Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 1998 00:00
Tempo Dergisi, bu hafta klasikleri hatırlatıyor. Hedefine ulaşmak için sınır tanımayan baştan çıkarıcılardan, aşk için gözünü karartıp her şeyi feda edenlere kadar pekçok klasik roman kahramanının aramızda dolaştığınıı göreceksiniz.Acaba kaç çağdaş Madam Bovary, bir türlü gelmeyen beyaz atlı prensini beklerken evliliğinde mutluluğu bulamıyor? Hala kaç kadın Anna Karenina gibi aşk için, gözünü karartıp her şeyi feda ediyor. Bir bakıyorsunuz çirkin ördek yavruları büyüyüp kuğu gibi güzel kızlara dönüşmüş. Doğanın yetişemediği yerlere estetik cerrahların usta elleri uzanmış. Doksan, yüz yıl önce yazılmış ve artık klasik olmuş romanlar öylesine evrensel kişilikler yaratmış, portreler çizmiş ki; birçoğunu bugün de etrafımızda görmek, o kişilikleri kendi içimizde bulup ortaya çıkarmak mümkün.
Rüya alemindekilerOnun için romantik bir hayal, gerçeklerden çok daha güçlüdür. Kocası İngiltere’nin veliaht prensi bile olabilir. Ama prensesimiz olağanüstü bir aşığın gelip kendisini baştan çıkarmasını, hayal kırıklığına uğramış, acı çeken yüreğinde ihtirasın ateşini tutuşturmasını bekler. Kahramanımız ister Lady Di, isterse evliliğin her gün yenen monoton yemeğinden sıkılmış, adı hiç bilinmeyen bir kadın olabilir. Hepsi içlerini yakan gerçekleşmemiş hayalleriyle kendilerini, Gustav Flaubert’in, bir taşra doktoruyla evli mutsuz Madam Bovary’sinde bulabilirler.Gece kurtGündüzleri ağırbaşlı, fazilet ve ahlak timsali, bilgili bir doktor. Geceleri hezeyanlara kapılıyor. kendisini kaybediyor, aşırılıklar hatta caniyane işler yapıyor. Normal bir insan olmaktan çıkıp çılgınlaşıyor. Bambaşka biri oluyor. Biz de bu tiplere ‘gündüz insan gece kurt’ derler. Robert Louis Stevenson insanı tedirgin eden ‘Doktor Jekyll ve Mister Hyde’ kişiliğiyle onu ölümsüzleştirdi. ‘‘Kendimi çok daha genç, çok hafif, çok daha mutlu, yerinde duramaz hissediyordum. Karmakarışık cinsel görüntüler içimden akıp geçiyordu, tüm sınırlamalardan kurtuluyor, hiç bilmediğim bir ruh özgürlüğünü yaşıyordum.’’ Adalet kurbanıFranz Kafka’nın ‘‘Dava’’ adlı romanında anlattığı Josef K.’nin kötü rüyası günümüzde gerçek olmak üzere. Çünkü çevremizde o kadar çok adalet kurbanı var ki... Günün birinde başınıza hiç beklenmedik bir şey gelebilir, pişman olmuş bir kişinin ifadesine dayanılarak 20 yıl hapis cezasına çarptırılabilirsiniz. Baştan çıkartanDuygusal açıdan istikrarsız, hırslı, ele avuca sığmaz... Ama kadınlar onu dayanılmaz buluyor. O da bundan kariyer yapmak için yararlanıyor. Kadınlarda daha sık rastlanan evlilik yoluyla sınıf atlama, sosyal merdivenleri tırmanma, erkekler için de geçerli olabiliyor. Edebiyatta bu türlerin rakipsiz temsilcisi Guy de Maupassant’ın ‘‘Bel Ami’’ romanındaki sınır tanımaz, kalpsiz, baştan çıkartıcı gazeteci kahramanı Georges Duroy’dur.İdealistCesur, cömert, içten. Kuralları, sınırları çiğneyebiliyor. Bir ideal, aşk uğruna her şeyi feda edebiliyor. Yanlış bir
seçim ama kefaretini ödüyor. Leo Tolstoy’un Anna Karenina’sı için neden Aleksi Vronski’ydi. Genç, yakışıklı, modern, hiçir şeyi fazla ciddiye almayan. Bugün artık Karenina’lar bu kadar büyük aşklar içinde acı çekmektense işlerini ünlerine halel getirmeden yürütmeyi öğrendiler.YırtıcıAyağında makosen ayakkabıları, limanlarda kaygısızca dolaşır. Ama Boston Yatçılık Kulübü’nden fırlamış gibidir. Özgür, şık ve kendinden emin gibi dolaşır, ama belki de Ian Fleming’in yarattığı 007 James Bond’un dublörü olduğunun farkında değildir. Goldfinger’ın ‘‘Aşkın Gizli Vizyonları’’nı da gözünün önünden ayırmaz.İhtiras kurbanıZaman değişiyor, hedefler farklılaşıyor. İktidarsız, zengin bir beyefendinin karısı aniden genç, hayvansı içgüdüleri güçlü, atletik bir adamın kollarına atılıyor. D. H. Lawrence’in ‘‘Lady Chatterley’’i de ebedi bir karakter. Ama bugün bunun tersine de çok rastlanıyor. Yeni çiçek açan genç güzel kızlar altmışlık adamların başını döndürüyor.ORHAN KEMAL \ BEKÇİ MURTAZAÜnlü yazarımız Orhan Kemal, ‘‘Bekçi Murtaza’’yla inanılmaz gerçekçi bir tip yaratmıştır. Kraldan çok kralcı bir adam. Fabrikanın bekçisi Murtaza öylesine işgüzardır ki; sonunda kızının ölümüne bile yol açar. Çevrenize şöyle bir bakın, öylesine çok ki ‘‘Bekçi Murtaza’’lar, romandan fırlayanlar.
button