Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2010 00:00
Gökcan Sanlıman, Teoman, Göksel gibi isimlerin menajeri Funda Sanlıman’ın oğlu. Ama o ailesinden torpilli değil. Uzun zamandır müzikle uğraşıyor. Bir süredir çeşitli mekanlarda sahne alırken bir yandan da kendi söz ve müziklerini hazırlıyor. İlk çıkışını kendi şarkıları yerine her biri klasikleşmiş yabancı şarkılardan oluşan bir albümle yapmak istedi. Seçtiği 10 şarkıyı orjinallerine sadık kalarak cover’ladı. İsim olarak The Beatles grubuyla özdeşleşen “Yesterday”i seçti. “Goodbye My Love Goodbye” şarkısında Göksel, “I Want To Break Free” şarkısında Şebnem Ferah’la düet yaptı. “Prison Song” isimli şarkıda benzetildiği Teoman ona eşlik etti.
Müziğe nasıl başladınız?
- Şarkı söyleyebildiğimi farkedene kadar gitar çalmayı iyi-kötü öğrenmiştim. Sonra kendi şarkılarımı yazmaya başladım. Hiç yapabileceğimi düşünmezdim ama bir gün kendimi sahnede buldum.
Annenizin mesleğinin müziğe başlamanızla bir alakası var mı?
- Pek sayılmaz. Müzik anne ya da babanızın mesleğinin etkisiyle yapılabilecek bir şey değil. İnsanın içinde varsa annesi doktor olsa da kendini bir gün şarkı yazarken ve söylerken bulabilir.
Şarkılara nasıl karar verdiniz?
- Küçüklüğümden beri kulağımda olan, sahnede de sürekli söylediğim ve çok sevdiğim şarkılardı. Onları bir araya getirmek istedim, ortaya böyle bir albüm çıktı.
Bundan sonra da cover parçalarla mı devam edersiniz?
- Şu anda kendi şarkılarımdan oluşan Türkçe albümüm üzerinde çalışıyorum.
Cover parçaları söylemek ve bu şarkıları yeniden gündeme getirmek kolaya kaçmak olarak görülüyor.
Katılıyor musunuz?
- Katılmıyorum. Albümdeki şarkılar kolaya kaçmayı seven birinin söylemek istemeyeceği kadar önemli şarkılar. Zaten bilindikleri ve sevildikleri için insanlar önyargılı davranabiliyorlar. Kim bunu göze alır?
Albümde düet yaptığınız isimlere nasıl karar verdiniz?
- Önceden tanıdığım ve albümün ön çalışmaları sırasında da fikirlerine başvurduğum kişilerdi. Aslında kayıtlar sırasında gelişti her şey, mesela Good Bye My Love, Good Bye şarkısı sözleri açısından hem bir adam tarafından kadına, hem de bir kadın tarafından adama söylenebilecek bir şarkıydı, yani şarkılar kendileri karar verdi.
Bu isimler sizi en heyecanlandıran hangisi oldu?
- Heyecan diye adlandırmak yanlış olur. Hepsi önemli başarılı isimler.
Peki bu düetler ve size bir şey kazandırdı mı?
- Onlarla çalışmak büyük tecrübe oldu benim için. Disiplin ve profesyonelliği gördüm.
Söylediğiniz şarkılar arasında sizin için özel olan, anısı olan var mı?
- “Boat On The River” gitar çalmaya başladığımda, ilk öğrendiğim şarkıdır. Bu yüzden bende ayrı bir yeri var.
Size yeni nesil Teoman denmesini nasıl karşılıyorsunuz?
- Yeniler hep benzetilir, normal.
MIŞ GİBİ DAVRANMAYI SEVMEM
Gökcan Sanlıman 24 yaşında. Orta ve lise öğrenimini İtalyan Lisesi’nde tamamladıktan sonra 2009’da Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi bölümünden mezun oldu. Müziğe olan ilgisi lise yıllarında başladı. Gökcan Sanlıman, canın istemediği hiçbir şeyi yapmayan bir genç olduğunu söylüyor: “Ayrıca benim bir imajım da yok. Kimsem ve neysem oyum. Mış gibi davranmayı sevmem.”
İLK KLİP PARİS’TE ÇEKİLDİ
Albümün ilk video klibi söz ve müziği Paul Simon’a ait olup Simon&Garfunkel yorumuyla efsaneleşen “The Sound Of Silence” adlı şarkıya Paris’te çekildi. Kemal Başbuğ yönetmenliğinde iki gün süren çekimler bir otel odasında başladı ve Paris sokaklarında tamamlandı.
ALBÜMDEKİ ŞARKILAR
Gökcan Sanlıman’ın albümünde “The Sound Of Silence” (Paul Simon), “I Want To Break Free” (John Deacon), “Yesterday” (Jonh Lennon / Paul McCartney), “Hotel California” (Don Henley / Glenn Frey / Don Felder), “Boat On The River” (Shaw Tommy R), “Wonderful Life” (Colin Vearncombe), “Rain” (Jose Feliciano), “Goodbye My Love Good Bye” (Mario Panas / Klaus Munro), “Prison Song” (Graham Nash), “Wild World” (Cat Stevens) gibi şarkılar bulunuyor.