Korkusuz biriyim

Güncelleme Tarihi:

Korkusuz biriyim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2013 03:00

Kanal D’nin sevilen dizisi “Merhamet”te, ürkek bir genç kızdan sert bir hayat kadınına nasıl dönüştüğünü hayretler içinde izledik. Zor bir roldü Şadiye, ama o altından başarıyla kalktı. Dilara Aksüyek, oyunculuk kariyerinde korkusuz ve emin adımlarla ilerliyor.

Haberin Devamı

Öncelikle kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?           
 
- 24 Temmuz 1987’de, İzmir-Karşıyaka’da doğdum. Sonra babamın işi gereği Edirne’ye taşındık. Kendini iyi tanıyan, ne istediğini bilen bir çocuktum, zamanı geldiğinde tiyatro sınavlarına girdim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni burslu kazandım. Ve İstanbul’a geldim.

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?  

- Anne-babam çalıştığı için evde kendi kendime çok vakit geçiriyordum. Zamanla kendimi eğlendirmek için farklı oyunlar bulmaya başladım. Evde şarkılar söylüyor, program hazırlıyor, babamın şiir kitaplarını okuyup ezberliyor ve annem babam eve geldiklerinde onlara gösteriler yapıyordum. Oyun oynamayı çok seviyorum, hayatın içinde oynamak sakıncalı, ben bunu meslek edineyim dedim. Yani klişe cevap olacak ama epey küçükken vermiştim sanırım kararımı.

Aileniz sizi destekledi mi?

- Her zaman... Çocukluğumdan beri tüm kararlarımı kendim verdim. Ayrıca oyunculuğu seçerek annemin de en büyük hayalini gerçekleştirmiş oldum.

Tek mi yaşıyorsunuz yoksa ailenizle mi?

- Yalnız yaşıyorum... Daha doğrusu köpeğim Seboş’la beraber...

GÖRÜŞMEDEN HOPLAYA ZIPLAYA ÇIKTIM

Daha önce “Evlerden Biri”nde oynuyordunuz ama planlanandan çok erken bitti.

- Ekrandaki ilk işim olması nedeniyle önemli bir işti benim için. Evet, kısa sürdü ama yine de sağlam bir deneyim oldu benim için.

Peki “Merhamet” ekibine nasıl dahil oldunuz?

- Ajansımdan geldi bu iş, onlar haber verdi. Sonra gittim, yapımcımız Gül Oğuz’la görüştüm. Gözünün içine bakıyordum sonucu anlamak için, “Hadi bakalım hayırlı olsun” dedi. Hoplaya zıplaya çıktım oradan.

Dizide canlandırdığınız karaktere gelelim. Şadiye nasıl biri, anlatır mısınız?

- Sevgisiz ve yoksul bir ailede büyümüş, naif, samimi, ürkek, ablasını her şeyden çok seven, çok iyi kalpli bir kız Şadiye... Ama bu küçük, ürkek kızın yaşadıkları sonucunda ne denli değiştiğini hayretler içinde izliyoruz. O her şeyden korkan, masum kız çocuğu, sert, kavgacı bir fahişe olarak çıkıyor karşımıza.

Dağılmış bir aile ve tek başına hayatla mücadele etmeye çalışan bir kız...

- Evet, aynen öyle... Şadiye’nin sığındığı bir tek ablası var. Asıl Narin’den ayrılması Şadiye için bir dönüm noktası oluyor. Tek başına kaldıktan sonra değişmeye başlıyor zaten...

Narin ile Şadiye yeniden karşılaşacak mı?

- Önünde sonunda karşılaşacaklardır. Çünkü Narin vazgeçmeyecek, bulana kadar arayacaktır Şadiye’yi. Ama o karşılaşmada neler olur, ben de çok merak ediyorum.

Siz gerçek hayatta Şadiye gibi ürkek ve çekingen misinizdir?

- Hayat eşittir bilinmezlik. Ben hayatın bizi aşan bir planı olduğunu düşünüyorum. O yüzden korkmanın da bir anlamı yok. Korkarsak, mucizelerden yoksun ve renksiz hayatlar yaşarız çünkü. Ne gerek var? Sanırım bu yüzden “Her şeyin üstesinden gelebilirim” diyecek kadar korkusuz biriyim ben.

Korkusuzluk demişken... Oyunculukta sınırlarınız var mı? Böyle bir rolü asla canlandıramam der misiniz?

- Ben oyunculukta sınırlar olmasına pek anlam veremiyorum açıkçası. Biz binbir çeşit insan halini canlandırıyoruz milyonların önünde... Her biri bizlerin içinden bir parça. Canlandıracağın karakteri besleyecekse, gerçekçi olacaksa sınır koymanın anlamı da yok.

AŞK BANA İYİ GELMİYOR

Biraz da özel yaşam konuşmak istiyorum. Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor?

- Hepimiz yalnızlıktan şikayet ediyoruz ama birlikte de olamıyoruz ne hikmetse... Ben aşkı tanımlamaya çalışsam, “uçucu bir his” derim herhalde. Aşk artık hem her yerde hem de hiçbir yerde... Yani bana iyi gelen bir duygu değil. Yalnız olmayı daha çok seviyorum.

Aşk için nelerden vazgeçersiniz?

- Niye bir şeylerden vazgeçmemiz gereksin ki? İşte ben bunu anlamıyorum; birini olduğu gibi sevemiyorsan, sevme... Ben hiçbir şeyden vazgeçmem aşk uğruna... İlla bir şeyden vazgeçmem gerekiyorsa, o aşktan vazgeçerim!

Aşk acısı çektiniz mi?

- Böyle konuştuğuma bakmayın, çekmişimdir tabii, çekilmez mi? İlk aşk önemli mesela... Çok üzüldüğümü hatırlıyorum o zamanlar... Ama insan yaş aldıkça her şeye bakış açısı değişiyor.

Haberin Devamı

ÇAĞAN IRMAK HAYRANIYIM

Şimdiye kadar beyazperdede görmedik sizi hiç... Var mı ufukta bir sinema projesi?

- Evet, henüz bir sinema filminde rol almadım ve en büyük hayallerimden biri bu... Ciddi bir Çağan Irmak hayranıyım, kendisini okuma provasında gördüğümde bir “merhaba” bile zor çıktı ağzımdan, o derece... Bu yüzden onun çekeceği bir sinema filminde rol alabilmeyi çok isterim.                 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!