Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2007 00:00
Ağız kokusu kişiyi rahatsız etmekle kalmıyor, sosyal ilişkilerini de etkiliyor. Ağız spreyi, nane şekeri, sakız, karanfil gibi çözümlerin etkisi dakikalarla sınırlı. Yapılması gereken, sorunun kökenini bulup buna göre çözüm geliştirmek. Ağız kokularının yüzde 90’ı ağız içindeki sorunlardan kaynaklanıyor.
Kötü ağız hijyeni, diş çürüğü, dişeti ve çevre kemik dokusundaki hastalıklar, ağızdaki eski dolgu ve kaplamaların altındaki çürükler istenmeyen kokulara zemin hazırlıyor.
Ağız kokusunun tıbbi adı halitosiz. Diş hekimi Sibel Tezil, ciddi enfeksiyonlardan kaynaklanmayan ağız kokularının çoğunlukla diş ve dişeti rahatsızlıklarına bağlı oluştuğunu söylüyor. Her ikisinin de nedeni aynı: Dişler düzenli fırçalanmadığında ağızda oluşan bakteri tabakaları. Diş yüzeyi iyi temizlenmediğinde bakteriler bu bölgeye yerleşir. Atıklarındaki sülfürlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Aynı şekilde dil köküne yerleşen bakterilerin ölüleri ağızda koku oluşturur.
AĞIZ KURULUĞU DA SEBEP
"Dişleriniz Konuşuyor" kitabının yazarı diş hekimi Dilşad Doğan Özdoğan, ağız kuruluğunun da ağız kokusuna yol açtığını belirtiyor. Tükürük akış hızı ve miktarındaki azalma, ağız kuruluğunu artırır. Ağız kuruluğunda normalden daha az olan tükürük, dil üzerindeki artıkları ve maddeleri yeterince yıkayamaz. Bu da kokuya sebep olur. Tükürük azlığı, ağız ortamında oksijen azlığı anlamına da gelir. Bu da oksijeni sevmeyen organizmaların oluşmasına olanak sağlar.
Ayrıca tükürük bezi hastalıkları, diyabet, hepatit, vitamin eksiklileri, menopoz, duygusal gerilim ve bazı ilaçlar tükürük üretimini azaltabilir. Koku, ağız içindeki mantarlar ve yaraların sonucunda da meydana gelebilir. Akciğer kaynaklı enfeksiyonlar, böbrek ve karaciğer yetmezliği, metabolizma bozuklukları, açlık,
diyet, oruçlu olmak, burun tıkanıklığı sonucu oluşan ağız kuruluğu da koku yapar.
GIDALAR DA ETKİLİ
Soruna yol açan bir başka neden de kronik bademcik iltihapları, burun ve sinüslerde oluşan rahatsızlıklar. Kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Dr. Şenol Çivelek’in verdiği bilgiye göre koku oluşum süreci şöyle gelişiyor: Yüz kemiklerinin içindeki sinüzit adı verilen boşluklarda müzmin iltihap varsa, akıntı genize boşalıyor. Genizde meydana gelen kötü koku nefesle yayılıyor. Müzmin bademcik iltihapları, bademcik döküntüsüne yol açarak ağız kokusu şeklinde kendini gösteriyor.
Yiyeceklerin de ağız kokusunda rolü var. Yüksek protein içerikli, yani kırmızı et, balık, peynir ve süt ürünleri gibi gıdalar, soğan, sarımsak, turp gibi koku veren yiyecekler ağız kokusuna yol açan sülfür içermelerinden dolayı nefeste koku oluşturur. Alkol, kahve ve sigaranın da etkisi göz ardı edilemez.
DİLİNİZİ DE FIRÇALAYIN
Kokunun önlenmesi için öncelikle ağız hijyenine özen göstermek gerekiyor. Diş fırçalamanın bile kuralı var. Alt ve üst çenedekileri ayrı ayrı olmak üzere, fırça tüm dişlerin ön, üst ve arka yüzeylerinden en az üç kez geçecek şekilde fırçalamak gerekiyor. Bakteriler iyi temizlenmeyen yüzeyler gibi, pütürlü yapısı nedeniyle dile de rahatlıkla yerleşebiliyor. Dil yüzeyinin ve özellikle arka kısmının fırçalanması kokuyu önlemek açısından önemli. Eğer fırça ile bu yüzeyi fırçalamaktan rahatsız oluyorsanız temiz bir plastik kaşık kullanarak dili kökünden ucuna kadar sıyırarak temizleyebilirsiniz.
Ayrıca dilinizi rahat ve düzgün bir şekilde temizleyebilmek için piyasada bulunan dil fırçaları ve dil kazıyıcılarından yardım alabilirsiniz.
KOKU TESTLERİ VARSorunun tedavisine başlamadan kokunun kaynağını bulmak gerekli. Önce tam bir ağız muayenesi yapılıyor. Koku testleri ile uçucu sülfür gazları tespit ediliyor. Sonra dişeti hastalıkları ve diş çürükleri tedavi ediliyor. Ağız enfeksiyonları yok ediliyor, gömük, sorunlu dişler çekiliyor ve tedavi kısa sürede sonuç veriyor. Ağız enfeksiyonları tedavi edildikten sonra gargaralar ve diş macunları da yardımcı oluyor. Ayrıca ağız dışı nedenler araştırılıp, ona yönelik kontrol programı yapılıyor.
DOÇ. DR. HASAN TANYERİ
Ağız kokusu kötü haber olabilirErişkinlerde seyrek rastlansa da, ağız, boğaz ve alt solunum yolları bölgelerindeki tümöre bağlı olarak ağız kokusu gelişebiliyor. Ülserasyon adı verilen, krater görünümlü tümörün çok süratli büyümesine ayak uyduramayıp ölen dokular kötü koku yayabilir. Nefesin kokmasıyla birlikte ses kısıklığı, yutma güçlüğü, kulağa vuran ağrı, ağızdan kan gelmesi ve boyunda şişlik gibi şikayetlerle birlikte ağız kokusu ortaya çıkarsa tümör ihtimali göz önünde bulundurulmalı.
AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEYECEK 7 ÖNLEM8 Eğer ağzınızda herhangi bir enfeksiyon, vücudunuzda nefesinizin kokmasına yol açacak herhangi bir sağlık sorunu yoksa ağız kokusunu engellemek için gargara ve diş macunlarıyla yapılacak düzenli temizlik yeterli.
8 Ağız kuruluğunu önlemek için gün boyu su için.
8 Aldığınız ilaçlar ağız kuruluğu yapıyorsa, yudum yudum su için; dişlerinizi ve dilinizi fırçalamayı aksatmayın.
8 Tükürük salgısını hareketlendirin. Bakteri oluşumunu önlemek için ağzın oksijenlenmesine yardımcı olun. Şekersiz sakız çiğnemek bunun en kolay yolu. Bu arada mentollü pastillere dikkat! Kokuyu giderir gibi görünse de kuruluğa neden olur.
8 Bol su içeren sebze (domates, kereviz gibi) ve meyveler (elma gibi) tüketin. Yiyeceklerinizin üzerine maydanoz doğrayın.
8 Sarmısak, soğan ve baharattan kaçının ya da pişirerek yemeyi tercih edin. Çoğunlukla kötü sindirildikleri için süt ürünleri de bu probleme neden olabilir.
8 Alkolü ve sigarayı bırakın.
Ağız kokusu fobisiAğız kokusu endişesi kimi zaman kişinin psikolojisini etkiliyor ve fobiye dönüşüyor. Kimsenin fark etmediği kokuyu zihninde abartan "halitofobi"liler, depresyona sürükleniyor, aralarında intiharı düşünenler bile çıkıyor. Hayali ağız kokusu, "Olfactory Reference Sendrom" adı verilen psikiyatrik bir durum. Hasta kötü koku yaydığına inanıyor. Ağız ve diş sağlığının düşmanı stres, kimi durumlarda ağızdaki tükürük akımını da azaltıyor. Stres altındaki birey, ağız kurumasına bağlı koku oluşumundan etkilenip halitozis geliştiriyor.