Kızlar, hamamda defile var!
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2011 00:00
Galatasaray Hamamı’nın tarihi kubbesi moda tasarımcısı Gül Ağış’ın Hammam Decadence adlı defilesine tanıklık edecek. Hamamı haremde esaret altında yaşayan kadınların yalnızca bedenlerini değil, ruhlarını da arındırdıkları bir ibadethane, kırık dökük hayatlarını bir su dökünme süresince unuttukları bir kayıp cennet olarak yorumlayan Ağış, defileye gelenlere gümüş tepsilerde akide şekeri ve keseler içinde kına ikram edecek
Hamam Decadence koleksiyonu nasıl ortaya çıktı?
- Uzun zamandır Osmanlı ve Türk kulturüyle ilgili bir çalışma yapmak istiyordum, tarihi kitaplardan araştırmalar yaparken ünlü Fransız ressam Ingres’in ‘Hamam’ tablosu bir anda ışık yaktı. Kadınların duruşu ve asil çıplaklıkları beni etkiledi. Daha sonraki detaylar bu zengin temanın üzerinde şekillendi. Hamamın eğlenceli yönünden çok, çökük ve yıkık harem kadınlarının karanlık kısmını vermek istedim.
Hamam sevenlerden misiniz?![/images/100/0x0/55eb4f6ef018fbb8f8b90656]()
- Evet hamamı severim, farklı bir hafiflik yaşarsınız çıktığınızda. Hamam ritüelleri günümüzde yapılmıyor ne yazık ki, eskiden kadınların tek başına gidebildikleri tek mekanmış hamam ve sabahtan akşama kadar kalınırmış. Ruhen de yenilenmeyi temsil edermiş. Gün boyu süren sohbetler, eğlenceler de farklı bir lezzet bırakırmış. Kadınların birey olarak hareket edebildikleri ve özgür olabildikleri gerçek tek mekanmış hamam.
İlhamını hamamdan alan bir koleksiyonun defilesini hamamda yapabildiğiniz için mutlu musunuz?
- Aslında bu bir defileden ziyade performans niteliğinde. Podyum yerine göbek taşı kullanılacak. Mutluyum ve heyecanlıyım. Güzel bir rüyanın gerçekleşmesi gibi.
Umarım defile sırasında hamam sıcak olmayacak... Yoksa hamama giren terler mi diyorsunuz?
- Evet herkesin merak ettiği en önemli konu işte bu. Hamam sıcaklığı bir gece öncesinden kapatılıyor, dolayısıyla buhar ve sıcaklık olmayacak ancak kubbenin kurşundan olması sıcaklığın içeride kalmasına neden oluyor. Makyajlar, sıcaktan akmayan özel malzemelerle yapılacak, gelenler de sanırım terleyecek. Ama özel fanlarla bunu hafifletmeye çalışacağız.
Hamam ilhamı kıyafetlere nasıl yansıdı? Kaç parçalık bir koleksiyon bu?
- Gerçekten çok ağır ilerlediğim ama bir o kadar da sindire sindire yarattığım bir koleksiyon oldu. Bu defa performans niteliğinde olduğu için kalite ve detay üzerinde daha fazla kafa yordum. Koleksiyon gece ağırlıklı, art deco’dan, Erte’den, Osmanlı’dan bir araya getirdiğim ve harmanladığım siluetler; hem iki parçalı, hem de tek parçalar var. Toplam 25 parça. Renkler siyah, beyaz ve taş rengi.
Seksi bir koleksiyon mu?
- Seksi olduğu kadar albenisi fazla ama bir o kadar da çizgisi modern bir koleksiyon yaratmaya çalışıyorum. Styling’i Hakan öztürk yapıyor, dolayısıyla seksapeli yüksek bir iş çıkacağına inanıyorum.
Bir taraftan Binbir Gece Masalları’nın ihtişamı, diğer taraftan haremde tutsak kadınların hüznü... Arada kalmış bir koleksiyon mu bu?
- Binbir Gece Masalları’nın ihtişamından çok, hüzün ağır basıyor ama zengin detaylar da var.
Peki sizce o kadınlar hiç mi mutlu değildi?
- Mutsuzlardı gibi bir iddiam yok, sadece hamamı düşündüğümüzde temizlenme, eğlenme ritüelleri hatırlanır, bense farklı bir açıdan ele almak istedim. Yani benim sorum da şu oldu: Hiç mi mutsuz değillerdi?
Dönem kıyafetlerinden ilham aldınız mı?
- En başta onları inceledim, araştırdım ve ilham aldım tabii.
Modernleştirmek gibi bir kaygınız oldu mu? Bunun için neler yaptınız?
- Zaten işin en zor ve çapraşık kısmı modernize etmekti, olanı sunmaktan ziyade modernize ederek, giyilebilir ve satılabilir hale getirmekti.
SARAY KUMAŞLARI
Hammam Decadence koleksiyonunda transparan yüzeyler arınmayı temsil ederken, aksesuvarlar kadınların esaretine, bir imparatorluğun çöküşüne bir kala kapatılan haremin ardından yersiz yurtsuz kalmış kadınların kabullenişlerine atıfta bulunuyor. Siyah, ekru ve taş rengi tonlarının kullanıldığı koleksiyon için georgette, ipek, organza gibi saray kadınlarına yaraşır kumaşlar seçildi, her parçaya sarma nakış ve dokular işlendi.
- Uzun zamandır Osmanlı ve Türk kulturüyle ilgili bir çalışma yapmak istiyordum, tarihi kitaplardan araştırmalar yaparken ünlü Fransız ressam Ingres’in ‘Hamam’ tablosu bir anda ışık yaktı. Kadınların duruşu ve asil çıplaklıkları beni etkiledi. Daha sonraki detaylar bu zengin temanın üzerinde şekillendi. Hamamın eğlenceli yönünden çok, çökük ve yıkık harem kadınlarının karanlık kısmını vermek istedim.
Hamam sevenlerden misiniz?
- Evet hamamı severim, farklı bir hafiflik yaşarsınız çıktığınızda. Hamam ritüelleri günümüzde yapılmıyor ne yazık ki, eskiden kadınların tek başına gidebildikleri tek mekanmış hamam ve sabahtan akşama kadar kalınırmış. Ruhen de yenilenmeyi temsil edermiş. Gün boyu süren sohbetler, eğlenceler de farklı bir lezzet bırakırmış. Kadınların birey olarak hareket edebildikleri ve özgür olabildikleri gerçek tek mekanmış hamam.
İlhamını hamamdan alan bir koleksiyonun defilesini hamamda yapabildiğiniz için mutlu musunuz?
- Aslında bu bir defileden ziyade performans niteliğinde. Podyum yerine göbek taşı kullanılacak. Mutluyum ve heyecanlıyım. Güzel bir rüyanın gerçekleşmesi gibi.
Umarım defile sırasında hamam sıcak olmayacak... Yoksa hamama giren terler mi diyorsunuz?
- Evet herkesin merak ettiği en önemli konu işte bu. Hamam sıcaklığı bir gece öncesinden kapatılıyor, dolayısıyla buhar ve sıcaklık olmayacak ancak kubbenin kurşundan olması sıcaklığın içeride kalmasına neden oluyor. Makyajlar, sıcaktan akmayan özel malzemelerle yapılacak, gelenler de sanırım terleyecek. Ama özel fanlarla bunu hafifletmeye çalışacağız.
Hamam ilhamı kıyafetlere nasıl yansıdı? Kaç parçalık bir koleksiyon bu?
- Gerçekten çok ağır ilerlediğim ama bir o kadar da sindire sindire yarattığım bir koleksiyon oldu. Bu defa performans niteliğinde olduğu için kalite ve detay üzerinde daha fazla kafa yordum. Koleksiyon gece ağırlıklı, art deco’dan, Erte’den, Osmanlı’dan bir araya getirdiğim ve harmanladığım siluetler; hem iki parçalı, hem de tek parçalar var. Toplam 25 parça. Renkler siyah, beyaz ve taş rengi.
Seksi bir koleksiyon mu?
- Seksi olduğu kadar albenisi fazla ama bir o kadar da çizgisi modern bir koleksiyon yaratmaya çalışıyorum. Styling’i Hakan öztürk yapıyor, dolayısıyla seksapeli yüksek bir iş çıkacağına inanıyorum.
Bir taraftan Binbir Gece Masalları’nın ihtişamı, diğer taraftan haremde tutsak kadınların hüznü... Arada kalmış bir koleksiyon mu bu?
- Binbir Gece Masalları’nın ihtişamından çok, hüzün ağır basıyor ama zengin detaylar da var.
Peki sizce o kadınlar hiç mi mutlu değildi?
- Mutsuzlardı gibi bir iddiam yok, sadece hamamı düşündüğümüzde temizlenme, eğlenme ritüelleri hatırlanır, bense farklı bir açıdan ele almak istedim. Yani benim sorum da şu oldu: Hiç mi mutsuz değillerdi?
Dönem kıyafetlerinden ilham aldınız mı?
- En başta onları inceledim, araştırdım ve ilham aldım tabii.
Modernleştirmek gibi bir kaygınız oldu mu? Bunun için neler yaptınız?
- Zaten işin en zor ve çapraşık kısmı modernize etmekti, olanı sunmaktan ziyade modernize ederek, giyilebilir ve satılabilir hale getirmekti.
SARAY KUMAŞLARI
Hammam Decadence koleksiyonunda transparan yüzeyler arınmayı temsil ederken, aksesuvarlar kadınların esaretine, bir imparatorluğun çöküşüne bir kala kapatılan haremin ardından yersiz yurtsuz kalmış kadınların kabullenişlerine atıfta bulunuyor. Siyah, ekru ve taş rengi tonlarının kullanıldığı koleksiyon için georgette, ipek, organza gibi saray kadınlarına yaraşır kumaşlar seçildi, her parçaya sarma nakış ve dokular işlendi.