Güncelleme Tarihi:
* “Pak Panter”de nasıl bir rolde izleyeceğiz sizi?
- Gizli ajan yetiştirme projesinde ‘üretim hatası’ olan bir ajan var. Adı PP7, yani Pak Panter 7. Onu Ufuk Özkan canlandırıyor. PP7’ye çok beceriksiz olduğu halde bir görev veriliyor, ona yardımcı olması için de Süper PP görevlendiriliyor. Süper PP’yi de ben oynuyorum. İki ajan birlikte Azerbaycan’a, enerji bakanını kurtarmaya gidiyor.
* Nasıl bir ajan peki bu Süper PP?
- Diğerleri gibi hatalı üretim değil ama doğal olarak hatalı bir tip filmde. Bir defa çok korkak biri. Ama zeki bir adam. Bir gözlük icat etmiş mesela. Takan kişi, karşısındakini çırılçıplak görebiliyor. Aslında bu gözlüğü karşısındaki kişinin silahı var mı yok mu kontrol etmek için yapmış ama bazen kötü emellerinde de kullanıyor. Ayakkabıyı cep telefonu yapmak gibi zekice fikirleri de var. Ama eline hiç silah almamış, hiçbir çatışmaya girmemiş. Pak Panter 7 ise her türlü olaya atlıyor. Süper PP “Aman bu durumdan nasıl sıvışsak da kendimizi kurtarsak” diye düşünürken, PP7 direkt olayın içine atıyor kendini.
TOKAT SAHNESİNDE KULAK ZARIM PATLADI
* Çekimler çok hareketli geçmiş sanırım, neler yaşadınız sette?
- Ben komedi filmi çekeceğiz sanıyordum, “Aman ne güzel diyordum” ama bir baktım savaş filmi çekiyoruz resmen! Benim karakterimde de panik atak vardır. Trenden atladık, helikoptere binip uçtuk, sürekli ateş ediliyor, oradan buradan kurşunlar geçiyor. Çok korkarak çalıştım. Zaten böyle şeylerden korkan bir adamım. İçinde olmayı hayal bile etmediğim ciddi bir aksiyonun içinde buldum kendimi. Bir yandan ateş ediyorum, bir yandan da “öldük mü, öldük mü” diye bağırıyorum. Doğal oldu, o yüzden gerçekten de komik oldu.
* Geçmiş olsun, çekimler esnasında kulak zarınız da patlamış bu arada...
- Evet, bir oyuncu arkadaşımdan tokat yediğim sahneyi çekerken kulak zarım patladı. Ciddi sıkıntı yaşadım. Hâlâ da kapanmadı.
* Çekimler kaç farklı mekanda yapıldı?
- O kadar çok mekânda çekim yaptık ki... Edirne’den Kurtköy’e, Sarıgazi’den Tuzla’ya kadar 45 ayrı mekânda kamera karşısına geçtik. Bu film sayesinde hiç görmediğim yerleri gördüm.
UFUK’U VURDUM SANDIM ÖLECEKTİM KORKUDAN
* Film boyunca elinizden silah düşmüyor. Çekimlere başlamadan önce silah eğitimi aldınız mı?
- Hayır, almadık. Doğa Rutkay çekimlerde bana “Bir arkadaşım film çekerken kurusıkı yüzünden neredeyse ölüyordu, beynine geldi, kafası yarıldı” demişti, o yüzden silah sahnelerinde sürekli kendimi kolluyordum. Hatta benim silah kullandığım bir sahnede Ufuk’un trenden atlaması gerekiyordu, atladığında kafası yarıldı. Onu ben vurdum sandım, ölecektim korkudan! Kısacası, filmi çekerken hem çok eğlendim hem de büyük panik yaşadım.
* “Pak Panter” izleyicisine sadece keyifli dakikalar yaşatmayı amaçlayan bir film mi, yoksa alt metninde ciddi mesajları var mı?
- Filmde kimsenin anlayamayacağı kadar derinden bir mesaj var bence! Aslında filmin ne anlatmak istediğini yönetmen ve senarist Murat Aslan’a sormak lazım. Bir filmi eser sahibi herkesten daha iyi anlatır tabii. Biz, bize verilen oyunları yorumlayan kişileriz. Ama “Pak Panter”i izleyenlerin film boyunca inanılmaz gülüp eğleneceklerine ve o salondan çıkarken sıkıntılarını geride bırakacaklarına garanti verebilirim.
* Filmde Zeynep Aydemir’le aşk yaşıyorsunuz sanırım...
- Evet, onunla aramızda böyle küçük dokunuşlar halinde bir aşk var. Devam filmleri çekersek, bu aşk büyüyebilir.
GÖLE ATLARKEN PANİK YAPTIM
* “Pak Panter”in çekimlerinde sizi en çok zorlayan sahne hangisiydi?
- Göle atlama sahnemiz vardı. İçinde kurbağaların olduğu, çok pis bir göle dalmamız gerekiyordu. Ama benim kulak zarım yırtıldığı için o göle atlamam çok zor oldu. Doktor banyoda bile su kaçırmamam gerektiğini söylemişti. Bir de oradaki görevliler “Bu gölün altı balçık, atlarsanız saplanabilirsiniz” diye uyarınca iyice panik oldum. Sonuçta atladım ama korkudan kafamı suya sokamadım.
EV TİYATROSU
* Biraz da tiyatrodan bahsedelim isterseniz. Şu anda oynadığınız bir tiyatro oyunu var mı?
- Caddebostan’da, sadece 30 kişinin gelebildiği kendime ait bir tiyatro salonum var. Orada geçtiğimiz sezon filmi de sinemalarda gösterilen “Herkes mi Aldatır?” adlı oyunu oynuyoruz. Stand-up gösterim “Ben Küçükken Gösterirdim” de çok iyi gidiyor. Şimdi de ‘ev tiyatrosu’ projem var. Evden çıkamayacak durumda olan bedensel engelli tiyatro severlerin evine bizzat gidip tiyatro oyunu oynayacağım.
* “Herkes mi Aldatır”ı beyazperdeye uyarlama fikri nasıl oluştu?
- Film olmasını bir yapımcı istedi. Oyunun dramatik yapısının sinemaya uygun olduğunu söyledi, ben de teklifini kabul ettim.
HERKES ÇOCUK YAPSIN
* Küçük bir oğlunuz var, onunla ilişkiniz nasıl?
- Aramız çok iyi. Uyandığında ilk söylediği kelime ‘baba’ oluyor. Herkese çocuk yapmalarını tavsiye ederim. O doğduktan sonra kazandığım parayı elimde daha fazla tutmaya başladım. Aklıma gelmeyecek bazı işleri bile çocuğumun geleceği için kabul ediyorum.