Kokoreçi, kebabı gram gram satıyor Ekmekiçi’nden 5 milyon dolar çıkarıyor

Güncelleme Tarihi:

Kokoreçi, kebabı gram gram satıyor Ekmekiçi’nden 5 milyon dolar çıkarıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2008 00:00

İzmir’de turizmcilik yapan Veysi Öncel’in 7 yıl önce ’Amerikalı köftesini ekmek arasında dünyaya satıyorsa, ben de kebabı, kokoreçi satarım’ diyerek kurduğu ’Ekmekiçi’, geçen yıl 1.6 milyon müşteri ağırladı ve 5 milyon dolar ciro yaptı. 300 kişilik istihdam sağlayan ve Türkiye geneline yayılma kararı alan Ekmekiçi’nin hedefi bu yıl 20 franchise vermek.

ANADOLU’nun ’fast-food’a uygun lezzetlerini küresel marka altında sunmak için İzmir’den yola çıkan Veysi Öncel’in ’Ekmekiçi’ dükkanları yakında Türkiye geneline yayılacak. İlk şubesini İzmir Kıbrıs Şehitleri’nde 7 yıl önce tarihi bir binayı restore ederek açan ve küresel fastfood standartlarına uyarak bölgeye yayılan Ekmekiçi’nin bu yıl 20 franchise birden vereceğini söyleyen Veysi Öncel, 8 adet Ekmekiçi’nde istihdamın da 2008 yılı sonunda 500 kişiye yükseleceğini söylüyor.

BABAM KIZLARI İÇİN İZMİR’E GÖÇTÜ: Veysi Öncel şöyle başlıyor girişimcilik hikayesini anlatmaya: "Biz Mardinliyiz ve 5’i kız 6 kardeşiz. Babamız Mardin’de otobüs işletmecisi kendi çapında bir ticaret erbabıydı. Kızları büyüyünce onları okutmak için İzmir’e yerleşme kararı aldı ve 1971’de İzmir’e göç ettik. Rahmetli babam bütün kızlarını okuttu, hepsi meslek sahibi oldu. Biri kimya mühendisi, biri seramik sanatçısı, ikisi öğretmen, biri de banka müdürü oldu. Bir tek ben ticaret lisesini bitirdikten sonra üniversite ortamı çok karışık olduğu için okuyamadım ve askere gidip döndükten sonra ticarete atıldım."

LİSEDE TİCARETE BAŞLADIM: Veysi Öncel, ailece İzmir’e taşındıktan sonra babasının İzmir’de de bir otobüs alarak İzmir Ayvalık arasında çalışıp aileyi geçindirdiğini anlatıyor ve kendisinin ticaret lisesi yıllarında ’lise öğrencisiyken’ ilk ticari deneyimleri kazandığını belirtiyor. Öncel şöyle devam ediyor: "Lisedeyken sıhhi tesisat malzemeleri satan bir yer açmıştım. İlk ticari deneyimim orada oldu. Sonra askerlikten gelince de İzmir’in ilk ’yemek fabrikalarından’ birini kurdum. Çağdaş Tabldot adıyla yıllarca yemek üretip sattım. Bu iş devam ederken de biriktirdiğim sermaye ile otel yatırımı yaptım."

PARSEL PARSEL OTEL: Veysi Öncel, günlük 8 bin kişilik yemek üretim kapasitesi olan Çağdaş Tabldot’tan kazandığı paralarla Çeşme’de önce 2 yıldızlı bir otel yaptığını ve bu oteli işletirken de yanındaki arsaları alarak otelini büyüttüğünü anlatıyor. Öncel şöyle konuşuyor: "Yemekten kazandığım sermayeyi turizme yatırdım. 2 yıldızla başladığım otelim şu anda 5 yıldızlı. Otel işi büyüdü ve bu arada yemek piyasasında rekabet yoğunlaştı ve merdivenaltı üretim de artmıştı. Bu işi tasfiye ettim ve turizme odaklandım. Bir süre sonra da gıdadaki tecrübemle Ekmekiçi’yi projelendirdim."

AMERİKAN KÖFTESİNE ÖZENDİM: Veysi Öncel, Türkiye’deki yabancı fastfood rüzgarını izlerken bir girişimci olarak Anadolu’nun fastfood’a uygun lezzetleri üzerine düşünmeye başladığını söylüyor ve şunları anlatıyor: "Düşünün Amerikalı, bir köfte yapmış ve köftesini ekmeğin içine koyup dünyaya satıyor. Peki bizim kebap, kokoreç gibi lezzetlerin o köftelerden bir eksiği mi var? Bence fazlası var. Bu yüzden ben yeniden gıda işine girdim ve Ekmekiçi markasını tescil edip İzmir’den yola çıktım."

Erkek ustalar kaçtı, Sevilay günde 7 bin ekmek pişiriyor

EKMEKİÇİ’nin patronu Veysi Öncel, kebapların tamamının zırh bıçağı ile işlendiğini, et dönerin de yaprak döner olduğunu belirtiyor ve tüm ürünlerin İSO 901 ve HACCP güvencesiyle sunulduğunu anlatıyor. Öncel, kokoreç için de düzenli olarak her hafta laboratuvar testleri yapıldığını söylüyor. Ekmekiçi’nde ekmeğin de çok özel olduğunu ve tamamının kendileri tarafından pişirildiğini söyleyen Veysi Öncel, "Ekmeğimizi pişiren ustamız Sevilay Özkan. Kendisi gece 02.00’de geliyor ve günde 7 bin ekmek pişiriyor. Bu iş için çok sayıda erkek usta denedik. Hepsi pes edip kaçtı. Sevilay Hanım ekibiyle birlikte çok başarılı oldu" diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!