Güncelleme Tarihi:
MIRROR MIRROR
PAMUK PRENSES’İN MACERALARI: AYNA AYNA SÖYLE BANA
Yön: Tarsem Singh
Oyn: Julia Roberts, Lily Collins, Armie Hammer
“Ayna ayna söyle bana benden güzeli var mı bu dünyada?”
Bu cümleyle büyümeyen sadece zamane çocuklarıdır sanırım.
Bizim kuşaktan olup da bunu ezbere bilmeyen yoktur çünkü.
Kötü kalpli bir üvey anne vardır; güzeller güzeli Pamuk Prenses bir tehdit unsuru oluşturmaya başladığında onu ormana, ölüme yollamaktan çekinmez.
Ama gelin görün ki Kraliçe’nin sağ kolu kıyamaz onu öldürmeye.
Yedi Cüceler sahip çıkar ıssız ormanda Pamuk Prenses’e.
Bir de prens vardır tabii.
Onu da bilirsiniz.
MASALIN SÖYLENMEMİŞ CÜMLELERİ BU FİLMDE
Ama gelin görün ki ana çatı benzer olsa da bu filmde anlatılanlar bildiğimiz Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalından biraz farklı.
Oldukça çılgın.
Daha çok masalın söylenmemiş tarafını anlatan bir uyarlama.
Klasikleri bozmak, değiştirmek, serbestçe yorumlamak herkesin hoşuna gitmeyebilir. Bunu anlayabiliyorum.
Ama bu yenilikçi yöntemlerin de eski hikâyeleri yeni nesillere tanıtmak için iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum.
Özünü bozmamak şartı önemli burada tabii.
ÖLÜMSÜZLER’İN YÖNETMENİNDEN
En son Ölümsüzler (Immortals) ile seyrettiğimiz yönetmen Tarsem Singh’ın son işi olan bu filmde, kötü niyetli bir cadının (Julia Roberts), güzeller güzeli Pamuk Prensesi (Lily Collins) sürgüne gönderip, krallığın başına geçmesi mizahi bir dille aktarılıyor.
Pamuk Prenses, ormanda tanıştığı Yedi Cüceler’in yardımıyla tacını geri almayı başarabilecek mi?
Kötü Kraliçe Prens Andrew’u (Armie Hammer) kendisine âşık edip, evlenmeyi başarabilecek mi?
Bu sorulara eğlenceli yanıtlar alacaksınız filmi izlerken.
JULIA ROBERTS ÇOK EĞLENCELİ
Kara büyünün yaptıkları, büyülü öpücük ve güzellik takıntılı kraliçe rolündeki Julia Roberts filmin en eğlenceli yanları.
Enfes kostümler ve dekora bayılmamak elde değil. Yedi cüceler bizim çocukluğumuzun sevimli cücelerinin yanında hayli antipatikler, idare edeceksiniz artık.
Filmin en eğlenceli anları Prens’in fazlasıyla sadık bir âşığa dönüşmesinden sonra geliyor. Prensin kraliçenin köpeği olduğu anlara dikkat.
KRALİÇE PAMUK PRENSES’TEN DAHA GÜZEL
Kötü kraliçe rolündeki Julia Roberts’ın kalın kaşlarıyla korkunç görünen Pamuk Prenses’ten çok daha güzel göründüğünü söylemem gerek.
Bu kraliçeden çok da nefret edemeyeceksiniz.
Julia Roberts’ın eğlenceli görüntüsü ve oyunculuğu Ayna Ayna’nın en ilgi çekici özelliklerinden.
Ve tabii bir de yeni dönem oyuncuları arasında en yakışıkı bulduğum, en fazla beğendiğim Armie Hammer’den bahsetmek gerek. Prens rolünde o da son derece eğlenceli ve filmin ilgi çekenlerinden. Tecrübesiz bir genç adamın başına bin bir olay gelerek büyümesini çok iyi oynuyor.
İYİLİK VE AŞK KAZANIR
‘Ayna Ayna’ klasik masallardan birinin eğlenceli serbest uyarlaması.
Hikâyenin özündeki iyiler ve gerçek aşk kazanır cümlesi korunurken, finaldeki ufak tefek değişiklikler canlılık katmış.
Zekice yazılmış senaryo ve oynarken eğlendikleri her hallerinden belli olan özel oyuncular sayesinde keyifle izleniyor.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
Gerçek bir balina kurtarma operasyonu
Büyük Mucize, 1988 yılında yaşanan gerçek bir balina kurtarma operasyonunu perdeye taşıyor. Her yılki geleneksel göç yolundan sapan üç gri balina Alaska’da buzulların arasına hapsoluyor. Nefes alabildikleri tek yer açıkta kalan son delik. Ki o da havanın soğuması ile giderek küçülmekte. Normalde göz ardı edilecek bu olayın tüm dünyaya duyurulması bölgede görev yapan bir yerel kanal muhabirinin sayesinde oluyor. Adam Carlson, balinaların haberini yaparak linkle merkeze gönderiyor. Tesadüf zincirleri sonunda ana haberlerde yer buluyor balinaların trajedisi. Ve zaman içinde bir bakıyoruz tüm dünya, büyük patronlar, eşleri, küçük çocuklar ve hatta dünya liderleri bu olaya kilitlenmiş. Gerçekte de bir aktivist olan Drew Barrymore’u bir Greenpeace gönüllüsü rolünde bakımsız ve makyajsız bir halde izliyoruz. Klasik ve eski bir anlatıma sahip olsa da medya, politika ve hayvanseverler üzerine çarpıcı saptamalarda bulunan bir film Büyük Mucize. Alt metnine yüzeysel bir aşk üçgeni koyarak izleyiciyi perdede tutmaya çalışsa da, asıl cazibesi farklı dürtülerle kurtarma operasyonunu yönlendiren politikacılar, gelenekleriyle çelişen Eskimolar, kalpleri yumuşayan büyük sermaye patronları ve tabii ki etkileyici Alaska manzaralarında olan bitenden habersiz yaşam savaşı veren üç gri balinada. Büyük Mucize’nin her yaşa hitap eden bir cazibesinin olduğu kesin, ailecek izlenebilir.
Kanserle gülümseten savaş
50 / 50
Yön: Jonathan Levine
Oyn: Joseph Gordon-Levitt, Seth Rogen, Anna Kendrick
Tür: Dram-Komedi
Süre: 99 DK.
50 / 50, kanser ve kanserle yaşam üzerine hem hüzünlü hem de gülümseten anları olan dokunaklı bir çalışma. Gerçek bir hikâyeden yola çıkılarak çekilen film; dostluk, sevgi ve hayata tutunma üzerine mizahi bir yaklaşım getiriyor. Kanserle ilgili olup zaman zaman kahkaha bile attırırken ele aldığı konuya saygısını da yitirmiyor. Radyo programları için metin yazarlığı yapan 27 yaşındaki Adam, nadir görülen bir kanser türüne yakalanmış. En iyi dostunun, annesinin ve kanserle mücadele derneğindeki terapistinin yardımlarıyla Adam, hayattaki en değerli şeyleri yeniden keşfetmeye başlıyor. Başrollerini Joseph Gordon-Levitt ve Seth Rogen’ın paylaştığı filmin yönetmenliğini Jonathan Levine üstlenirken, senaryoda gerçekten kansere yakalanan ve bu tedavi sürecini deneyimlemiş olan Will Reiser’ın imzası var. Konusu itibarıyla sizi ürkütebilir ama 50 / 50 haftanın en iyilerinden.
Akisyon bombardımanı
KAOS ÖRÜMCEK AĞI
Yön: Cem Gül
Oyn: Gökhan Mumcu, Rojda Demirer, Cemal Hünal
Tür: Aksiyon
Kaos Öürmcek Ağı ile ilgili görüştüğüm Cemal Hünal, “bir sayfasında bu kadar fazla aksiyon yazılı olan bir senaryo daha görmemiştim” diyordu. Gerçekten de haklı. Kaos Örümcek Ağı, aksiyonu hayli bol olan bir film. Ama ne yazık ki, iyi niyetli bir çaba olsa da, aksiyonu ve özel efektleri söz konusu olduğunda yer yer yabancı türdeşlerini aratıyor. Vizyondan son anda çekilen Ayaz filminde komiser rolünde izlediğimiz Cemal Hünal, Türkiye’nin de içinde bulunduğu uluslararası bir komplo teorisi üzerinden ilerleyen bu filmin kötü adamı. Başrolleri Gökhan Mumcu ve Rojda Demirer’le paylaşıyor. Türkiye’yi hem yurt içi hem yurt dışından gelebilecek tehditlere karşı koruma amaçlı kurulan gizli bir yapı olan Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın (UGT) bu sefer ki görevi oldukça tehlikeli ve riskli. Zira ülke ciddi bir tehditle karşı karşıya ve ekibin sadece 48 saati var. Ülke güvenliği için UGT ajanları ile işbirliğinde olan SAT Komandosu Mete Öztürk yaklaşan tehlikeyi engellemekle görevli. Senaryosu Tolga Küçük’e ait olan, yönetmen koltuğunda Cem Gül oturuyor.
Tanrılar ve Titanlar savaşıyor
WRATH OF THE TITANS
TİTANLARİN ÖFKESİ
Yön: Jonathan Liebesman
Oyn: Sam Worthington, Liam Neeson
Tür: Macera-Aksiyon
Yunan Tanrılarını beyazperdede ve 3 boyutlu olarak izlemeye, mitolojide Tanrılar ve Titanlar’ın arasında gezinmeye devam ediyoruz. Titanlar’ın Öfkesi 2010’un gişe canavarlarından biri olan Titanların Savaşı’nın devam filmi. Özellikle final sahnesiyle özel efektlerde gelinen son noktayı ortaya koyan bu devam filminin Titanların Savaşı’ndan çok daha iyi bir çalışma olduğunu müjdeleyelim. Filmde olaylar 10 yıl sonrasında başlıyor. Kötülüğün kaynağı yine Zeus’un kardeşi Hades. Yarı insan yarı tanrı oğlu Perseus, canavar Kraken’i destansı bir şekilde alt ettikten 10 yıl sonra daha sakin bir hayat sürdürmek ve 10 yaşındaki oğlu Helius’a bakmak için bir balıkçı kasabasına yerleşiyor. Fakat bu arada Tanrılar ve Titanlar arasındaki güç yarışı gittikçe kızışmış durumda. Tanrılar Zeus, Hades ve Poseidon, vahşi ve zalim Titan babaları Kronos’u yıllar önce Tartarus’un bekçiliğini yaptığı yer altına göndermişler. Fakat şimdi Tanrılar Zeus’a karşı Kronos ile birleşerek onun yenilmez ve sonsuz güçlerine meydan okumaya hazırlanıyorlar. Perseus, Ares ve yeraltı tanrısı Hades’in kurduğu oyunla tuzağa düşen Zeus’u kurtarmak için yeniden sahneye çıkmak zorunda. İkinci filmde Rosamund Pike, Bill Nighy ve Edgar Ramirez gibi yeni isimler görmek münkün. Yönetmen koltuğunda da değişiklik var. Titanların Öfkesi’ni Los Angeles Savaşı filminden tanıdığımız Jonathan Liebesman yönetiyor. Bu arada serinin hayranlarına sevindirici bir haber; üçüncü film için çalışmalar başlamış durumda.