Güncelleme Tarihi:
Klasik müzikte genç kuşağın popüler piyanistlerinden Burçin Büke geçen pazartesi İstanbul’da bir resital verdi. “Adım cazcıya çıktığı için ‘Üç Viyana Klasiği’ adlı konser repertuvarını hazırladım” diyen sanatçı; Haydn, Beethoven ve Mozart’ın birer eserini seslendirdi. Konserin ilk yarısını yüzünde tebessümle bitiren Büke’nin, ikinci yarı için sahneye çıktığında neşesi kaçmıştı. Taburesine oturdu. Çalmaya başlayacakken vazgeçti. İzleyiciye dönüp, “İkinci yarıya başlamadan sizinle bir bilgi paylaşmak istiyorum” dedi. “Radyo-3’te birkaç yıldır ‘Gaye Çağlayan’la Müzik Mutfağı’ adlı bir program hazırlıyoruz. Program bugün yayından kaldırıldı. Bu bilgiyi şimdi aldım” diye sürdürdü konuşmasını. Salondan gelen tepkiler ilginçti. “Zaten özelleştirilecekmiş” dedi arkalardan bir dinleyici. Bir başkası, “Siz değil, TRT ve bizler kaybettik” diye katıldı. Birkaç dakikalık dertleşme sonrasında Büke, uzun yıllardır çalmadığını söylediği, bir konçerto kadar zorlu 23 numaralı ‘Appasionata’ sonatını yorumladı. Morali bozuk olmasına karşın öylesine etkileyiciydi ki yorumu, konser sonrasında dinmeyen alkışlar nedeniyle izleyiciyi defalarca selamlamak zorunda kaldı, bu arada kendi bestelerinden iki bis çaldı. Gaye Çağlayan’ın Radyo 3’te hazırladığı ‘Arkadaşım Müzik’ programı da yılın radyo programı seçilip Sedat Simavi ve Donizetti ödülleri almış, kısa süre sonra yayından kaldırılmıştı. Radyo 3 klasik müzikseverlerin gönlünden bir parça daha kopartmış oldu böylece. Böyle böyle de yok edilecek belli...
Sahnede gazeteciler de var
Tiyatro dünyası bir yandan başının üstünde dolanan ‘özelleştirme’ ve ‘muhafazakarlaştırma’ tehdidiyle uğraşırken bir yandan da önümüzdeki hafta başlayacak olan Tiyatro Festivali’ne hazırlanıyor. İlk konuda protesto gösterileri ve imza kampanyaları dışında yapacak pek bir şey yok gibi görünüyor, Kültür Bakanı’nın Başbakan’dan alacağı ‘özgür tiyatro için yapılacaklar’ listesini beklemekten başka.
Tiyatro Festivali’nden haberler vereyim ben size. Büyük usta Cüneyt Türel’in ani kaybıyla festival için Tilbe Saran’la hazırladıkları ‘Elin Elimde’ oyunu da öksüz kaldı biliyorsunuz. Bu oyuna bileti olanlar ya iade edebilecek veya 10 ve 15 Mayıs’ta Ali Poyrazoğlu tarafından Kenter Tiyatrosu’nda sahnelenecek ‘Asi Kuş’ adlı oyunu izleyebilecekler.
Festivalin en ilginç projelerinden biri olan ‘Yedi’ yeni kadrosuyla 16 Mayıs’ta Kenter Tiyatrosu’nda olacak.
2010’da da sahnelenen bu okuma tiyatrosu Afganistan’dan Guatemala’ya, Rusya’dan Nijerya’ya, dünyanın farklı ülkelerinden gelen yedi kadınla 2007’de ödül sahibi yedi oyun yazarının yaptığı röportajlara dayananıyor. Hâlâ mücadelelerini devam ettiren bu kadınların öyküsü, kadına karşı şiddet konusunun ne sınır, ne etnisite ne de sınıf farkı tanıdığının gerçek birer kanıtı.
İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında gerçekleştirilecek ‘Yedi’ adlı okuma tiyatrosunda Farida Azizi (Afganistan), Inez Mccormack (Kuzey İrlanda), Marina Pisklakova-Parker (Rusya), Anabella De Leon (Guatemala), Mukhtar Mai (Pakistan), Mu Sochua (Kamboçya) ve Hafsat Abiola (Nijerya) ile yapılmış röportaj metinlerini, Türkiye’den tanınmış yedi oyuncu, gazeteci ve insan hakları savunucusu okuyacak. İşte projenin Türkiye ayağında sahneye çıkacak isimler: Ayça Damgacı, Banu Güven, Can Dündar, Derya Alabora, Mehveş Evin, Meral Çetinkaya ve Zeliha Berksoy.