşi Camilla, taht varisi Prens William ve geleceğin kraliçesi Kate, Harry ve Meghan tarafından ortaya atılan ırkçılık, ayrımcılık ve dışlanma iddialarıyla zaten son birkaç senedir boğuşuyordu ve belki de artık bunları göğüslemek konusunda antrenmanlı hale gelmişlerdi. Ancak ailenin içinde yaşanan kavgaların ve Harry’nin geçmişine ve çocukluğuna ait sırların böylece ortaya dökülmesi herkesi çok huzursuz etmişti.
Kitapta en çok öne çıkan detaylardan biri Harry’nin çocukluğuna dairdi. Harry, o zamanlar Galler Prensi olarak anılan babası Charles’ın kendisi doğduğunda annesi Prenses Diana’ya “Bana bir varis verdin. Şimdi de bir yedek doğurdun. Artık benim işim bitti.” dediğini yazmıştı. İşte bu sözleri öğrenerek ve hep ağabeyinin gölgesinde kalacağını hissederek büyüyen bu çocuk, yedek olmanın ağırlığıyla büyüdüğünü ve yetişkinliğinde bile bunun sıkıntısını çektiğini anlatıyordu. Kitabın adının Yedek olmasının temel sebebi de zaten buydu.
Kitabın piyasaya çıkışının üzerinden bir hafta geçti. Buckingham Sarayı’ndan hâlâ konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Charles, Camilla, William ve Kate henüz sessiz kalmaya devam ediyor. Ancak sarayın içinden sürekli haber sızdıran kaynaklara göre bu sessizliğin altında öfke ve üzüntüyle birlikte büyük bir korku da saklı.
KRAL CHARLES KARARINI VERDİ: SAVAŞ YOK!
Charles ve Camilla birkaç gün önce Clarence House'da özel bir akşam yemeği partisine ev sahipliği yaptı. Yemekte Kral Charles’ın sadakatsizliği nedeniyle Harry ile yüzleşme konusundaki isteksizliği ise misafirlerini şaşırttı. Saraydan yayılan söylentilere göre Charles, oğlu Harry’yle sert bir savaştan çekinmeyi tercih ettiğini konuklarına açıkladı. Alıntılanan ve bugün İngiltere’deki tüm gazete manşetlerini süsleyen saray 'kaynakları', Kral'ın Harry'nin ihanetini ve aldatmacasını görmezden gelebileceğini söyledi.
Kralın küçük oğlunun baskısına yenik düşebileceği fikri, Buckingham Sarayı’nın olan bitenin kontrolünü kaybetmekten korktuğunu gösteriyor. Zaten Harry’nin birden fazla karalama, düşüncesizlik ve provokasyonu karşısında Charles’ın da en önemli zayıflıklarından birinin ortaya çıktığı konuşuluyor: Kişisel sorunlarıyla açıkça yüzleşmek yerine bunlardan mümkün olduğu kadar kaçabilmek ve her şey son noktaya gelene kadar dertleri bir kutuya kapatıp saklamak… Charles, daha önce de, Diana’yla evliliği ve şimdi eşi olan Camilla Bowles’la ilgili sorunlar söz konusu olduğunda da aynı şeyleri yapmıştı. Herkesin hemfikir olduğu şey Charles’ın böylesine önemli bir durum için savaşmaktansa, acı bir savaştan kaçınmayı tercih edeceği.
Kraliyet ailesi ve Charles’ı en çok duraksatmış olabilecek açıklama, Harry'nin, uzunluğu nedeniyle kitabının son taslağının yarısını çöpe attığını iddia etmesi oldu. Buna göre kraliyet ailesini yakın gelecekte 400 sayfalık utanç verici başka açıklamalar ve iğneleyici suçlamalar bekliyor olabilir. Üstelik bunların özellikle William ve Harry’nin çocukluğu ve Charles & Diana evliliğiyle ilgili çok gizli sırları içereceği düşünülüyor. Hal böyleyken Charles’ın küçük oğlunu affetme ihtimali daha da kuvvetleniyor.
Çünkü Harry zaten bir kısmını bu kitapta anlattığı, babasının annesi Diana'yla çalkantılı evliliği, kendi ebeveynleriyle olan zorlu ilişkisi ve Camilla ile zina içeren ilişkisini yeni bir kitpa daha yazarak anlatmaya devam edebilir. Henüz yüzeye çıkmayan bu sırların İngiltere monarşisinin sonunu getirebileceğini iddia edenler bile var.
Ve elbette bu sırları Charles'tan daha iyi bilen kimse yok. Güç durumda kalan Kral, oğlundan korkmak için çok iyi bir nedeni olduğunu biliyor. Charles'ın Harry konusundaki kararlılığı da bu suçluluk duygusuyla zayıflıyor. Charles, Diana'nın ölümünün ardından, olması gereken destekleyici baba figürünün yanından bile geçmediğini çok iyi bilecek kadar kendinin farkında bir adam olarak tarif ediliyor. Çoğu zaman, hafta sonları ve okul tatillerinde, babası kendi keyfinin peşinden koşarken veya Camilla ile bir yerlerde kaçamak yaparken, Harry, Highgrove'da dadısının gözetiminde bırakılırdı. Anlaşılan prens, zorlu geçen bu çocukluğun hesabını başta babası olmak üzere tüm aileye sormakta kararlı…
Zaten Harry'nin kitabında Charles'a atfedilen en dokunaklı ve açıklayıcı alıntılardan biri, Prens Philip'in cenazesinin ardından Kral'ın oğullarına yaptığı rica oldu: “Lütfen çocuklar, son yıllarımı bir sefalet haline getirmeyin.” Bu tek cümleyle, Charles savunmasızlığını ortaya koyuyordu. Daha da ötesi elde etmek için 70 yaşını geçirmesi gereken saltanatının Harry ve Meghan tarafından mahvolabileceğinden oldukça korkuyordu.
