Güncelleme Tarihi:
Olay Köln'de geçti. Parti havasında. Inter Jeans moda fuarında Miss Sixty standı izleyenleri büyüledi. ‘‘En trendy’’ ne varsa oradaydı.
Selvi boylu, sarışın, podyumdan fırlama kırmızı gözlüklü, mikrofonlu kulaklıklı kadın bodyguard, girişte yığılmış, itiş kakışla dalgalanan kalabalığa birşeyler anlatmaya çalışıyor. İçerden gelen yüksek volümlü müzikle kimileri tempo tutuyor, tek kişilik girişten zar zor içeriye girebilenlenlerden sonra kalabalık bir hamle yapıyor, biraz homurdanıyor ama bodyguard kesin kararlı. İçeriye seçerek alıyor. Zaten giriş tek kişinin sığabileceği kadar dar.
Burası Köln'deki İnter Jeans fuarındaki Miss Sixty standı. Aslında görünüşe bakılırsa Miss Sixty Club demek daha doğru olur. Kapısında izdiham olan ve herkesin içeriye giremediği tek stand. Dünyada moda alanında club kültürü dendiğinde ilk akla gelen ismi Miss Sixty'de genç, dans etmeyi seven, trendy kim varsa onlar için biçilmiş kaftan niteliğindeki modeller yalnızca seçkin bir kalabalığa sergilendi. İçeride tek bir kaygı hüküm sürüyordu: Modellerin çalınması. TV için özel röportaj çekimleri standın dışında yapıldı.
70'LERDE BİR PARTİ GİBİ
İçeri girdiğimizde 70'lerin atmosferindeki bir parti ortamında bulduk kendimizi. Barda her renkten alkollü alkolsüz kokteyllerin top modelleri aratmayacak görüntüdeki barmen ve barmaidlerle (ama mutlaka pembe, kırmızı, eflatun renkli gözlüklerle!) servis yapıldığı standdaki görevlilerin de onlardan aşağı kalır yanı yoktu.
İtalyanların dünyayı fetheden markası Miss Sixty standında, bünyesindeki üç marka Energie, Killah Babe ve Miss Sixty sergilendi. Yeni koleksiyonda yok yok. Her renk, her malzeme, bol denim, boyalı-yazılı-parıltılı-jean'ler, yapay kürk, deri ve en yeni trendin kahramanı siyah-beyazlar. Hani ‘‘şöyle bir bakayım, fikir edineyim’’ diyemiyorsunuz. Hiçbir parça diğerine benzemiyor ve her model diğerinden daha albenili. Hepsi, ama hepsi gelsin Türkiye'ye dedik. İstanbul Akmerkez, Ankara Karum'da açılan mağazaları Bağdat Caddesi ve Bodrum mağazaları izleyecek. Mağazalarda en büyük sorun metrekare sınırlılığı, çünkü model sayısı haddinden fazla!
MTV starlarının en gözde giysilerinden oluşmuş bir gardrobun sergilendiği bir kulüpte herkesin birbirini tanıdığı bir parti düşünün. Kapıdan her an Britney Spears, Christina Augilera, Robbie Williams, Destiny Childs elemanları girecekmiş gibi bir parti...
Kısacası fuarda en iddialısından ‘‘trendy’’nin adresi Miss Sixty standıydı.
Wicki
İşte tasarımcı:
İtalyan tasarımcı Wicki, 10 yıl önce Miss Sixty, üç yıl önce Energie ve iki yıl önce de Killah Babe'in tasarımına başlamış. Beraberinde 50 kişiyle çalışıyor.
Bu denli ‘‘genç’’ çizebilen biri olmasını 70'lerin, 60'ların stiline, film ve starlarına tutkun olmasına ve modanın yeni podyumu sokakları dikkate almaya borçlu.
En çok denim kumaşla çalışmayı seviyor.
70'lerin tarzını teknolojideki gelişmeyle birleştirerek naftalin kokmayan bir nostaljiyle ‘‘yeni’’yi buluşturuyor.
Defilelerde top model kullanmaktan yana değil, ‘‘Herkes modele bakıyor o zaman, giysiye değil’’ diyor.
57 ülkede ürünler pazarlıyor. Şimdiye kadar onu en şaşırtan ülke Japonya olmuş.
Hep yapay kürk kullanıyor.
En beğendiği, Madonna. Ama esas kadınları Claudia Cardinale ve Sophia Loren.
Wicki'ye Christian Dior gibi dinozor modaevlerinin yeni sezon için önerdikleri ‘‘uyum olmaksızın kombinasyon’’ tarzı hakkında ne düşündüğünü soruyorum.
O, herkesin kendi tarzını yaratmasından yana. Bu da bireysel zevke göre kombinasyon anlamına geliyor. Moda diye insanların herşeyi üzerinde taşımasından değil; modayı yorumlamalarından yana.
‘‘Tasarımlarınızı kiminle sergilemek isterdiniz?’’ diye soruyorum. Yanıt hiç gecikmeden geliyor:
Claudia Cardinale...