Savaş ÖZBEY
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2005 01:15
Fransa’da izlediği film, okul anılarını tazeleyince Medyavizyon’un sahibi İbrahim Altınsay, Darüşşafaka’dan birlikte mezun olduğu yatılı arkadaşlarını topladı. 50 kişilik grup önce Beyoğlu’nda bir okul hikayesi olan Koro(Les Choristes) filmini izledi, sonra hep birlikte Nevizade Sokağı’na eğlenmeye gitti.
Geçtiğimiz cumartesi Beyoğlu Alkazar Sineması, Eurimage destekli Avrupa filmlerinden birine daha evsahipliği yaptı: Yönetmen Christophe Berratier’nin Koro (Les Choristes) adlı filmi. En iyi yabancı
film ve en iyi müzik dallarında Oscar’a aday olan film 1940’ların sonunda geçen bir yatılı okul hikayesini anlatıyor. Ancak filmle birlikte Alkazar’ın özel misafirleri de vardı:
Darüşşafaka 73 mezunları!
Film ithalatçısı Medyavizyon’un sahibi İbrahim Altınsay’a Cannes Film Festivali’nde gördüğü bu film, Darüşşafaka’daki yatılı yıllarını hatırlattı. Filmi Türkiye’de göstermeye karar veren Altınsay kendisiyle birlikte mezun olan arkadaşları için bir de organizasyon yaptı. 1973 mezunlarından oluşan 50 kişilik bir grup, eşleriyle birlikte bu filmi izlemeye geldi. Filmin konusu okul, izleyenler de okul arkadaşı olunca ne girişte, ne de antraktta okul yıllarından başka bir şey konuşulmadı. Darüşşafakalılar bu tür organizasyonları artırma kararı aldı.
İbrahim Altınsay:
Filmi ilk izlediğimde okulun kokusu sardı
Koro’yu geçen yıl Cannes Film Festivali’nde izledim. Beni alıp birçok yere götürdü film. En başta 8 yıl aynı çocuklarla okuduğum, yaşadığım, erkek yatılı okulu Darüşşafaka’ya. Çocuk girip, delikanlı çıktığım o okulun kokusu, ışığı, sesi, coşkusu, korkusu sardı çevremi.
O yılları tekrar bulmanın sevinçli hüznü çöktü üstüme. İnsanın unutamadığı isimler vardır. Unutamazsınız çünkü sizin ‘hayatınızı yapmışlardır’ onlar. ‘Koro’ daki müzik öğretmeni Mösyö Mathieu’yü izlerken onda bütün unutmadığım öğretmenlerimi gördüm farkında olmadan.
Öğretmen mucizesi Christophe Berratier’nin yönettiği Koro adlı filmin konusu şöyle; 1949 yılında sorunlu çocukların devam ettiği bir okula işsiz bir müzik öğretmeni (Clement Mathieu) gözetmen olarak atanır. Filmde, disiplini sağlamanın çok zor olduğu okulda, bu öğretmenin yarattığı, ‘Ölü Ozanlar Derneği’ tadındaki mucizenin hikayesi anlatılıyor.