Güncelleme Tarihi:
Korku sadece çocuklara özgü müdür? Yetişkin korkularını görmezden gelmek mümkün müdür? Korkusuz insan var mıdır? Korkusuz görünen kişiler gerçekte korkularını iyi bastırabilen kişiler midir? Korkunun bir gerçekliği var mıdır? Korkuda mantık aranır mı? Korku öğrenilmiş bir davranış olabilir mi? Korkan kişi ne gibi tepkiler verir? Korkuya hangi psikiyatrik tablolar eşlik eder? Yetişkin korkuları nelerdir ve nasıl baş edilir? Bu başka soruları NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi'nden Uzman Psikolog Elif Kandaz ile konuştuk.
-Korku nedir?                                Â
Belirli dışarıdan ya da içeriden gelen uyaranlara karşı gösterilen duygusal tepkidir. Günlük hayatımızda huzursuzluk halinden panik duygusuna kadar kişiye özel olarak değişen korku dereceleri yaşarız.
- KuÅŸku ile korkuyu akraba sayabilir mi?
 Kuşku; bir durumla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten dolayı ortaya çıkan bir duygudur, korkuyla ilişkisi ancak bilinmezlik sebebiyle kişide ortaya çıkabilecek olumsuz duygular sonucu verilen tepkiler olabilir.
- Korku ile güvensizlik duygusu arasında sebep sonuç ilişkisi var mıdır?
Güvenilemeyen durumlarda korkudan ziyade kuşku daha fazla görülür. Ancak belirsizlik sebebiyle bir korku duygusunun oluşması da mümkündür.
- Korku çeşitleri nelerdir?
Patolojik korkular dediğimiz fobiler vardır, burada durum biraz daha farklıdır, aslında korkulmaması gereken bir durum ya da olay karşısında korku duygusu vardır, bunları genel olarak üç başlıkta ele alabiliriz: Beklenmedik bir biçimde ortaya çıkabilecek bir panik benzeri belirtilerin ortaya çıkması durumunda yardım sağlanamayacağı ya da kaçmanın zor olduğu yerlerde bulunmaktan korkmayı içeren agorafobi, yılan , uçakla seyahat etme , yükseklik gibi özgül bir nesne ya da durumun varlığı ya da böyle bir durumla karşılaşacak olma beklentisi ile başlayan, aşırı ya da anlamsız, belirgin, sürekli olarak korkma durumunu içeren özgül fobiler ve tanımadık kişilerin yanında ya da toplumsal bir eylemi gerçekleştirmesi gerektiği durumlarda aşağılanma ayıplanma korkusunun içeren sosyal fobi.
- Yetişkin korkuları ile çocuk ergen döneminde yaşanan korkuların temel farkı nedir?
Yetişkinler korkularını daha kolay kontrol edebilirken çocukların soyut düşünme yeteneği yetişkinlerle eşit düzeyde olmadığından daha farklı olduğundan daha abartılı biçimde anlamlandırabilirler, korktuklarını gösterme yöntemleri açısından farklılıklar olabilir, ergenlerde ise durum biraz daha farklıdır, ergenler yetişkinlik ve çocukluk dönemlerinin arasında bir dönem olması sebebiyle daha korkusuzca davranmaya çalıştıklarını gözlemlemekteyiz. Ancak geçiş dönemi olduğundan abartılı algılama ve abartılı tepkilerde gözlemlememiz mümkün olmaktadır.
- Korkunun temeli ne zaman atılır?
Korkular her yaşta başlayabilmekle birlikte özellikle fobik korkular çocukluk çağında başlamaktadır. Bunun dışında, deprem gibi yaşanan travmatik bir olayın ardından da korkular başlayabilir.
- Çocukluk döneminde yaşanan korkular doğru yaklaşılmazsa yetişkinliğe taşınır mı?
Evet. Erken müdahale edilmediği takdirde ya da ailelerin istedikleri bir şeyi çocuklarına yaptırnak için bilerek korkutmaları yetişkinlik döneminde başka korkulara yol açabilmektedir.
- Korkunun mantığı var mıdır?
Korkmak korkmamak kadar doğal bir duygudur, insanlığın varlığıyla başlayan çoğu zaman insanın hayatını kurtaran bir duygudur, dolayısıyla tabiî ki mantığı vardır ancak mantığı olmayan korkular da vardır o tür korkulara patolojik korkular yani fobiler adını veriyoruz.
- Hangi korkular hayatı sıkıntıya sokar?
Fobik türdeki her korku, korkusu sebebiyle kendine yönelmesi ve kaçınma davranışlarının ortaya çıkması sonucunda insan hayatını sıkıntıya sokar, işlevselliğini düşürür, sosyal ilişkilerini etkiler, kendisine olan inancını etkiler, dolayısıyla sıkıntılı bir süreç kaçınılmaz olur.
- Korkunun oluşma mekanizması nedir?
Buna yönelik çok fazla kuram olmakla birlikte bilişsel davranışçı açıdan değerlendirmesini yapmak istiyorum. Korkular öğrenilmiş bir süreç olarak kabul edilir, örneğin fiziksel şiddete uğrayan bir çocuk canı acıdığında dayağın can yakan bir durum olduğunu öğrenir ve dayaktan korkmaya başlar, ya da depremde evi yıkılan bir kişi herhangi bir eve girmekten korku duyabilir, bu nokta da korkunun nedeni olayın kendisi değil, bu olayın kişi tarafından nasıl yorumlanmasıyla ilgili olduğu ortaya çıkmaktadır.
- Beyin ile korku ilişkisi nasıldır?
Beynin korkuyla ilişkili kısmı amigdala çekirdeğidir, korku anında amigdala çekirdeğinin aktivasyonunda işlev artışı görülür.
- Korku ile kişilik bağlantıları söz konusu mudur?
Kaygılı, bağımlı, çekingen ya da takıntılı kişiliklerin, diğerlerine oranla daha fazla korku tepkisi gösterdiği gözlenmiştir.
- Yetişkinlerde gelecek korkusu giderek artıyor diyebilir miyiz?
Böyle bir genellemeye gitmek doğru olmamakla birlikte, ekonomik durumla bağlantılı olarak özellikle bu kriz döneminde geleceğe yönelik olarak beklentilerin karşılanmayacağına dair inanç zayıflamakta ve belirgin bir kaygı yaratmaktadır, aynı zamanda ebeveynlerde çocuklarının geleceğine yönelik kaygıların da daha fazla görüldüğü gözleniyor. Uyuşturucunun, gelişigüzel ilişkilerin yaşanması vb gibi durumlarda ki artış, ailelerin korkularını arttırmaktadır.
-Günümüz insanları sanırım sorumluluk konusunda da korku yaşıyorlar? Evlilikten kaçışlar, sorumluluk alamamak gibi davranışlar görülebiliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sorumluluk duygusu çok erken yaşlarda verilmesi ve pekiştirilmesi gereken bir duygudur, aksi takdirde sorumluluk duygusu yetişkinlikte verilmeye kalkıldığında bu çok zor olmaktadır. Bütün bunların yanında ekonomik özgürlüğün artmış olması, cinsel partnerin kolay bulunuyor olması gibi sosyal durumların günümüzde sık görülüyor olmasıyla evliliği cezbeden özellikler yitirilmiş olmaktadır ne yazık ki…
Â
- Cinsel korkularda sanırım ülkemizde az değil… Bu korku vajinismusa sebep oluyor mu?
Özellikle katı cinsel eğitim verilmiş kadınlarda vajinismus görülme olasılığı çok yüksek, bunun yanında cinselliğin bir erkeklik simgesi şeklinde erkek çocuklarına öğretilmesi sonucunda erkekler de de performans kaygısına bağlı olarak erekte olamama ya da erken boşalma sorunları görülmektedir.
- Evlilikte aldatılma korkusu da önemli yetişkin korkularından… Burada yaşanan kişinin kendine olan güvensizliği mi, yoksa eşine olan güvensizliği mi?
Bu durum, geçmiş yaşantılara, kişinin öğrenmelerine göre değişebilir. Daha önce aldatılıp bu durumu travmatik bir şekilde yaşamışsa bu kişinin tekrar aynı durumu yaşayacağına dair korkular geliştirmesi muhtemeldir. Bu kendisine ya da başkasına güvenle ilişkisinden ziyade olayı yorumlamasına bağlıdır. Ancak bunun dışında herhangi böyle bir yaşantısı olmamış kişinin daha önce hiç aldatılmamasına rağmen korkusu varsa bu kişinin kendisine olan güvensizliğinden söz edebiliriz ancak direk buna bağlıdır diyemeyiz.
-Başaramama, sonuca ulaşamama, tek başına bir işin üstesinden gelememe korkusu da yaygın mı?
Bu durumu kaygı olarak adlandırabiliriz, genel olarak durumları olumsuz algılama ve olumsuz sonuçlar doğacağına yönelik beklentiler geliştirme, özetle bardağın boş tarafını görmek şeklinde değerlendirebiliriz. Bu durum özgüven eksikliği olan kişilerde ya da kaygılı, takıntılı kişilerde daha yaygın biçimde görülür.
- Bu kişiler risk alamadıklarından büyük organizasyonlarda sanırım yer alamıyorlar?
Genelde yer alamıyorlar ancak küçük sorumluluklar alabilirler. Böylece kendilerine olan güvenleri yavaş yavaş gelişim gösterebilir.
-İleri yaşlarda yeti kaygı korkusu da yaşanıyor mu?
Yaşanabilir ancak bunları evrensel korkular şeklinde değil patolojik korkular başlığı altında alabiliriz, daha çok yaygın anksiyete bozukluğu olabilir.
- Boş ev sendromu da sanırım önemli… Çocukların evlenerek evden ayrılmaları ya da başka nedenlerle evden uzak yaşamaları ebeveynler tarafından önemli bir korku nedeni?
Bu da daha çok bağımlı, kaygılı kişiliklerde gördüğümüz bir sendrom. Neticede kendileri de bir zamanlar ailelerinin evlerinden ayrılıp şimdiki evlerinde yaşamaya başladılar bu doğal bir süreç ve bu şekilde yorumlanmadığında bu tip sendromların yaşandığını görüyoruz.
- Burada temel faktör yalnızlık korkusu mu?
Yalnızlık korkusu olabilir, çocukların evden ayrılmalarıyla birlikte bu kadınların çoğunda aynı zamanda menopoz dönemine denk geldiğinden annelikten çıkmış olma duygusunu da beraberinde getirebiliyor. Bir kadın için annelik duygusu çok önemli bir duygudur ve bu süreçte çocukların evden ayrılmış olması kadında işe yaramazlık duygusunu ortaya çıkartabilmekte ve depresif belirtilere yol açmaktadır. Erkekler bu durumu daha olası biçimde karşılamaktadır.
- Hastalık korkusu da var mı yetişkin korkuları arasında?
Hastalık korkusu da aynı şekilde fobik bir durum olarak ele alınabilir.
- Korku ile seyreden başka psikiyatrik bozukluklar var mıdır?
Obsesif kompulsif bozukluk, kirlenmekten, hastalık, mikrop bulaşmasından korkma gibi ya da travmatik bir yaşantının ardından aynı şeyleri yaşamaktan korkma dediğimiz travma sonrası stres bozukluğu, panik atak gibi bozuklukları sayabiliriz.
- Korku ne gibi fiziksel belirtilere sahiptir?
Korku sırasında; çarpıntı, tansiyonda değişiklikler, soluk renk ya da yüzde kızarma, nefes darlığı hava açlığı, boğazda düğümlenme, boğulma hissi, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, karın ağrısı, terleme , titreme, sıcak basması, baş dönmesi görülebilir.
- Korku tedavi edilir mi?
Korku kesinlikle tedavi edilebilir, ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemleri, stres yönetimi teknikleriyle korkunun tedavisi yapılmaktadır.
Â