Konutların yüzde 43.3’ünde ısı yalıtımı yok
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2012 10:21
Kışın etkisi gittikçe artarken, ısınma faturaları da kabarıyor. Birçok evde kaloriferleri açmaktansa, kat kat battaniyeyle oturmak tercih ediliyor. Oysa ısı yalıtımı yapılan evlerde yakıt faturaları ortalama yüzde 50 düşürülebiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması da bu gerçeği bir kez daha kanıtladı. Araştırmaya göre; Türkiye nüfusunun yüzde 43,3’ünün oturduğu konutta izolasyonsuzluk yüzünden ısınma sorunu var. XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük’e göre, bu evlerde ısı yalıtımı olmadığı için havayı ısıtıyorlar. Ayrıca yüzde 50 daha fazla fatura ödeyen bu evler, kışın geç ısınıp, çabuk soğuyor; yazın ise geç serinleyip, çabuk ısınıyor. Bu durum hastalıklara da neden oluyor, bütçeyi de etkiliyor.
Yörük, uygulamanın sadece kışın değil yazın da enerji tüketimini yarı yarıya azalttığını belirterek, “Sanıldığı gibi pahalı ve zor bir uygulama olmayan ısı yalıtımının getirdiği maliyetin payı, yeni bir binanın toplam maliyeti içinde sadece yüzde 3 ila 5 arasında değişiyor. Mevcut binalarda yalıtım yaptırmanın bedeli ise 100 metrekarelik daire başına ortalama 3 bin TL. Bu fiyata ısı yalıtım levhaları, sıva, boya ve işçilik de dahil. Üstelik ısı yalıtımı, sağladığı tasarrufla birkaç yıl içinde kendini amorti edebiliyor ve sonrasında bina ömrü boyunca yaz-kış tasarruf sağlıyor” diyor.
Yalıtımsız binalar yüzünden her yıl ortalama 7.5 milyar dolar israf edilen ülkemizde, 2011 ile birlikte yepyeni bir döneme girildi. Enerji Kimlik Belgesi almak ve ısı yalıtımı yaptırmak yeni binalar için artık zorunlu, eski binalar içinse Enerji Kimlik Belgesi almak için 2017 yılına kadar süre tanındı. Ancak bu süre çok uzun ve mevcut binalar ne kadar erken yalıtılırsa o kadar kârlı olacak. Tabi uygulamaların artması için finansal teşvik de şart. Çünkü TÜİK araştırmasına göre, Türkiye nüfusunun yüzde 16,9’u yoksulluk sınırının altında.
Bu konuda finansal desteğin önemine değinen Yörük, “Devlet destekli, çok düşük faizli ve uzun vadeli yalıtım kredileri, yalıtım ürün ve uygulamalarındaki KDV’nin düşürülmesi, yalıtımlı binaların enerjiyi daha ucuza satın alması gibi teşvikler en kısa zamanda yapılmalı ve yalıtımsız bina kalmamalı” diyor.
Yörük, uygulamanın sadece kışın değil yazın da enerji tüketimini yarı yarıya azalttığını belirterek, “Sanıldığı gibi pahalı ve zor bir uygulama olmayan ısı yalıtımının getirdiği maliyetin payı, yeni bir binanın toplam maliyeti içinde sadece yüzde 3 ila 5 arasında değişiyor. Mevcut binalarda yalıtım yaptırmanın bedeli ise 100 metrekarelik daire başına ortalama 3 bin TL. Bu fiyata ısı yalıtım levhaları, sıva, boya ve işçilik de dahil. Üstelik ısı yalıtımı, sağladığı tasarrufla birkaç yıl içinde kendini amorti edebiliyor ve sonrasında bina ömrü boyunca yaz-kış tasarruf sağlıyor” diyor.
Yalıtımsız binalar yüzünden her yıl ortalama 7.5 milyar dolar israf edilen ülkemizde, 2011 ile birlikte yepyeni bir döneme girildi. Enerji Kimlik Belgesi almak ve ısı yalıtımı yaptırmak yeni binalar için artık zorunlu, eski binalar içinse Enerji Kimlik Belgesi almak için 2017 yılına kadar süre tanındı. Ancak bu süre çok uzun ve mevcut binalar ne kadar erken yalıtılırsa o kadar kârlı olacak. Tabi uygulamaların artması için finansal teşvik de şart. Çünkü TÜİK araştırmasına göre, Türkiye nüfusunun yüzde 16,9’u yoksulluk sınırının altında.
Bu konuda finansal desteğin önemine değinen Yörük, “Devlet destekli, çok düşük faizli ve uzun vadeli yalıtım kredileri, yalıtım ürün ve uygulamalarındaki KDV’nin düşürülmesi, yalıtımlı binaların enerjiyi daha ucuza satın alması gibi teşvikler en kısa zamanda yapılmalı ve yalıtımsız bina kalmamalı” diyor.