Güncelleme Tarihi:
Hala şokta olan genç kadın dehşet gecesini ilk kez anlattı: Kocamı dövenler, ikisi kadın 5 kişiydi. Kadınlar da saldırdı. Polis ikisini yakaladı, diğer üçü ise hâlâ kayıp...
Bundan 20 gün önce şehir eşkıyaları Boğaz’a indi ve yol vermesini istedi diye genç bir adamı, kardeşiyle karısının gözleri önünde döve döve denize attı. Üstelik bu eşkıyalardan ikisi kadındı! Nurgül Doğan kocasının çırpınışlarını çaresizlik içinde izlerken, kayınbiraderi de suya atladı. Her şeyin çok güzel başladığı gece bir anda kabusa dönmüştü. Hem eşi İbrahim Doğan hem de kayınbiraderi gözlerinin önünde can verirken o taş kesmiş, titriyordu. 20 gün boyunca yaşadığı şok yüzünden polis dışında kimseye tek kelime etmeyen genç kadın yaşadıklarını VATAN’a anlattı...
BALIK EKMEK YEMİŞTİK
Eşim Çaykur’da çalışıyordu. Otomobiliyle tahsilat yapacaktı. Dönüşte gezeriz diye beni ve üç ay önce askerden gelen kaynım Soncay’ı da yanına aldı. Gittik, dönüşte Kireçburnu’nda balık ekmek aldık, arabamızda yedik. Sonra da sahil yolunu takip ederek eve gelecektik. Önümüzde bir araç yavaş yavaş seyrediyordu. Eşim yol vermesi için selektör yaktı, ama yol vermediler. Araçta bir erkekle bir kadın bira içiyordu. Araç ilerlerken hem içip hem de öpüşüyorlardı.
BANA AĞIR KÜFÜR ETTİ
Geliş yönünde trafik vardı, sollayıp geçemedik. Bir ara trafik seyrelince eşim sollamak istedi ancak tam o sırada karşı yönden bir araç gelince durakladı. Önümüzdeki araçla da böylelikle yan yana geldik. Tam o sırada araçtaki sürücü camı açıp bana ağır bir küfür etti. Kaynım da, “Terbiyesizlik yapma” diye karşılık verdi. Adam arabadan inip üzerimize yürüyünce kaynım arabadan indi. İner inmez o adam, kafasına yumruk indirdi. Soncay yere yığıldı, eşim çıkıp kavgaya müdahale etti.
2 ARABA VARDI
Onların hemen önündeki başka bir otomobilden de bir kadın, iki erkek indi. Ben de, “Bunlar ailedir, araya girip yatıştırırlar” diye sevindim. Fakat onlar da eşime ve kardeşine saldırdılar. İki kadın da tekme tokat girişti. Eşim ve kardeşi yerdeydi, feci şekilde kafa, yüz ve karın bölgesine vuruyorlardı. Saldırganları alem yaparken gördüğüm için namusuma bir şey yaparlar korkusuyla aracın içinde durdum öylece. Şoktaydım. Ne yapacağımı bilemedim. Hemen telefona sarıldım. Ama titremekten tuşlara basamıyordum. Zorla kayınpederimi arayabildim. Fakat aradığım telefon yanımda çalıyordu. Meğer kayınpederim o gün telefonunu kaynım Soncay’a vermiş.
POLİS NEDEN KURTARMADI
Soncay, bir ara elinden kurtulup, “Polise gidiyorum” diye kaçtı. O giderken saldırganlar da eşimi denize attılar ve araçlarına binip uzaklaştılar. Koltuğa yapışmış, korkudan titriyordum. Soncay, polis otosuyla geldi. Ağabeyini görmeyince denize atladı. Polis de palaskasını uzattı. Soncay bir eliyle palaskayı tutup diğer eliyle de denizin altında eşimi arıyordu. Sonra palaska elinde kaldı. Kaynım akıntının da etkisiyle palaskayı elinden kaçırınca kayboldu. Polis hiçbir şey yapmadı. İsteseydi elini uzatıp Soncay’ı elbisesinden tutabilirdi ama yapmadı.
ARKADAŞI KOŞUP GELDİ
Oraya yakın oturan arkadaşımız Ferit Can’ı aramıştım. O da gelir gelmez denize atladı. Ferit Can, Soncay’ı yüzünden tutmuş. Ancak elinden kaçırmış. Su çok soğuk olduğu için daha fazla dayanamadı ve çıktı. Beni Sarıyer Devlet Hastanesi’ne götürüp sakinleştirici verdiler. Sonra bizi ifade için karakola götürdüler saat 21:00’da. Saat 00:30’a kadar ifade verdim. Eşimi soruyorum sürekli, saat 23:30’da “Eşiniz bulundu, İstinye Devlet Hastanesi’nde” dediler. “Kurtarmışlar, yoğun bakıma almışlar” dedim. Kötü bir şey düşünemiyordum.
BEN NİYE YAŞIYORUM Kİ
Ertesi gün öğle namazında Sarıyer Camii’ne götürdüler beni. Yolda bir yakınım, “Allah’ın takdirine söyleyecek bir şey yok. Sabretmelisin” dedi. O an dünyam yıkıldı. Hiçbir şey diyemedim. Sözün bittiği yer diyorlar ya aynen öyle... Kızıma sarılıp ağladım. Allah hiç kimseye böyle bir acı yaşatmasın. O an, “Ben neden yaşıyorum ki?” diyebildim sadece..
KİMSE DURMADI
Hâlâ olan biteni anlayamıyorum. O gece arabalar vızır vızır geçiyordu, bir tanesi de durup Allah rızası için müdahale etmedi. İnanın orada iki paralık promosyon dağıtsan en az 50 araç dururdu. Ama iki can gitti, kimse inip de el atmadı. Bu kadar mı insafsız herkes? Bu kadar mı duyarsız?
KIZIMI BABASIZ BIRAKTILAR
Eşim ve kardeşine iki araçtan inen beş kişi saldırdı. Üçü erkek, ikisi de kadındı. Polis iki kişiyi yakaladı. Diğer üçü aramızda dolaşıyor. Onlar neden tutuklanmıyor? Adalet nerede? Kızımı babasız bırakan bu katillerden hesap sorulmadıkça kimse bize adaletten bahsetmesin.