Güncelleme Tarihi:
Hem Türkçe hem Yunanca şarkıların yer aldığı "Kime Ne" albümüyle dikkatleri çeken Göknur'a Yunanistan'dan teklif yağmaya başladı.
Gelen tekliflerin kendisini çok sevindirdiğini söyleyen genç şarkıcı, "Orada bir kez sahneye çıktım, ardından teklifler gelmeye başladı. Hâlâ arıyorlar ve 'Göknur gel, burada sana albüm de yaparız' diyorlar. Yazın üç aylığına gitmeyi düşünüyorum açıkçası" dedi.
Hem Türkçe hem Yunanca şarkıların yer aldığı "Kime Ne" adlı albümüyle iki ülke arasında dostluk köprüsü oluşturan Göknur, Zorba Taverna’daki canlı performansıyla da oldukça iddialı. Yunanistan’dan teklifler aldığını söyleyen güzel şarkıcı, "Yunanistan’da bir Türk kızı olarak beğenilmek çok güzel" dedi.
Hem Türkçe hem Yunanca albüm yaptınız. Yunanistan’a olan yakınlığınız nereden geliyor?
Müzik hayatınız nasıl başladı?
- Konservatuvar sınavlarına girdim kazandım. Konservatuar öncesinde Hemşirelik Meslek Yüksek Okulu’nu bitirdiğim için hemşirelik yaptım. Hemşire olarak İstanbul’a geldim ama çocukluğumdan beri müzik aşkım vardı. Başlarda ailem istemese de önce hobi olarak, sonra da profesyonel olarak müzikle uğraştım. Hemşirelik yaparak konservatuvar okudum. Çalıştığım parayla okudum yani.
Nerede okudunuz?
- İTÜ’de ses eğitimi aldım. Türk sanat müziği şarkıları bana yetmemeye başladı. Yabancı dilde de repertuvar yapmak istedim. İngilizcem vardı, otellerde çalışmaya başladım. İtalyanca, İspanyolca öğrendim. Yunancayı da çok seviyorum. Şimdi konuşma ve repertuvar dersi alıyorum.
Albümde Yunanca okuma fikri nasıl oluştu peki?
- Zorba Müzik’le anlaştım. Albüm proje aşamasındayken içerisinde Yunanca şarkılar da olsun istedik. Albümde 10 tane Türkçe şarkı var ve 9’u bana ait. 4 tane de Yunanca şarkı koyduk. 15 tane şarkı oldu.
- Zorba Müzik dışında Zorba Taverna’da da sahne alıyorsunuz? Orada çalışıyor olmak size neler kattı?
- Zorba’nın ortamı inanılmaz güzel. Önce sevdiğim işi yapıyorum. Hemşireliği de seviyordum sonuçta çok kutsal bir meslek ama insanların gönlündeki meslek vardır bir de. İşimi severek yapıyorum. Sadece şarkı söylemek yetmiyor. Şu konuda oldukça iddialıyım ki Türkiye’de en iyi performans yapan kadınlardan birisi benim. Çok güvenirim kendime bu konuda. Zorbanın ortamı aile ortamıdır. Hiç kimse birbirini kıskanmaz. Çalıştığım yerden çok memnunum. Ekibimiz de çok sağlam.
Türkiye ve Yunanistan arasında yıllardır süren siyasi bir sürtüşme vardır ama müzikle birlikte bu kırılmaya başladı galiba? Sizin albümünüzde Yunanca şarkılara yer vermenizde de böyle bir dostluk köprüsü kurma gibi bir amaç var mı?
- İşin içine girince anladım ki Türklerle Yunanlılar arasında kişisel bir sorun yok sadece siyasi problemler var. Biz Yunanistan’a da gittik ve Türkiye’den geldiğimizi görünce inanılmaz hoş karşıladılar. Resmen bir dostluk oldu aramızda. Ben belki burada çok iyi bir şey yapıyor, elçilik yapıyorum. Çünkü Yunanistan’da bir sürü sanatçı arkadaşlarımız var. Oranın top 10’unda olan bir sanatçı arkadaşım var, ramazan ayında buraya geldi. O da bana diyor ki "Ben Türkçe albüm yapmak istiyorum bana öğretir misin?" Böyle yani, biz oraya, onlar buraya meraklı. Yaşam tarzlarımız kültürlerimiz aynı. O anlamda zorluk çekmiyorum. Orada Kiriyakos Papadopulos var. "Bay doğru bayan yanlış" "Biri bana gelsin" şarkılarının bestecisi. Benim "Oh Olsun" diye bir şarkım var, bestesi ona ait.
KEYİFLİ BİRİYİM
- Albüm repertuvarı yaparken Yunanca şarkılar seçiyorduk. Ben üç tane seçmiştim. "Oh Olsun"u ben seçmemiştim. Zorba Taverna’nın sahibi Hamit Tokmakçı çok sevmişti o şarkıyı. Tutturdular "Bunu da koyalım" diye. İlk başta Papadopulos’a ulaşamadık, sonra araya insanlar girdi, Türkiye’ye çağırdık onu ve geldi. Gezdirdik, ilgilendik kendisiyle. Zorba Taverna’yı gördü, ortamını ve bizi çok sevdi.
Herkesten önce Kiriyakos Papadopulos’u Türkiye’ye getiren siz misiniz bu durumda?
- Evet, ilk biz tanıştık. Genelde sanatçılara götürüp CD bırakılır, bu şarkı dinlenir beğenilirse onaylanır. Ama ben öyle almadım şarkıyı. Birebir görüşerek aldım çünkü böylesine değerli bir müzisyenle tanışmak istedim.
Hamit Bey’in sağlam bir kulağı var o zaman?
- Evet hem sağlam kulağı hem de sağlam bir çevresi var. Onun sayesinde Yunanistan’la çok güzel bağlar kurduk.
İlk çıkış şarkınız hangisiydi?
- İlk çıkış şarkım "Kime Ne"ydi. 2 numaralı şarkım. Albüm mayıs ayında piyasaya girdi. 2. klibimi "Kavun"a çektim, onun da sözü müziği bana ait.
Şarkılarınız genellikle bu kadar eğlenceli mi?
- Evet, albüm karakterimle çok örtüştü. Ben çok keyifli bir insan olduğum için sahnede de aynıyım. Ortamımız çok güzel, tabaklar kırıyoruz, peçeteler atıyoruz, herkes gönlünce eğleniyor. Haliyle şarkılarım da eğlenceli oluyor.
Atina’dan teklif aldığınız doğru mu?
- Evet. Kiriyakos Papadopulos bize geldikten sonra biz de onunla gittik Yunanistan’a. Orada müzisyenlere çok önem veriyorlar. Oradaki gece klüplerinde iki bin, üç bin kişi oluyor. İçeri girince kapıları açıp ceketlerini bağlıyorlar. Orada sanata sanatçıya çok önem veriyorlar. Çok iyi ağırladılar bizi. Ben orada Yunanca da Türkçe de şarkı söyledim. Ardından bana teklifler geldi. Hálá da arıyorlar "Göknur gel burada, 5 gün 6 gün çalışırsın sana burada albüm de yaparız" diyorlar. Yaz sezonu için 3 aylık gitmeyi düşünüyorum. Çünkü hem dilimi geliştirmek hem de eğitim için çok önemli. Ama şu anda Zorba Taverna’yı bırakıp gidemem.
Her iki ülkenin de sizi destekliyor olması güzel şey?
- Şu anda albümümüz Yunanistan’da bir firma tarafından beğenildi, satışa sunulacak. Orada bir Türk kızı olarak Yunanca şarkı söylüyor olmak gerçekten çok güzel olacak.
Albüm sanatçısı olmak çok kolay
Bu albümde kimlerle çalıştınız ve yeni projeleriniz var mı?
Fotoğraflarımı Zeynel Abidin çekti. Neslihan Yargıcı imajımı yaptı. Kliplerimi Kemal Başbuğ çekiyor. "Kime Ne"nin sözleri Evrim Dökme’ye ait. Şimdi yaz başına bir single düşünüyorum. Yine Yunanca- Türkçe olabilir. Şu anda bir radyo programı yapıyorum, radyo Mega’da Cuma günleri saat 19.00-20.00 arası tam trafik sıkıştığı zaman. Belki de Türkiye’de ilk ben yapıyorumdur bunu. Orkestramla canlı performans sergiliyoruz. Göknur’la Zorba Geceleri adında bir program yapıyoruz. Canlı performans benim için önemli. Çünkü albüm sanatçısı olmak çok kolay.