Kore sanatçıları

‘Hallyu’nun ne demek olduÄŸuyla baÅŸlayalım önce... Â

- ‘Kore Dalgası’ anlamına geliyor ve sadece sanat için kullanılan bir terim değil. Kore’nin olimpiyatlara ev sahipliği yapmasıyla başlayan bir süreç bu. Eğlence sektöründe, sanat alanında vs. kullanılıyor. Artık dünyada Kore, kendi sanatına daha çok sahip çıkıyor. Sanatçıları da yükselerek ön plana geliyor. Uluslararası bienal, fuar, galeri ve müzayede evlerinde yer buluyorlar. Bunun bir sebebi de Çin sanatının yaşadığı korkunç yükseliş, fiyatlarının uçup gitmesi tabii.

Çin sanatının yükselişiyle nasıl bir ilgisi var?

- İkisi de Asya sanatı bir kere. Dolayısıyla birbirlerine çok yakınlar. Çin sanat piyasasında böyle bir patlama olmasıyla, gözler zaten var olan bir değere, yani Kore sanatına çevrildi. İyi bir Çin sanatçısının eserine sahip olmak nereden baksanız dört yüz, beş yüz bin dolardan başlarken, aynı özgünlüğe ve kuvvetli bir ele sahip Koreli sanatçının eserleri çok daha erişilebilir bir halde, ama henüz. Dünya sanat piyasasında Kore sanatının Çin sanatının ardından patlayacak yeni sanat olacağı yönünde konuşmalar yapılmaya başlandı bile.

Serginin adı ‘(E)merging Korean Artists 1’. Dolayısıyla devamı gelecek, değil mi?

- Bu sene böyle bir konseptimiz var. Başka sergilerimiz ve müzayedelerimiz olacak tabii ki ama bu alanda yayılmak istiyoruz. Genç Koreli sanatçılara yer vereceğimiz başka sergiler de açacağız.

Türkiye ile Kore arasında sanatsal anlamda nasıl bir uyuşma ve ayrışma var ki, Koreli sanatçıların işlerinin Türkiye’deki sanatseverlerin ilgisiyle karşılaşacağı öngörüsünü taşıyorsunuz?

- İki kültürün sanatı da muazzam bir geçmişe sahip. Yeme içme, müzik, edebiyat ve birçok diğer alan için de geçerli bu. Geçmişten feyz alarak, ama muhakkak bugüne ait olduğunu hissettiren işler üretiyorlar. Ayrıca, Asyalı dört dragonun bir temel oyuncusu haline geldi, Kore. Diğerleri Tayvan, Singapur ve Japonya. Kore de onlar kadar kuvvetli bir pozisyon almak üzere artık sanat dünyasında.

KOKUYU ÖNCEDEN ALDIK

Sanat piyasasına yeni bir oyuncu sokmak, riskli değil mi?

- Elbette riskli. Ama ancak riskleri elimine ederek bir yere gelebilirsiniz. Biz de bu sanatçıları seçerken, o riski göze alıyoruz. Çünkü gelecekte nasıl bir pozisyon alabileceklerini görüyoruz. Bir kere işleriyle yeteneklerine inandık ve özgünlüklerini gördük. Dünya Koreli sanatçılara gözünü dikmeye başladı. Biz de daha işin başındayken, Koreli sanatçıları Türkiye’ye getirmeyi tercih ettik. Genelde yurtdışından koleksiyonerlerle çalışıyor ve kendini kanıtlamış isimlerin sergisini açıyoruz. Yani, henüz kendini kanıtlama yolunda olan sanatçıları buraya getirmek bizim için de bir ilk. Ama bu bir koku alma meselesi.

Serginin tanıtım metninde, sanatçıların ‘çok dikkatle’ seçildiği yazıyor.

- Evet, öyle oldu. Tabii ki babam Raffi Portakal ile birlikte seçtik. Ama bize Koreli sanat danışmanı ve küratör Jeongae Im (Jay Im) yardım etti. Eserlere olan inancımız ve sanatçının kendini ifade edebilmesi büyük etken oldu.

Tercihinizi genç sanatçılardan yana kullanmanızın sebebi nedir? İsim sahibi sanatçıların eserlerine de yer verebilirdiniz.

- Sanatçılarımız en fazla 30 yaşında. Onları tercih ettik çünkü daha yolun çok başındalar ve işleri henüz ulaşılabilir fiyatta.

EN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ SEMBOLLERİ

Birincisi, göze müthiş derecede hitap ediyorlar. Estetik duyguları çok gelişmiş ve izleyiciye çok doğru şekilde teneffüs ettiriyorlar. Siz de ilk içeri girdiğinizde, ne kadar güzel görseller dediniz. Çarpıcı bir hali var yani. Önce göze hitap ediyorlar, zannedersem. Geçmişlerine de dönmek lazım. Koreliler zanaata çok yatkın, çünkü kendilerini öyle yetiştirmişler. Mesela birçoğu el yapımı özel Kore kağıdı üzerinde çalışıyor. İpeksi bir dokusu var onun. Dolayısıyla nereden geldiklerine referans veriyorlar. Sembollere çok büyük yer ayırıyorlar.

MERAK ETTÄ°KLERÄ°NÄ°ZÄ° SORUN

Sergi kapsamında; 2 Ekim Salı günü saat 16.00’da, Portakal Sanat ve Kültür Evi’nde, Jeongae Im (Jay Im), Kore sanatını anlatan bir konferans verecek. Sergi, 11 Ekim’e dek görülebilir. (212) 225 46 37