Kızları sıskalığa ben itmedim

Altmışlı yılların sonunda meÅŸhur oldu Twiggy. Onun incecik çiroz bedeni, soluk ufak yüzü yetmiÅŸlerin sembolü oldu. Ãœnlü Ä°ngiliz manken ÅŸimdi 53 yaşında. ‘‘Kızlarda bulimiya, anoreksiya gibi zayıflık hastalıklarını baÅŸlatmakla suçlandım hep. Bu haksızlık’’ diyor.Bundan 30 yıl önce Twiggy'yi tanımayan insan yoktu dünyada. O devrin gençlik ilahıydı. Dönemin modası mini eteklerin iyice belirginleÅŸtirdiÄŸi sıska bedeni, saz benizli incecik hatlı yüzü, kısacık kesilmiÅŸ saçları anne babaları korkutuyordu. Çünkü bütün genç kızlar bu yeni kadınlık idealinin peÅŸinde koÅŸmaya baÅŸlamıştı. Böylece Twiggy dünya tarihine geçti. O çiroz bedenini gösteren tipik bir fotoÄŸrafı Londra'daki Ulusal Portre Galerisi'nde, Ä°ngiliz tarihinin diÄŸer ünlüleri arasında, 20’nci yüzyıl bölümünde yerini buldu.Twiggy bugün 53 yaşında, 24 yaşında bir kızı var. Sıskalıkla hiç ilgisi olmayan, canlı, saÄŸlıklı bir kadın. En büyük ÅŸikayeti, o gün bugündür dünyayı saran zayıflık saplantısının baÅŸlangıç noktası olarak görülmesi. Ä°ÅŸte geçen ay Ä°ngiltere'de yayımlanan ev kadınlarına yönelik GH Dergisi'ne verdiÄŸi röportajda şöyle diyor:SUTYENÄ°MÄ°N İÇİNE KAÄžIT DOLDURURDUM‘‘İnsanın çocuklarına özgüven aşılaması o kadar önemli ki! Ben, meÅŸhur olduÄŸum zamanlarda bile, taa içimde, son derece güvensiz bir genç kızdım. Mutlu bir çocukluÄŸum olmuÅŸtu ama görünüşümden nefret ediyordum. O kadar sıskaydım ki, çıta gibi bacaklarım vardı, dümdüzdüm. Okuldayken sutyenimin içine tuvalet kağıdı doldururdum, çünkü yuvarlak hatlara sahip bir kadın olmak isterdim Ä°ÅŸte bu yüzden beni genç kızlar arasında anoreksiyayı teÅŸvik etmekle suçlamaları büyük haksızlık. Bu beni hakikaten yıprattı, çünkü benim suçum olmadığını düşünüyordum. O sıska modelleri seçen dergiler çok sorumsuz. EÄŸer genç kızlar benim gibi doÄŸuÅŸtan zayıf deÄŸilse, onlara yapılan baskı çok tehlikeli. Gerçi ÅŸiÅŸman da, zayıf da, kısa da, uzun da olsalar, o yaÅŸtaki kızlar hiçbir zaman görünüşlerinden memnun olmaz. Büyümenin en iyi tarafı, yaÅŸla gelen özgüven duygusu, hayatımızı kontrol edebilme gücü.’’Afrika'yı unutun Twiggy'i besleyin sloganı atılırken ben pasta yerdimÄ°yi yemek konusunda bugünlerde saplantılıyım. Diyet yapmak hiçbir zaman iÅŸe yaramıyor. Ama yeme ÅŸeklinizi deÄŸiÅŸtirmeniz çok önemli. SaÄŸlıklı yemek yemeye baÅŸladığınızda kendinizi o kadar iyi hissediyorsunuz ki. Ãœstelik yemeÄŸin tadına da varıyorsunuz. Ben artık organik gıdalarla beslenmeye dikkat ediyorum. Yemek yapmayı da çok seviyorum. ArkadaÅŸlarım sık sık bana ‘‘Niçin, Twiggy Yemek Yiyor diye bir yemek kitabı yazmıyorsun?’’ diye takılıyorlar. Altmışlı yıllarda otomobillere yapıştırılan 'Afrika'yı unutun Twiggy'yi besleyin' yazılı çıkartmaları hatırlıyor musunuz? Ä°ÅŸin tuhaf tarafı, ben o çaÄŸlarda bol yemek yerdim. Pasta börek çöreÄŸe çok düşkündüm. Bugün artık öyle beslenmiyorum tabii. Kocam Leigh'le arada sırada dışarı yemeÄŸe gittiÄŸimizde balık patates kızartması yediÄŸimiz oluyor. Ama ertesi gün kendimi çok kötü hissediyorum. Sanki vücudum bu tür besinleri reddediyor.Ellisinde podyuma çıktıGüzel ve meÅŸhur mankenlerin aslında özgüvenden yoksun, mutsuz gençler olduÄŸunu öğrenmek insanı ÅŸaşırtıyor. Ama galiba doÄŸru. Çünkü ‘‘gençken kendimi beÄŸenmiyordum’’ diyen Twiggy tek deÄŸil. Aynı dönemin bir baÅŸka ünlü mankeni, Fransız Ines de la Fressange da yeni yayımladığı ‘‘MesleÄŸi Mankenlik’’ adlı kitapta aynı itirafta bulunuyor: ‘‘Kendimi rahat hissetmiyordum. Kompleksliydim, çekingendim...’’Bugün 50 yaşında olan Ines de la Fressange, yetmiÅŸli yıllarda Chanel modaevi için çalışan, dönemin en parlak moda tasarımcısı Karl Lagerfeld'in gözde mankeniydi. Karl Lagerfeld ona öyle hayrandı ki, tayyörlerinin düğmelerine Ä°nes'in yüzünün resmini koydurmuÅŸtu...1990'da Ä°nes de la Fressange Luigi d'Orso adında kendisi gibi aristokrat bir adamla evlenince Karl Lagerfeld'le arası bozuldu ve Chanel'den ayrılmak zorunda kaldı. Kendi markasını kurdu, on yıl boyunca çalıştı, sonra hissedarlarla anlaÅŸmazlığa düştü ve iÅŸinden ayrıldı. Artık kendi adını da kullanamıyor ama Ines d'Orso adıyla tasarım yapmaya devam ediyor. ÖrneÄŸin kısıtlı bir Peugeot serisinde arabaların içini dekore etti ve bu seri daha fabrikadan çıkmadan satıldı...Ines de la Fressange son olarak Hermes, Moschino ve Jean-Paul Gaultier'nin defilelerine katılarak herkesi ÅŸaşırttı. Artık eskisi gibi kompleksli deÄŸil. ‘‘Elli yaşında manken modasını baÅŸlatıyorum!’’ diyerek kendisiyle dalga geçiyor. Â