Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2011 00:00
Keremcem (34) iki buçuk yıl ara verip askerliğini yaptı. Kendi deyimiyle olgunlaştı. Ve sonunda yeni albümünü tamamladı. ‘Hayata’ isimli 11 şarkılık albümde slow parçaların yanında hareketli ritmler de var. Pop-rock sound’u etnik enstrümanlarla birleştiriyor. Ayrıca artık daha cesur açıklamalar yapan ve kendinin farkında bir adam
Albümünüzün adı ‘Hayata’. İçinde hayata dair neler var?- Hayata ve aşka dair bütün duygular. Bu isim insanları yönlendirmiyor. Herkes kendi yorumunu katabilir. Umutlu bir albüm adı oldu. Bütün şarkılar içinde beni barındırıyor. Sizi sıkıntınızdan sıyırıyor.
Neden bu albümde hiç kendi sözleriniz yok?- Özel bir
seçim. Aslında yazdığım şarkılar var ama hep sadece yorumcu olduğum bir albümüm olsun istemiştim.
Günümüzde şarkıdan çok şarkıyı yazan isimlere dikkat ediliyor. Sizdeyse tam tersi bilinmeyen isimler var...
- Uzun bir ön çalışmayla çok büyük bir şarkı havuzundan parçaları seçtik. Bunu da özellikle yaptım. İsim değil, şarkı önemli. ‘Güzel şarkıdır’ ön yargısıyla yaklaşılmayacak, gerçekten iyi şarkıların olduğu bir albüm oldu.
Tarzınız ve imajınız da değişmiş...- Müziğimle orantılı bir değişime girdim. Şarkılar, klipler ve fotoğraflarım birbirini tamamlasın istiyorum. Bütünlüğü seviyorum.
Keremcem dendiğinde akla melankoli ve romantik şarkılar geliyor. Bu algı bilinçli tercihiniz mi?- Bundan şikayetçi değilim. Hızlı şarkıları yorumlarken ve seçerken bile melankolik tarafımı bir kenara bırakamıyorum. Ama yeni albümde melankoli ve hareketli şarkılar yarı yarıya.
Bir diğer vazgeçilmeziniz takım elbise ve kravat. Yıllar içinde bunu kırmayı hiç istemediniz mi?
- Aslında bu bir karardı. İlk çıktığım dönemde bütün pop söyleyen şarkıcılar gibi kot ve tişört giymek istemedim. Hem görüntü olarak hem de fiziksel olarak takım elbisede rahat ettiğim için de seçimim o yönde oldu. Kendime de yakıştırıyorum.
Kaç takım elbiseniz var?- Çok. Takım elbise, beyaz gömlek ve kravatlarımın sayısını bilmiyorum...
Gerçekten hiç mi sıkılmadınız o görüntüden?- Aslında sahnede öyle olmaktan değil ama kendimi öyle görmekten sıkıldım. Sonra ben kendimi böyle görmekten sıkıldıysam insanlar da sıkılmış olabilir, diye düşündüm. Zaten bu yüzden farklılaşmak istedim.
ASEKSÜEL BİR KARAKTER ÇİZMİYORUM
Sizi dinleyen genç ve çocuklar altı yıl içinde büyüdü. Bundan sonra hedef yeni 15 yaşındakiler mi yoksa sizinle büyüyen kitle mi? - Albümler bir hedef kitlesine göre yapılmıyor. Öyle olsaydı o yaş kitlesinin beni dinleyeceği aklıma hayalime gelmezdi. Bunu planlasaydım takım da giymezdim.
Peki çocuk dinleyicilere sahip olmak sizi hiç mutsuz etmedi mi?- Hayır, bir dakika bile etmedi. Ama babamın ve annemin albümümü hep zevkle dinlemelerini istedim. Bu albüm ailemin ve yaş grubumdaki insanların sevdiği bir iş oldu. Ama kendi yaş grubum ve üzerindekilerin melankolik şarkıları benimseyeceğini düşünürken, onlar hareketli parçaları daha çok ilgiyle karşıladı.
‘Romantik prens’ sıfatını değiştirmek istiyor musunuz?- Bu sevdiğim bir ön başlık. Her yaş grubu kadın beyaz atlı prensini arıyor. Bunu değiştirmeyi değil genişletmeyi arzuluyorum.
Peki romantik ve melankolik yanlarınız dışında seksi bir tarafınız yok mu?- Herkesin seksi bir tarafı vardır. Bu, takım elbiseden de görünüyordur. Yani seksi olmak için illa soyunmanız gerekmiyor. Bende de bunun görüldüğünü seziyorum. Açık açık dile de getirenlerde oluyor zaten.
Ama sizin için ‘O kadar sevimli ki, cinsiyetsiz’ yorumları bile yapılmıştı...- Aseksüel bir karakter çizdiğime hiç inanmıyorum. İnsanlara da benden nasıl bir enerji aldıklarını sormak isterim. Hayata dair, içinde seks de aşk da barındıran bir enerji verdiğime inanıyorum.
ÖPÜLESİ DUDAKLAR
‘Türkiye’nin en güzel yüzlü erkeği’ seçildiniz. Hayatınız boyunca hep böyle mi anıldınız?- Hayır. Hatta şişman, toparlak bir çocuktum. Hayatım boyunca yakışıklılığımın ne farkında oldum, ne de avantajlarını kullandım. Hatta böyle yorumlar geldiğinde şaşırırdım. Ama şimdi bunun değerini bilen ve beğenilmekten hoşlanan biriyim. Hatta yeni albümdeki ‘Haydi Öp’ şarkısı böyle bir iltifattan ortaya çıktı.
Nasıl bir iltifat?- İnternette yapılan yorumlardan biri ‘Öpülesi dudaklara sahip adam’. Şarkının sözleri buradan esinlenerek yazıldı.
Böyle yorumları okuduktan sonra aynaya ‘Nasıl dudaklarım var’ diye bakıyor musunuz?- Yok ama öpüşmeyi seven bir adamım.
İyi öpüşür müsünüz?
- Severek yaptığınız her şeyde başarılısınızdır. Ben de öpüşmeyi seviyorum!
ALDATILDIM VE ŞARKI YAZDIM
İyi aşk şarkıları yazan biri, iyi bir aşık mıdır?- İyi aşık nedir? Bence iyi değil ama çok aşık biri vardır. Aşk, dereceleri itibariyle insanı en çok esir eden duygulardan biri.
Hep aşk şarkıları yazan ve söyleyen birisiniz. Çok aşık oldunuz mu?- Birkaç defa oldum. Bu yüzden de şanslıyım. Çünkü hiç aşık olmamış insanlar görüp tanıdım.
Şimdi hayatınızda biri var mı?
- Buna en son cevap vereyim!
Kadınlar sizden çok romantik hareketler bekliyordur. Hiç hayal kırıklığına uğradılar mı?- Mutlaka uğramışlardır. Çok romantik, güller ve şaraplar içinde yaşayan biri değilim. Ama tabii kadın inceliğine uygun davranışlarım var. Klişe biri değilim. Tabii “Bunca klişeyi yaratan birisin, nasıl bunu söylersin” diye düşünüyor olabilirsin. Ama gerçekten sevmiyorum.
Hiç aldatıldınız mı?
- Biz erkekler bu konuda safızdır. Bilmediklerim olmuştur ama bildiğim de var.
Aldatıldığınızı öğrenince nasıl tepki verdiniz?
- O kadar detayı bilmesen... Şarkı yaparak tepki verdim, diyelim.
Eski röportajlarınıza göre sanki artık daha rahatsınız...
- Bugüne kadar aynı ve klişe şeyler söyleyen bir adammışım. İnsan değişiyor ama özü aynı kalıyor. Ben hep özümden cevap vermişim. Bu da beni tekrara götürmüş. Ama zamanla herkes büyüyor. Deneyimler elde ediyor.
O zaman tekrar soruyorum. Hayatınızda biri var mı?
- Evet var. Sadece paylaşmayı sevmiyorum. Yapanları da kınamıyorum. Daha zorlamaman için en sonda cevap vermek istedim (Gülüyor).
GÜZEL YAŞLANACAĞIMArtık yaş almak saklanan bir şey haline geldi. Sahneye bir sürü insanla çıkıyorsunuz. Aslında hepsiyle aynı yaştasınız ama o kadar bakımlılar ki onlar 25 gösteriyor. Siz 34 gösterdiğinizde yaşlı gibi algılanıyorsunuz. Bundan biraz mustaribim. Hayat ve doğa bana iyi davranıyor. Güzel yaşlanacağıma inanıyorum. Her kırışıklığı da seviyorum.