OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 30, 2005 00:00
ERTUÄžRUL ÖZKÖK (Hürriyet Yayın Yönetmeni)Mafyadan, terör örgütünden terörist medyacıdan korkmam ama kadından korkarımKadından korkar mıyım? Korkmak kelimesini telaffuz etmek istemem. Ama ÅŸunu da itiraf etmekten hiç korkmam. Ben, kadınla kavgaya girmeye korkarım. Çünkü bunun peÅŸinen kaybedeceÄŸim bir kavga olduÄŸuna inanıyorum. O nedenle kadınlarla iyi geçinmeye çalışıyorum. AÅŸağıdan alıyorum. Benim için çok önemli deÄŸilse sesimi çıkarmıyorum.Kavga etmeyi sevmemekle birlikte kavgadan da korkan bir insan deÄŸilim. Ama kadınlarda beni korkutan bazı özellikler var. Mesela ben affediciyim. Kadınlarda ise bu duygunun çok kuvvetli olduÄŸunu sanmıyorum. ‘Kini’ sürdürme konusunda erkeklere göre daha kararlılar.Daha fevriler. Sanki sahip oldukları gücün bilinciyle hareket ediyorlar gibi duruyorlar. Yani erkeklerden daha fazla güç kullanıyorlar. Tabii burada güç kullanımından kastettiÄŸim ÅŸey, kaba kuvvet kullanmak deÄŸil. Kadınlar o konuda erkeklerle aşık atamazlar. ‘Kadına ait’ gücün kullanılmasından söz ediyorum.Ben Jean Counut’nün, kadın korkusu konusundaki bilinçaltı açıklamalarına girmek istemiyorum. O beni aÅŸar. Ama ÅŸunu söyleyebilirim. Kadından neden korktuÄŸumu çok iyi bilmesem de ÅŸunu çok iyi biliyorum. Kadından korkuyorum. Bu belki de kadın karşısındaki çaresizliÄŸin, aczin getirdiÄŸi bir duygu. Mafyadan, terör örgütünden, terörist medyacıdan korkmam, ama kadından korkarım. O nedenle mesleki hayatımda Cem Uzan’la mücadele ederken hiç zorlanmadım. Ama Tansu Çiller’le mücadele benim için o kadar kolay olmadı. Ä°ÅŸte bu nedenle kadınla mücadele yerine, barış içinde birlikte yaÅŸamayı tercih ederim.TEOMAN (müzisyen)Cinsellik söz konusu olduÄŸunda erkek sevdiklerinden korkuyorErkekler kadınlardan tabii ki korkuyorlar. Erkeklere tarihin ilk zamanlarından beri sunulmuÅŸ platform, her an kaybedilecek bir ÅŸeyleri varmış gibi hissettiriliyor onlara. Erkekler, erkekliklerini kadınlar üzerinden kurguladıklarından ve bu onları telaÅŸlı kıldığından, kadınlar -tersiymiÅŸ gibi dursa da- aslında daha sakin, sabırlı ve telaÅŸsızdırlar. Cinsellik söz konusu olduÄŸunda erkek sevdiklerinden korkuyor. Bu korkuyu bertaraf etmenin yolu yok. Sizi çeken bir ÅŸeyden kaçamazsınız. Son söz olarak; erkekler kadınlardan korkarken, kadınların korkusu hemcinslerinden. Kadınlar, kadınlardan korkuyorlar.HAÅžMET BABAOÄžLU (Vatan Gazetesi yazarı)Kadınlardan deÄŸil, kadınların yanındaki kendimden korkarımHer ÅŸeyden önce Jean Cournot’nün kadın korkusunu açıklamak üzere öne sürdüğü görüşlerin aşırı beylik tezler olduÄŸunu söylemek zorundayım. Dahası, bunlar arabayı atların önüne koÅŸan tezler... Mesela kadınları büyülü, tılsımlı bulduÄŸumuz için onlardan korktuÄŸumuzu söylemek göz alıcı ama nereden bakarsanız yanlıştır. Tersine, korktuÄŸumuz için ve bu korkunun üzerine parlak bir ÅŸal örtmek için kadınların tılsımlı olduÄŸunu sanıyoruz...O halde korkumuzun kaynağını daha derinde aramak gerekir. O da bebekken annemizin memesiyle girdiÄŸimiz iliÅŸkidir... O meme bizim dünyamız, her ÅŸeyimiz, varlık sebebimizdir ama her seferinde birdenbire gider yanıbaşımızdan. Ve bütün kadınlar bizi aynı o meme gibi ‘aslında asla bize ait olmadıkları, olamayacakları’ gerçeÄŸi yüzünden korkuturlar. Çok derin bilinçdışı bir korkudur bu, daha doÄŸrusu, endiÅŸedir... Bu iÅŸin bilinçdışı yanı. Bilinçli yaÅŸadıklarımıza gelince, kendi adıma kadınlardan deÄŸil, kadınların yanındaki kendimden korkarım. En güçlü erkekler bile kadınların yanında güçsüzlük hissini tadarlar. Bir huzursuzluktur bu. Ve her erkek gibi beni de zaman zaman mızmız bir çocuÄŸa benzetir. Korkuyu bertaraf etmek mi? Bazen neredeyse imkansızdır. yalnızlığıma kaçarım...HADÄ° ULUENGÄ°N (Hürriyet yazarı)Korku ne kelime kadınlar karşısında tir tir titredimHani hikaye vardır, bir grup erkeÄŸe ‘kılıbıklar saÄŸa, kazaklar sola geçsin’ demiÅŸler ve herkes saÄŸa, sadece son derece pısırık bir adam da sola geçmiÅŸ. Millet onu can-ı gönülden tebrik edip iÅŸin sırrını sorduÄŸunda da adamın hımbıl sesle verdiÄŸi cevap, ‘Nerde çokluk, orda bokluk diyen karımın korkusundan sola yanaÅŸtım’ olmuÅŸ. Ä°ÅŸte soru da buna benziyor... Åžaka bir yana, galiba kadınlardan tek korkumu, onların benim özgürlüğümü sınırlayacak olmaları ihtimali oluÅŸturuyor. Yani, tamamen bireyci, hatta ‘egoist’ diye tanımlanacak cinsten bir endiÅŸe ki, bu, tamamen benim kiÅŸisel ve iradi tercihimden kaynaklanıyor, kadınlardan deÄŸil... Yoksa, övünmek gibi olmasın ama ruhi, maddi, manevi ve bedeni açılardan karşı cinse karşı hiçbir korku taşımıyorum. Çünkü, kadınları seviyorum, çok seviyorum. Muhtemelen de onların dilini konuÅŸabildiÄŸim için seviyorum. Fakat tabii itiraf etmek gerekiyor ki, yaşın, olgunluÄŸun, tecrübenin de bu ‘korkusuzluk’la (!) büyük ilgisi var. Ergenlik çağımda ve ilk gençliÄŸimde, korku ne kelime, kadınlar karşısında tir tir titredim. Kendimde olmadığını söylediÄŸime göre, bari baÅŸka erkeklere naçizane bir ‘tavsiyede’ bulunayım: Kadınlara asla hükmetmeye kalkışmayın, korkunun kaynağını bu ‘hükmetmek’ içgüdüsü oluÅŸturur. Kadınlar kendilerine fiilen hükmeden erkekleri sevmezler, hatta nefret ederler. Ama bunu hiç pratiÄŸe uygulamadan, hükmedebileceklerini ruhen duyumsatan erkekleri severler. Â
button