Köyün altını oydu içine şarap koydu

Güncelleme Tarihi:

Köyün altını oydu içine şarap koydu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2009 00:00

Kocabağ şaraplarının sahipleri olan Erdoğan Kardeşler üretim yaptıkları köyün altını köstebek yuvasına çevirdi. Tüf kayalardan oluşan zemini 2 yıl süreyle kazmalarla oyarak 2 metre genişlikle, 2 metre yükseklikte ve 300 metre uzunluğunda tünel kazan Erdoğanlar buraları mahzen yaptı. Kaya mahzenin içine 83 meşe fıçı ile binlerce şişe şarap konuldu. Mahzenin en büyük avantajı içindeki ısının dört mevsim 11-13 derece arasında sabit kalması.

Kerpiç evlerden oluşan ve tozlu topraklı sokaklarında tavukların araçlardan daha fazla gezindiği tipik bir Anadolu köyü Yeşilyurt. Nevşehir ili Uçhisar mevkiindeki Gülşehir ilçesine bağlı. 150 haneli. Kapadokya bölgesinin göğe yükselen peri bacalarının zemini oluşturan tüf kayalar üzerinde kurulu. Köyün içi her ne kadar kırsalsa da çevresi bağlarla dolu. Çünkü bu bölge ülkemizin önemli bir şarap üretim merkezi. Yeşilyurt köyünün içinde de orta ölçekte bir şaraphane var. Şaraphane Kocabağ Bağcılık ve Şarapçılığa ait. Kocabağ kendi halinde bir aile şirketi. 3 kuşaktır bu köyde yaşıyorlar. Şaraphane de köyün içindeki 2 katlı evin bahçesine 1972 yılında kurulmuş. Halen üretimlerini bu bahçedeki tesislerinde yapıyor, yılda 300-350 ton şarap üretiyorlar. Bir anlamda Fransa’da örneklerine sık rastlanan şato tarzı bir üretim onlarınki. Şirketin sahipleri ise Hasan, Mesut ve Memduh Erdoğan kardeşler.
Şirket 1972 yılında baba Mehmet Erdoğan tarafından kuruldu. Şirketin adı sahip oldukları bağ arazilerinin çok olması nedeniyle Kocabağ. Davullarla zurnalarla açılışı yapılan şaraphanenin kapısına açılıştan 3 ay sonra kilit vurulmuş. Çünkü ilk üretimin yapıldığı günlerde şaraphanedeki feci kazada baba Mehmet Erdoğan (43) kız kardeşleri Zekiye (21) ile yanlarında çalışan işçi aynı tankın içinde zehirlenerek ölmüşler. Erdoğan ailesinin bu kara gününü Memduh Erdoğan şöyle anlatıyor:

ŞARAPHANEDEN ŞARAP YERİNE ÜÇ CENAZE ÇIKTI

“Kapadokya, verimliği nedeniyle yıllardır üzüm üreticiliğine uygun bir bölge. Bu nedenle birçok köyde üzüm üreticiliği yapılıyor. Bizim ailemizin de çok sayıda bağları vardı. Evimizin geçimi yıllardır bağlarımızdan toplanan üzümlerle sağlandı. 1972 yılında 21 yaşında olmasına karşın hayat görüşü çok ileri olan ablam Zekiye, babamı şarap üretmek için ikna etti. Babam da kollarını sıvadı ve yüzyıla yakın süredir oturduğumuz köy evinin bahçesindeki kaya kütleyi oyup içine de şaraphane yaptı. Ailemiz ilk kez üzümlerin şaraba çevirmenin sevincini yaşarken felaketin kara bulutları üzerimize çöktü.
Feci kaza şöyle oldu: Üretim sırasında şaraplar tanklar arasından devir daim yapılırken o kara günde boşaltılan bir tankın içinde tortu kalmış. Tortuyu temizlemek için de bir işçimiz boş tankın içine girmiş. Talihsiz işçi tankın üzüm şekerinin alkole dönüşmesi sırasında tankın içinde biriken karbon gazının farkına varamamış. Temizliğe başlamış. İşçinin tanktan çıkmadığını gören babam, bir şey olduğunu anlayıp o da tankın içine girmiş ve o da zehirlenmiş. Bu olaya tanık olan ablam Zekiye de her ikisini kurtarmak amacıyla tankın içine girince o da canından oldu. Davullarla zurnalarla açılan şaraphaneden şarap değil, 3 cenaze çıktı. O günden sonra da şaraphanenin kapısına kilit vurduk.

YENİDEN DOĞDUK MADALYALARA BOĞULDUK

Kocabağ o kara günden sonra şarap yapmadı. Sadece bağlardaki üzüm satışlarını gerçekleştirdi. 1986 yılında Hasan, Mesut ve Memduh Erdoğan babalarının şirketini yeniden hayata geçirmek tekrar kafa kafaya verdi ve işe koyuldu. Memduh Erdoğan 20 yılda yıllık üretimlerini 300-350 tona çıkarttıklarını söylüyor: “Öküzgözü, Boğazkere, Narince, Emir üzümleri çeşitleriyle şarap yapmaya başladık. Kavaklıdere Şarap Fabrikası’ndan da teknik yardım aldık. Bugüne kadar uluslararası yarışmalarda toplam 6 altın 17 gümüş madalya aldık. Ülkemizin ürünleri beğenilen ilk 5 firmasının içine girdik.

YEŞİLYURT’UN ALTI KÖSTEBEK YUVASI GİBİ

Şaraplarının küçük bir bölümünü İhraç ettiklerinden de söz eden Memduh Erdoğan, “Tüf kayaların içinde babamın yaptığı üretim yerini genişletmek istedik. 4 kişi kayaları kazmayla oymaya başladık. Günde 2 metre genişlikte ve 2 metre yükseklikte 1 metre tünel kazdık. 1,5 yılda 300 metrelik bir tünelimiz oldu. Tünellerin bir başka tarafında kazı çalışmaları sürüyor. Tünel mahzenler bir köstebek yuvası gibi Yeşilyurt Köyü’nün altını dolaşacak. Kayaların oyulmasıyla yapılan mahzenlerin en büyük avantajı içindeki ısının dört mevsim aynı kalması. Bu ısı da 11-13 derece arasında değişiyor.

JANCIS ROBINSON MUTLU ETTİ

Türkiye’de üretilen şarapları tadıp söylediği olumlu sözlerle Türk şarap üreticilerine moral veren dünyaca ünlü şarap eleştirmeni ve İngiliz Financial Times gazetesinin yazarı Jancis Robinson Kocabağ şaraplarını da sevindirdi. Kocabağ’ın Emir 2007 etiketli şarabını Robinson’un beğenmesi ve övmesi Erdoğan kardeşleri mutlu etti. Ünlü uzman Erdoğanların Kocabağ Emir 2007 şarabı için kendi sitesinde ‘Dokusu düzgün, burunda etkileyici. Taze ve sıkı’ yorumunu yapıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!