Korse egzersiz kıyafeti oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2006 00:00
Hem iç giyim hem dış giyim. Kısıtlanma duygusunu da veriyor, güçlü olduğunuzu da hissettiriyor. Şatoda da, barda da giyiliyor. Artık spor salonlarında da giyilecek. Çünkü Nike’ın 2006 ilkbahar-yaz koleksiyonunda korseler geniş yer tutuyor.
Korse deyince aklınıza ne geliyor? Madonna mı, Jean-Paul Gaultier mi? Yoksa "Rüzgar Gibi Geçti" elbiseleri içinde![/images/100/0x0/55eb0d8df018fbb8f8a7f780]()
nefesi daralan kadınlar mı? Peki önden bağlanan hayvan postları giymiş kadınları düşünüyor musunuz? Aslına bakılırsa, tarihteki ilk korseler bunlardı. İngiltere’de Norfolk’ta, neolitik çağdan kalma resimlerde, yelek giyen kadınlara rastlanıyor. Muhtemelen bu ilkel korseler henüz diriyken vücuda yerleştiriliyor ve şeklini insanların üzerinde alıyordu. Kökeninde, vücut kelimesinin Fransızcası olan corps sözcüğü bulunan korse, sağladığı muhteşem destek, mükemmel dış görünüşü ve seksi hatlarıyla yüzyıllarca kadınların gözdesi oldu.
Tarih boyunca korse model değiştirdi, kısaydı uzun oldu, uzundu kısa oldu; fakat hiçbir zaman sahneyi terk etmedi. Bir ara ön kesimi her zaman düz olan korselerde değişiklik yapmaya karar veren tasarımcılar, S şekilli korseleri yarattılar. Bu korsenin bel kısmı yanlardan ve arkadan daraltıldı; böylece ortaya daha seksi görünümlü, hatları vurgulayan S şekilli korse çıkmış oldu. Ama bu da fazla uzun sürmedi. 1. ve 2. Dünya Savaşları geldi. Sutyenin piyasaya sürülmesi ve etek boyunun diz hizasına yükselmesi gibi faktörler de korsenin gözden düşme sürecini hızlandırdı. Zamanla, bacaklar, ince bir belden daha çok ilgi çeker hale geldi. Korse tutkunu bazı yaşlı kadınlar, şov yıldızları ve dar giysi fetişistleri haricinde, altmışların serbest moda anlayışı ile birlikte korse ortadan tamamen kayboldu.
GAULTIER, MADONNAİÇİN TASARLADI
Korseyi orijinal şekliyle kullanan 20. yüzyılın ilk tasarımcısı Vivienne Westwood oldu. Teatral yaklaşımıyla modaya yeni bir akım getiren Westwood’un 18. yüzyıldan esinlenme korseleri, kadınlarda uzun zamandır hissetmedikleri bir his uyandırdı: Göz kamaştırıcılık ve güç. Onu takip eden diğer tasarımcılar da korseyi koleksiyonlarında kullanmaya başladılar. Thierry Mugler, Comme des Garçons, Tom Ford ve Balenciaga’yı sayabiliriz ama en çok aklımızda kalan Jean-Paul Gaultier. Gaultier, Madonna’nın giydiği en ikonik ve çarpıcı giysiyi tasarlamakla kalmadı, aynı zamanda korse şeklini meşhur parfümlerinin şişelerinde de kullandı.
Ve nihayet korse günümüz modasının bir parçası haline geldi. Hatta daha fazlası oldu ve bu giysi Nike tarafından egzersiz dünyasıyla tanıştırıldı. Nike tasarımcıları bu korseyi tasarlarken "vücudunu saran ve mükemmel görünmeni sağlayan bir giysinin içerisinde olmaktan daha güzel bir his olabilir mi?" duygusundan yola çıktı. Uygun kumaşları ve dokuları bulabilmek için kapsamlı bir araştırma yaptılar, sonuçta ortaya kadınları vücutlarının her hareketinde seksi ve kendinden emin gösteren Nike korseler çıktı.
Tarih boyunca korse model değiştirdi, kısaydı uzun oldu, uzundu kısa oldu; fakat hiçbir zaman sahneyi terk etmedi. Bir ara ön kesimi her zaman düz olan korselerde değişiklik yapmaya karar veren tasarımcılar, S şekilli korseleri yarattılar. Bu korsenin bel kısmı yanlardan ve arkadan daraltıldı; böylece ortaya daha seksi görünümlü, hatları vurgulayan S şekilli korse çıkmış oldu. Ama bu da fazla uzun sürmedi. 1. ve 2. Dünya Savaşları geldi. Sutyenin piyasaya sürülmesi ve etek boyunun diz hizasına yükselmesi gibi faktörler de korsenin gözden düşme sürecini hızlandırdı. Zamanla, bacaklar, ince bir belden daha çok ilgi çeker hale geldi. Korse tutkunu bazı yaşlı kadınlar, şov yıldızları ve dar giysi fetişistleri haricinde, altmışların serbest moda anlayışı ile birlikte korse ortadan tamamen kayboldu.
GAULTIER, MADONNAİÇİN TASARLADI
Korseyi orijinal şekliyle kullanan 20. yüzyılın ilk tasarımcısı Vivienne Westwood oldu. Teatral yaklaşımıyla modaya yeni bir akım getiren Westwood’un 18. yüzyıldan esinlenme korseleri, kadınlarda uzun zamandır hissetmedikleri bir his uyandırdı: Göz kamaştırıcılık ve güç. Onu takip eden diğer tasarımcılar da korseyi koleksiyonlarında kullanmaya başladılar. Thierry Mugler, Comme des Garçons, Tom Ford ve Balenciaga’yı sayabiliriz ama en çok aklımızda kalan Jean-Paul Gaultier. Gaultier, Madonna’nın giydiği en ikonik ve çarpıcı giysiyi tasarlamakla kalmadı, aynı zamanda korse şeklini meşhur parfümlerinin şişelerinde de kullandı.
Ve nihayet korse günümüz modasının bir parçası haline geldi. Hatta daha fazlası oldu ve bu giysi Nike tarafından egzersiz dünyasıyla tanıştırıldı. Nike tasarımcıları bu korseyi tasarlarken "vücudunu saran ve mükemmel görünmeni sağlayan bir giysinin içerisinde olmaktan daha güzel bir his olabilir mi?" duygusundan yola çıktı. Uygun kumaşları ve dokuları bulabilmek için kapsamlı bir araştırma yaptılar, sonuçta ortaya kadınları vücutlarının her hareketinde seksi ve kendinden emin gösteren Nike korseler çıktı.