Güncelleme Tarihi:
İLHAN ŞEŞEN
Tarzan’ın kucağında büyüdüm
İlhan Şeşen; aynı zamanda da hukuk fakültesini üç buçuk yılda bitirmiş bir avukat. Annesi İstanbullu, babası Mardinli olan Şeşen; babasının memuriyeti nedeniyle Manisa’da doğmuş ve ilkokulu da orada okumuş. Müzik, hayatına o yıllarda girmiş. Dans müziği orkestralarında şarkıcılık yapmış ama okulla müziğin yürümediğini görünce, müziği sonra uzanıp almak üzere rafa kaldırmış. Üniversitede müziğe geri dönen İlhan Şeşen’in ikinci sınıftayken 45’lik plağı çıkmış. Müzikte başarıyı yakalamak için okulu büyük bir azimle bitirmiş. Ve ‘Grup Gündoğarken’ hayatına girince de avukatlığı tamamen bırakmış. İlhan Şeşen, Manisa dendiğinde söze nereden başlayacağını bilemiyor. Spil Dağı’nı mı, Tarzan’nı mı, Mesir Macununu mu hangisini anlatsın derken, kendisi için büyük bir efsane olan ‘Tarzan’ Ahmet Bedevi’yle başlıyor söze. Tarzan’ın kucağında büyümenin kendisi için büyük bir şans olduğunu söylüyor. İnsanlığı öğrendiği Tarzan’dan bahsederken tüyleri diken diken olup, gözleri doluyor ve Tarzan’ın Manisa’daki heykelcikten çok daha büyük bir efsane olduğunu söylüyor. Manisalı çocuklar, Tarzan’ı görebilmek için bütün gün parkta beklermiş. Uzun saçlı, muazzam dinamik, efsane adam, üstü, ayağı çıplak, altında bir şort, kışınsa atlet, şort ve bez ayakkabılarla dolaşırmış.
Şeşen ‘Sen Benim Şarkılarımsın’da geçen ‘Koparmadan çiçek koklar gibi’ sözünün gizli anısını da anlatıyor. Arkadaşlarıyla çiçek koparırken Türkiye’nin ilk çevrecisi Tarzan’a yakalanıyorlar. Tarzan çocuklardan birini alıp burnunu çiçeğe yaklaştırıyor ve “Koparmadan kokla” diyor. Küçükken gittiği Mesir Şölenleri’nde, Merkez Efendi’nin camiden attığı mesir macunlarından daha fazla yakalayabilmek için bütün çocuklar gibi şemsiye açarmış Şeşen ama artık şemsiye açmak yasakmış. Dört-beş yıl önceki şenliklere gittiğinde Şeşen’i Merkez Efendi yapıp hemşerilerine mesir attırmışlar. “Manisalık oldum” sözüyle hayatımıza giren hastaneyi ürkütücü bulduğunu Şeşen; küçükken oraya gittiğini hatırlıyor. Ama “Yanlış anlamayın tedavi amaçlı değil!” deyip gülerek uyarıyor.
Manisa’nın Sakine Öz ve sanatçı İlhan Şeşen’in konuk olduğu Aynur Tartan’la ‘Burada Hayat Var’ bugün 16.00’da CNN Türk ekranlarında.
SAKİNE ÖZ
Manisa mutfağı kebabından ibaret değil
Manisa’nın ilk ve tek kadın milletvekili Sakine Öz; Belediye Meclis üyeliğiyle siyasete adımını atmış. Manisalı kadınların becerikli, çalışkan ve sorumluluk duygusuna sahip olduğunu söylüyor. Bir rol model olarak onlarla el ele olmak ve siyasetin içinde aktif yer almalarını istiyor. Kadın eli değen her şeyin güzelleşip, nefes aldığına inandığı için de bu düşüncesini katıldığı her toplantıda belirtiyor. Eşi ve çocukları da Manisalı olan Sakine Hanım; Kula doğumlu ve Salihli’de büyümüş. Sadece üniversite eğitimi için Edirne’ye gitmiş. Sonra tekrar evine, Salihli’ye dönmüş. Mesleği mimarlık olan Sakine Hanım’dan bir mimar gözüyle Manisa’yı anlatmasını istiyorum.
Manisa’nın son yıllarda tarihi yapısından çok daha farklı bir görünüme büründüğünü söyleyen Sakine Hanım; memleketinin doğal ve tarihi güzelliklerinin daha çok ön planda olmasını istiyor. Şehrin uzun süre İzmir’in gölgesinde kaldığını ama organize sanayiyle büyümeye başladığını söylüyor. Her derde deva mesir macununun hikayesini de anlatıyor. Bu macun vaktiyle rahatsızlanan Hafize Sultan için Merkez Efendi tarafından özel olarak, 41 çeşit baharatla yapılmış. Manisa’nın diğer simgesi Gördes halıları da seccade niteliğinde; oldukça ince ve emekle dokunan bir halıymış. Desenlerine göre isimleri varmış, evlenecek kızların çeyizleri için dokuduklarına ‘Kız Gördes’ denirmiş ve halıların desenleri Sakine Hanım’ın deyimiyle ‘çıtı pıtı’ olurmuş. Fırsat buldukça mutfağa giren Sakine Hanım her Egeli gibi sebze ve zeytinyağlı yemekleri çok sevdiğini söylüyor. Zeytinyağlı fasulyede rakip tanımıyor. Ve Manisa’da sadece Manisa kebabının değil daha birçok lezzetin olduğunu söylüyor. Akhisar köftesi, Kula güveci, Salihli odun köftesi, kız gibi asmalardan yapılan yaprak sarması ve şekerli pide gibi lezzetleri de sıralıyor.