Korkuyu yenmenin yeni yolları

Güncelleme Tarihi:

Korkuyu yenmenin yeni yolları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 1998 00:00

Haberin Devamı

Uzmanlar Batılı sanayi ülkelerinde hekime başvuran her altı kişiden birinin korku ve panikten şikayetçi olduğunu belirtiyorlar. Korku çok çabuk çığrından çıkabilen bir duygu. Uzmanların verdiği bilgiye göre bilinen 400 korku türü bulunuyor. Bunların en yaygın olanları kapalı yerde kalma korkusu (klostorofobi) ve açık yerde kalma korkusu (agorafobi). Ayrıca çiçekten saç teline kadar birçok nesneye karşı duyulan korkular da söz konusu.

Stres, panik ve korku gibi ruhsal durumlar bedensel sıkıntılara da dönüşebiliyor. Örneğin stres, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları açısından önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Hatta son araştırmalar stresin, beyindeki dengeyi bozarak depresyona yol açabildiğini de gösteriyor.

Batılı ülkelerdeki psikiyatri uzmanlarının değişik terapi yöntemleriyle ilgili araştırmaları sık sık kıyaslanarak yeni konseptler oluşturuluyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) rakamlarına göre bu araştırmalar ışığında hastaların yüzde 25'i sağlığına kavuşma şansına sahip bulunuyor. Oysa hekimlerin bulduğu son terapi yöntemleri yüzde 70'lik başarıyı hedefliyor. Psikologlar bu yeni yöntemleri test ederken, beyin uzmanları ve hekimlerle işbirliği yapıyorlar. Bu alandaki en büyük ilerleme de depresyonun tedavisinde elde ediliyor. Beynin bozulan kimyası ilaçla tedavi edilirken, diğer yandan düşünce yapısının değiştirilmesi için belirli yöntemler uygulanıyor.

Gözde yöntemler

Bugün Batılı ülkelerde korku, stres ve depresyon şikayetiyle doktora başvuran hastaların yüzde 70'i tedavi edilebiliyor. Bazı yeni yöntemler ise henüz test aşamasında. Örneğin bunlardan biri beyine manyetik uyarı verilmesiyle gerçekleştiriliyor. Bu yöntem sayesinde stres hormonu uyarısı veren CRH-1 ile pankreasın salgıladığı yüksek dozlu hormonlar bloke ediliyor. Depresyon bilmecesi tam olarak çözümlenmiş değil; ancak beynin salgıladığı uyarıcı madde serotoninle çok yakın ilgisi bulunduğu biliniyor. Bugün başvrulan en önemli tedavi yöntemleri şöyle sıralanıyor:

Prozac: Serotonin düzeyinin artışını önlüyor. Baş dönmesi ve uyku düzensizliği gibi yan etkileri var.

Reboxetin: Sadece noradrenalini önlüyor, ancak serotonin gibi diğer uyarıcı maddelere etkisi bulunmuyor.

Kılıçotu tedavisi: Bu bitkiden elde edilen madde de kimyevi maddeler gibi uyarıcıların yolunu kesiyor. Hafif depresyon durumunda etkili oluyor.

Uykusuzluk terapisi: Gecenin ikinci yarısında uyanık kalmak da beyindeki uyarıcı maddelerin boşaltılmasında etkili oluyor. Hastalar ertesi sabah yüzde 60-80 oranında bir iyileşme gösteriyorlar. Ancak bu iyileşme sadece bir gün sürüyor.

Elektroterapi: Hastaya genel anestezi yapıldıktan sonra elektrik verilerek yapay kramp oluşturuluyor. Bu tedaviyle hastaların yüzde 70'inde depresyon gideriliyor.

Psikoterapi: İlaç tedavisine ilave olarak uygulanıyor. Hafif depresyon durumunda ilaç tedavisine gerek duyulmayabiliyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!