Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2000 00:00
Güneş AYNACIKOLESTEROL, vücudun bütün dokularında, özellikle beyin, sinirler ve karaciğerde bulunan, safranın bir parçası ve D vitamininin ön maddesi olan bir steroldür (kompleks monohidroksi alkol). Kolesterolün içten ve dıştan olmak üzere iki kaynağı vardır. İçte karaciğer, deri ve bağırsaklar gibi birçok organda sentezlenir. Dışarıdan da hayvansal kaynaklı gıdalarla alınır. Karaciğer ve yumurta sarısı o yüzden en önemli kolesterol kaynaklarıdır. Kolesterol, vücutta proteinlere bağlı olarak taşınır. Bunlara lipoproteinler denir. Kolesterolü anlatırken iyi ve kötüsünü unutmamak gerekir. ‘‘LDL’’ dediğimiz (düşük yoğunluklu lipoprotein), damarlar içerisinde kolesterolü biriktiren, ‘‘HDL’’ dediğimiz (yüksek yoğunluklu lipoprotein) ise kolesterolü karaciğere taşıyarak safra ve benzer ürünlere yıkılmasını sağlar. LDL damarlarda biriktirmeye neden olduğu için kötü, HDL damarları temizlediği için iyi kolesterol olarak tanımlanır. İşte bu nedenle LDL'nin yüksek, HDL'nin düşük olması kişinin damarlarının tıkanma riskini artırır. Bu da kalp, damar hastalıklarına yatkınlık demektir. DOKTORUNUZ, laboratuvar sonuçlarına bakıp, ‘‘Sen risk altındasın, şu ilacı kullan ve diyetisyenle görüşüp, beslenme programı al’’ dedi. Bu diyette artık en sevdiğimiz yiyecekleri tüketmenin sakıncalı olduğu, sigara ve alkolü bırakmanız gerektiği, kullandığınız yağları değiştirmeniz söylenir. Hatta stresli bir hayatın bu hastalıklara davetiye çıkardığı söyleniyor. Ailede kalp-damar hastalıklarının olması da riski arttırıyor. Kısacası; yaşam şeklinizi ve beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz şart görünüyor...BELKİ de o kadar zor değildir canım. Gelin yapılması ve yapılmaması gerekenlere bir bakalım;Sakıncalı yiyecekler:Çok yağlı pasta, kek, soslar, çikolata.Sakatatlar, salam, sosis, sucuk, iç yağı, kuyruk yağı.Kızartılmış yiyecekler, hazır gıdalar, kuruyemişler.Hamurdan yapılmış şuruplu tatlılar, meşrubatlar ve alkol.Yapılması gerekenler;Bol sebze ve meyve tüketmek.Etli yemeklere yağ koymamak. Et girmeyen yemeklerde de zeytinyağı ve diğer sıvı yağları (mısır, ayçiçek, soya gibi) karışık ve ölçülü olarak kullanmak.Günlük yağ tüketimini azaltmak (ekmeğe yağ sürmemek, mayonez, yağlı kuruyemiş kullanmamak).Kepek ekmeği tercih etmek.Yağlı peynirler yerine lor, çökelek, az yağlı beyaz peyniri tercih etmek.Yumurtayı haftada 1-2 kez, et yerine kullanmak.Kırmızı eti en aza indirmek. Haftada en az 2 kez balık, 2 kez tavuk eti tüketmeye çalışmak.Kuru baklagillerin bitkisel protein olduğunu bilerek daha sık kullanmak.Alkol tüketimini en aza indirmek, ya da hiç kullanmamak (haftada 2-3 kez 1-2 kadeh şarap olabilir).Süt ve yoğurdun yağsız olanlarını tercih etmek ve günde 2-3 su bardağı ile sınırlamak (500 gram).Sütlü tatlı, aşure, meyveli tatlı gibi hafif tatlıları tercih etmek. Mümkünse çaya şeker eklememek. Balı, reçeli en az düzeyde tutmak.Şişmanlıktan kaçınmak ve istenilen ağırlıkta olmaya özen göstermek. Bunun için de fiziksel aktiviteyi arttırmak.Sigara kullanmamakYAPILAN araştırmalar gerçekten de risk faktörlerine dikkat edilirse, damarların yıpranmasına bağlı sertlik, yüksek tansiyon, kalp krizi gibi hastalıkların azaldığını ortaya koyuyor.‘‘Böyle gelmiş, böyle gider’’, ‘‘Aman canım, atın ölümü arpadan olsun’’ diyen kişi ve toplumlar bu hastalıkları daha yüksek oranda yaşıyor.DEMEK ki, ilk yapılacak olan, hayata bakış açımızı değiştirmek. Bilinçli yeme alışkanlıkları kendimize olan güvenimizi bir kat daha arttıracaktır.
button