Komandolar gibiyiz

Güncelleme Tarihi:

Komandolar gibiyiz
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2010 01:00

“Aliye” dizisinin Doktor Kahraman’ı olarak tanınan Tayanç Ayaydın, şimdi çok daha güçlü bir rolle ekranda... Çeliktepe Sınır Karakolu’ndaki askerlerin yaşadıklarını konu alan “Sakarya Fırat”ta Osman Kanat’ı canlandıran oyuncu, “Çekimlerde zorlandık, ama komandolar gibi ‘bittim’ dediğimiz noktada hep yeniden canlandık” diyor.

Haberin Devamı

Nasıl bir karakter oldu Osman Kanat?        

- Bu proje için Osman Sınav’la ilk buluştuğumuzda, nasıl bir karakter yaratacağız, diğer karakterlerden farkı ne olacak diye uzun uzun konuştuk. Sonunda herkesin rahatlıkla empati kurabileceği, dokunabileceği bir karakter yarattık. Ortaya öyle bir Osman çıktı ki... Hem sulu gözlü, hem deli... Hem arkadaş canlısı ve aşık, hem bir anda sertleşebilecek biri. Tüm duyguları çok güçlü yaşıyor. Aşık olduğunda çok aşık, kızınca çok kızıyor, arkadaşlarını çok seviyor. Böyle olması da seyirciyle bütünleşmesini sağlıyor. şimdi gelen her yeni senaryoda Osman Hoca’yla “bu sefer ne yapabiliriz Osman Kanat’a, ne katabiliriz” diye konuşuyoruz.

Çekimler Toroslar’da yapılıyor. Siz bu dağlara baktığınızda ne görüyorsunuz?

- Ben burayı önce fotoğraflarda gördüm, Osman Hoca gösterdi... Sonra çekimlere hazırlanmak için bu dağlarda epey eğitim aldık. Birimizin bileği burkuluyordu, diğerinin eli kesiliyordu. O zor süreçte oyuncu arkadaşlarımla gerçekten bir tim olduk. Birbirine yardımcı, paylaşımcı bir ekibiz. Bunda en önemli etken Osman Hoca’nın enerjisi tabii... Biz o enerjiyi çekip etrafımıza yayıyoruz.

SAKATLANMAMIZIN SUÇLUSU DAĞLAR DEĞİL

Çalışma şartları ve mekanı zorlu... Neler yaşıyorsunuz sette?

- Başta yapımcımız Osman Sınav olmak üzere, çok mükemmeliyetçi bir kadroyuz. Hakikaten sınırlarımızı zorluyoruz. Komando bittim dediği noktada başlar. Bizde de öyle oluyor. Bittik dediğimiz noktada içimizde bir şey patlıyor. Farklı bir enerji geliyor. O yüzden sakatlık geçirmediğimiz sürece sorun yok. Gerçi ufak tefek sakatlıklar hepimizin başına geliyor, o da uzun zamandır bedenimizi çalıştırmıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Yani dağların değil bizim hatamız.

İstanbul’dan koptunuz çekimler nedeniyle... Kendinize burada bir düzen kurabildiniz mi peki?

- Zaten buraya taşındım. İstanbul’da kurulu bir düzenim var ama burada da otel yerine bir eve yerleştim. İstanbul’a yaptığım son birkaç ziyarette 24 saati bile doldurmadım. ılginç olan, çok mutlu bir şekilde buraya döndüğümü fark etmem...

KLARNET ÇALMAYA HEVESLENDİM

Neden otel değil de ev?

- Ben “Sıla”yı çekerken kendi kendime “Bir daha il dışında dizi çekersem otelde kalmayacağım” diye söz vermiştim. O sözü tuttum. Göl kenarında çok güzel bir evim var burada. O göl yağmurlu havalarda turkuaz, bulut geçerse gri, hava güneşliyse masmavi oluyor. Bazen çıldırıyor, dalgalar vuruyor kıyıya. şimdi klarnet çalmaya heveslendim. Diğer arkadaşlarım da farklı müzik aletleri çalıyor. Bir araya gelip müzik yapıyoruz. Halihazırda bir grubumuz oldu. Burası bir kamp bizim için sonuçta. Eğer buradaysak bu kampı doğru değerlendirmekte fayda var.

Haberin Devamı

ARKADAŞLARIMDAN ÇOK KAZIK YEDİM

Settekilerle aranız nasıl?


- 30 yaşına girdim, tek çocuğum. Hayatımda çok kazık yedim ve arkadaşlarımın sayısı bir elin beş parmağını geçmezdi. Ama burada o güvensizliğim kırıldı. Hâlâ dost edinme şansımın olduğunu görmek beni çok memnun etti. Herkes ekibimiz şöyle, böyle der, proje esnasında öyle hissettikleri de olur, ama öküz ölür ortaklık biter. Bizim ortaklığımız pek öküze bağlı olmadığı için dostluğumuz bu projeden sonra da devam edecekmiş gibi görünüyor.

Haberin Devamı

HERKESİN İHTİYAÇ DUYDUĞU TARZDA BİR AŞK BİZİMKİSİ

Dizide çok tutkulu bir aşk var, nereye varacak o aşkın sonu?


- Bilmiyorum ki... Bir bakıma gerçek hayat gibi ilerliyor. Hayat da çok sürprizlidir, iki dakika sonra ne olacağını bilemeyiz ya, o hesap. Bu aşkın sonu da belli değil. Nihan’ı sevmek, Atatürk’ün Trablusgarp’ta aşk romanları okuması gibi bir şey. Dağlarda hayat çok sert olsa da, aşkın hayatın içinde çok büyük yer tuttuğunu paylaşıyoruz dizide... Bu bence çok önemli. Güzel bir aşk bu. Diğer dizilerdeki aşklara kıyasla, bizimki biraz daha insanların ihtiyacı olan tarzda. Hâlâ el ele tutuşurken, Nihan’ın saçını okşarken heyecanlanıyor Osman... “Aman kırılacak mı” falan diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!