Güncelleme Tarihi:
Hürriyet gazetesinde Ayşe Arman'a röportaj veren Dr. Işık Akgün, yaralanma, sakatlanma, diz üzerine düşme ve kilonun kıkırdak yapıya zarar verdiğini söyledi.
Gereksiz yere spor yapılmaması gerektiğini de vurgulayan Profesör, "Spor yapacağım” diyor, günde 1000 kere ip atlıyor. Var mı böyle şey? Diğeri günde 1 saat koşu bandında 10-11’de koşuyor. Tabii ki bu insanların dizleri mahvolur, tabii ki kıkırdak namına bir şey kalmaz. Hele koşu bantları bir felaket. Dizlerin katili. Bir bantın üzerinde dönen plastik düşünün, güm güm vuruyorsunuz. Allah’tan tartan ilaveleri başladı, yumuşatma ayarları kondu. Ama bu da yeterli değil. Biliyorsunuz, spor ayakkabılar da artık değişiyor, şu anda vücudun yüzde 10, yüzde 15 ağırlığını kaldıran ayakkabılar var. İlla yapacaksanız onlarla yapın. Bu arada, haftada 3-4 kere, 20 dakika ya da yarım saat, 4.5-5 ile yürümek zarar vermez" dedi.
Vücut ağırlığını yüzde 10-15 kaldıran ayakkabılarla kilo vermenin kolay olmadığını da belirten Dr. Akgün, "Ya yağlarınızı yakıp dizlerinizi mahvedeceksiniz ya da dizlerinizi koruyup, yağı başka türlü yakacaksınız. Çaresi koşu bandı yerine toprakta yürümek" dedi.
Akgün, sözlerine şöyle devam etti:
"İnsan vertabrası yani omurgası, dört ayaklıya göre tertip edilmiş. İnsanoğlu iki ayağa kalkınca bu vertabra bizi taşıyamayaz hale gelmiş tabii. Ve koştuğunuz zaman da güm güm vuruyorsunuz, dikkat edin herkeste bir bel problemi var. Ben belli bir yaştan sonra bel problemi olmayan kimseyi tanımıyorum. Ya da ağrının neresinden geldiğini bilmiyordur, “Kalçam ağrıyor” zannediyordur. Benim belim de kötü. E çünkü cerrahım, 15 saat ameliyat için ayakta dikildiğim oluyor. O bölgenin adalesini kuvvetli tutmazsanız, kilo alırsanız benim gibi olursunuz"