Ayşegül EKİNCİ / LONDRA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2005 00:00
İngiltere’de bulunan dünyaca ünlü Imperial Kolej Kanser Araştırma Merkezi’nin kurucusu ve başkanı olan Prof. Mustafa Camgöz, ‘Kordon kanının saklanmasının faydası var, zararı yok’ dedi. Kök hücrelerin potansiyelinden kimsenin şüphesi yok. Kordon kanı doku uyuşmasını garantiliyor’ dedi.
KANSER konusunda yaptığı buluşlarla tıp dünyasında sık sık adı geçen ve hücre bilimiyle yakından ilgilenen Prof. Mustafa Camgöz, kordon kanı saklama konusunda yapılan tartışmaların gereksiz olduğunu savundu. Prof. Camgöz, özellikle kordon kanındaki kök hücrelerin kalitesinin oldukça yüksek olduğunu hatırlattı. Prof. Camgöz, buradan alınabilecek miktar az olsa bile gelişen teknikler sayesinde yarın bu miktarın da çoğaltılabileceğini söyledi. Kanser araştırmalarında da kök hücrelerle ilgili çalışmalara başkanlık yapan Prof. Mustafa Camgöz sözlerine şöyle devam etti:
‘Kök hücrelerin potansiyelinden şüphe yok. Bu hücrelerin kalp kası olsun, sinir olsun tüm vücut hücrelerine dönme potansiyeli olduğundan bilim dünyası şüphe etmiyor. İki türlü kök hücre vardır. Biri embriyonik kök hücre, diğeri yetişkin kök hücre. Embriyonik kök hücre ilk döllenme safhasında oluşan ve tüm vücudu yaratacak potansiyeli olan kök hücredir. Yetişkin kök hücre ise herkeste mevcuttur. Kordon kanında bulunan kök hücre bu nedenle kalitesi yüksek kök hücredir. Uçağa binersiniz, sigortanız var mı diye sorarlar. Yani bu tamamiyle size bağlı, kordon kanının saklanmasının faydası var, zararı yok’.
Prof. Mustafa Camgöz kordon kanı saklanmasının esas sebebinin doku uyuşması olduğunu vurgularken şunları söyledi: ‘Bugün organ naklinde en önemli nokta doku uyuşmasıdır. Bağışlayan kişinin organ nakli yapılacak kişiyle dokusunun uyuşması gereklidir. İşte kordon kanı bunu garantiliyor. Çünkü sizin kendi dokunuz olduğu için sigortanız gibi oluyor. Bugün laboratuvar ortamında doku saklamanın bir maliyeti olacaktır. Ama bunlar çok büyük rakamlar değil. Sonuçta ilerisi için yatırım yapıyorsunuz. Bugün olsa ben bile yaptırırım’.
Kanserde dokunun karakterini kaybettiğini, hatta bazı hücrelerin tamamiyle kök hücre karakterini aldığını söyleyen Prof. Mustafa Camgöz şu örneği verdi: ‘Teratocarcinoma adlı bir tümör cinsinin içinde diş, saç gibi organlar büyüyebiliyor. Çünkü kanserli hücrenin doku karakteri kayboluyor, bazı hücreler kök hücre karakteri alıyor. Kanserin içinde kök hücre olduğu için yeni organ oluşabiliyor. Gelişmiş dokuda kök hücre yoluyla yeni organ gelişmesi mümkün oluyorsa, gelişmiş dokuya kök hücre verildiği zaman da aynı potansiyeli yakalayabilirsiniz.’ Bugün dünyada kök hücrenin potansiyelinin kabul edildiğini ifade eden bilim adamı ‘Gereksiz tartışmalar yerine gelişmeleri yakından takip etmeliyiz’ dedi.