Güncelleme Tarihi:
Çok kısa bir sürede evlilik kararı aldığı anlatan Özyılmazel şunları yazdı;
Dokuz ay geçti. Evliydim.
"Evlilik nedir?" diye sorsanız, verecek bir cevabım yok. Çünkü ben evlilikten hiçbir şey anlamadım.
Üç oda bir salonda tek kişilik performanslardan ibarettim. Seyircim de alkışlayanım da olmadı.
O da fazlasıyla kırıktı, hala tam bilemiyorum ama karışıktı. Konuşmadı. Gülmedi. Saçımı okşamadı. Kapandı, açılamadı.
O, iyi biriydi. Eminim güzel şeyler istemişti ama izin çıkmadı. Ne yapsam olmadı.
İşin aslı; hayata bakış açımız, dünya duruşumuz birbirine uymadı. Ve yolun sonuna geldik. "Kalbimle çıktığım yolun sonuna aklımla geldim" de diyebiliriz.
Eee ne yapacaksın; kalbin sesi soluğu kesilince akıl galip geliyor nihayetinde.
Madem yazıyorum, bir daha söylemek isterim ki kayda geçsin; Ben onu çok sevdim. Hiç pişman değilim. Onunla geçirdiğim üç mutlu gün için bile dokuz ay beklemeye, üzülmeye değerdi.
Kim üç mutlu gün görebilmiş ki şu hayatta?...
Şimdi bir gıdım daha büyümüş gibiyim. Kendimden hiç olmadığım kadar eminim. Huzurluyum. Umut doluyum. Yeniden başlıyor gibiyim. Sevgi doluyum ama başkası tarafından sevilmeye muhtaç değilim.
Bu konuyla ilgili başka bir cümle kuracak da değilim.
Artık bildiklerimin, beni ben yapanların, hayallerimin, arkadaşlarımın, şarkılarımın, yazılarımın, köpeğim Mini'nin, gülen yüzlerin, neşenin, sıcak kalpli dostların zamanı.
Allah izin verirse yeni hayatımı çok seveceğime inanıyorum.
Hakkımızda hayırlısını diliyorum.