Mesude ERŞAN mersan@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2007 00:00
Bu yıl, Dünya Sağlık Örgütü’nün 1 Aralık Dünya AIDS Günü sloganı, "Sözünde dur. AIDS’i durdur. Sen de öncü ol!" Herkesin bulaşıcı hastalık olan HIV/AIDS’le ilgili bilinçlenmesi, üzerine düşeni yerine getirmesi, yetkililerin öncülük etmesi hedefleniyor.
İstatistikler moral bozucu: Dünyada her gün 6 bin 800 kişiye HIV bulaşıyor. HIV/AIDS ile yaşayanların sayısı 33.2 milyona ulaştı. HIV/AIDS’liler metroda, sinemada, konserde, sokakta, işyerinde, ailemizde, kısacası her yerdeler. Ancak onların diğer hastalardan bir farkı var. Damgalanma ve sosyal yaşamlarının alt-üst olması kaygısıyla hastalıklarını en yakınlarından bile gizliyorlar. Pozitif Yaşam Destek Merkezi’nde buluştuğumuz HIV(+)’liler "Biz varız. Sen de var mısın?" sloganının etrafında buluştu. Yine yüzlerini göstermekten, soyadlarını açıklamaktan kaçındılar. İşte onların ağızlarından HIV (+) ile yaşamak...
İŞYERİMDEKİLER BİLMİYOR
Emre (30): İki yıl önce HIV pozitif tanısı konduğunda AIDS, sadece adını, ölümcül olduğunu bildiğim bir hastalıktı. Kabullenemedim, reddettim, şoka girdim. Allah’tan İstanbul Tıp Fakültesi’nde doğrulama testinin yapıldığı klinikte büyük destek gördüm. Doktor bir saat hastalığı anlattı. O kadar sersemlemiştim ki, çoğunu algılamadım. Hastalığımı önce kız kardeşim öğrendi. Ailemin geri kalanına yeni söyleyebildim. Günlük hayatımda köstebek gibi gizlendim. İşyerimdekiler bilmiyor. Sağlıklılardan hiçbir farkım olmasa da gizlemek zorundayım. Deşifre olanların sorunlar yaşadığını biliyoruz.
EVLENECEĞİM, ÇOCUK DOĞURACAĞIM
Itır (29): 9 ay önce, o zamanki ABD’li erkek arkadaşımın isteği ile cinsel yolla bulaşan hastalık testi yaptırdım. Hepsi negatifti, HIV pozitif çıktı. Bu bilgiyi laboratuvar telefonla verdi! Yanımda ablam olmasaydı herhalde ilk şokla intihar ederdim. Yarım saat sonra Pozitif Yaşam Destek Merkezi’ndeydim, ablam internetten bulmuştu. Hastalığı, en azından düzenli takiple ölmeyeceğimi öğrendim. Dernekte çalışmaya başladım. Ailem tıpçı olduğu için onlara çekinmeden söyledim. Büyük destek verdiler. Hastalık erken dönemde saptandığı için ilaç dahi kullanmıyor, üç ayda bir test yaptırıyorum. Bizler, AIDS’liler, hastane odalarına kapalı değiliz. Metroda, sinemada, barda, restorandayız, kısacası hayatın göbeğindeyiz. Virüs kolay bulaşmıyor. Evleneceğim de, çocuk da doğuracağım.
HASTALIK DEĞİL ÖNYARGILAR ÖLDÜRÜYOR
Akın (30): Dört yıl önce belirtiler AIDS’i işaret ediyor, ama test yaptırmıyordum. 40 kiloya düşüp durumum ağırlaşınca, hastaneye yattım. AIDS tanısı kondu. Üstelik çok ilerlemişti. İki haftalık tedaviyle ayağa kalktım. Pozitif Yaşam Destek Merkezi’ne ulaştım. Şimdi iyiyim. Danışmanlık yapıyorum. Derneğe başvuranlar bilmedikleri için hastalıktan, bu arada deşifre olmaktan korkuyor. Endişesini kimseyle paylaşamıyor. Sosyal güvencesi olmayanın tedavisi aksıyor. Aylık masraf 1000-1500 YTL. Hastalara yönelik hak ihlallerinin yüzde 65’i hastanede oluyor. Diş tedavisi, ameliyat, doğumda sorun yaşanıyor. Ayrımcılık yapılıyor, kimileri ameliyat edilmiyor ya da geciktiriliyor. Hayat kadını ya da eşcinsel damgası vuruluyor. Bizi hastalık değil, önyargılar öldürüyor.
AÇIKLAMAYA HAZIR DEĞİLİM
Yiğit (34): 6 ay önce rutin check-up sırasında, tesadüfen HIV (+) olduğumu öğrendim. Test sonucu elime tutuşturuldu. Hemen intihar planı yaptım. Zayıflayacağım, vücudumda yaralar açılacak sanıyordum. Ailemle yaşıyorum, onlara bulaştırmaktan korktum. Sonra doğrulama testi yapıldı. İlaç tedavisine başlandı. İş ortağım dışındakilere söylemedim. Aslında açıklamak, yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. Ama hazır değilim. Çünkü bu yıpratıcı bir yük. Gördüm ki, doktorlar bile çok iyi bilmiyor bu hastalığı. Bara gidiliyor, eli-yüzü düzgün, cıvıl cıvıl kadınlara bakılıyor, sağlıklıdır denilip birlikte olunuyor. Arkadaşlarıma "Bana HIV bulaştı. Size de bulaşabilir, sadece görüntü hastalık taşımadığının kanıtı değil" demek istiyorum.
KİMSE BİLMESİN
Murat Can (39): Diş etlerimdeki aftlar ilk belirtiydi. Bir yıl önce testle saptandı. İlacımı düzenli kullanıyorum, iyi besleniyorum, spor yapıyorum. Ailem biliyor. İş yerimde açıklamıyorum. Ben nasıl başkalarının hipertansiyonunu, kalbindeki deliği bilmiyorsam onlar da benim hastalığımı bilmesin. Bence Türkiye 20 yıl sonra bile buna hazır hale gelmeyecek.
RESMİ RAKAMLARA GÖRE TÜRKİYE’DE 2 BİN 544 VAKA VAR
HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç, yaşlı demeden herkesi tehdit ediyor. Gelişen ilaçlar sayesinde artık ölümcül değil, ilaç kullanımı gerektiren kronik hastalık. Dünyada altı yılda HIV/AIDS’li sayısı yüzde 4.2 arttı. Artışta, yeni vakalar kadar hastalıkla yaşayanların yaşam süresinin uzaması, genel nüfus artışı etkili. AIDS’ten bir yılda ölenlerin sayısı 2001’de 1,7 milyondu, 2007’de 2,1 milyon oldu. Türkiye’de resmi rakamlara göre 2 bin 544 vaka var. Gerçek rakamın çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de en sık bulaşma yolu cinsel ilişki. 1985-2006 arasında 1279 kişiye heteroseksüel cinsel ilişkiyle bulaştı. 709 vakada bulaşma yolu saptanamadı. 197 vakada ise homo-biseksüel ilişkiyle bulaştığı tahmin ediliyor.