Kızımı sette büyütüyorum

“Beni Unutma”nın çekimleri iki gün sonra bitecek. Nasıl geçti sette günleriniz?    �

- Çok güzel bir tecrübe oldu. Yapım şirketinden oyunculara kadar herkes, birlikte çalışmayı çok istediğim isimlerdi. O yüzden benim için her şey çok güzel geçti. Gözümüz buğulu buğulu çekimlerin sonuna geldik...
�
Siz hangi karakteri canlandırıyorsunuz?     �

- Ebru’yu oynuyorum. Güzel ve alımlı, girdiği her ortamda dikkati üzerine çeken ve kendine çok güvenen bir kız. Sinan tarafından terk edilince, daha önce fark etmediği yönlerini fark ediyor, ne kadar kırılgan olduğu ortaya çıkıyor. Aşk acısını bir türlü atlatamıyor, hayatı tepetaklak oluyor. Sonra da Mert’le nişanlanıyor.

Filmde bir aşk üçgeni var o zaman...�

- Aslında aşk dörtgeni var...  �

HAVALI DEĞİLİM

Canlandırdığınız karakterin size benzeyen yönleri var mı?

- Ben Ebru gibi bir kız değilim. Havalı değilim bir kere, girdiğim ortamlarda dikkat çekmem. (Gülüyor) Onun aşka duyduğu bağlılık da benimkiyle paralel değil. Reddedilmek onu çok etkiliyor. Ben mevzunun o kadar üzerinde durmam.

“Tövbeler Tövbesi” dizisine de devam ediyorsunuz. Onun çekimleri nasıl gidiyor?

- Gayet iyi. Reytinglerimiz de çok iyi. Hayatımda ilk defa bir diziden çok iyi geri dönüşler aldım. Bu kadar eğlenceli bir projenin içinde olmak çok hoşuma gidiyor.

Bir yanda dizi, diğer yanda film. Tatil planı yapamadınız bu sene galiba...

- Evet ama keyfim yerinde, çünkü iki tane çok güzel projede yer alıyorum. Severek çalıştığım zaman tatil yapmama gerek kalmıyor. Çalıştığım için kendimi daha şanslı hissediyorum.

“KİMSE DOKUNMASIN” DEMEM

Kızınız Sare’ye yeterince vakit ayırabiliyor musunuz bu tempoda?

- Bu konuda çok şanslıyım. Çalışmayan anneler kadar zaman ayırabiliyorum kızıma. Çünkü set zamanlarında da benimle. Bir yandan onun her anını dolu dolu yaşamak, diğer yandan yoğun bir şekilde çalışmak güzel bir kombinasyon oldu. Oyunculuğun, çocuk büyütmek için çok iyi bir meslek olduğunu anladım.

Zor olmuyor mu peki sette çocuk bakmak?

- Tabii ki zor ama Sare hiç sıkıntı çektirmedi.

Kaç aylık oldu?

- 7 aylık. Çok tatlı! Evin içinde küçük kanatlı bir melek var diyorum. Hiç sıkıntısını çekmedim. Kız çocukları babaya düşkün olur derler ama bizim aramızda çok güçlü bir bağ var. Gözünü açtığı zaman gülmeye başlıyor bana. Çocuk büyütme yöntemlerimin de doğru olduğunu düşünüyorum. Ben çocuğumu 50 kişinin arasında büyütüyorum. Setlerde 50 pozitif insan seviyor onu. Sare sete geldiğinde herkes çıldırıyor. Ben de “Aman kimse dokunmasın” demiyorum.

BABASININ KOPYASI

Sare’nin babasıyla arası nasıl?

- Çok iyi! Tip olarak da babasının kopyası zaten.

Kızınızla ilgili gelecek planları yapmaya başladınız mı?

- Ben planlı yaşayan biri değilim. “Şöyle yapsam iyi olur, böyle yapsam iyi olur” diyorum ama planlarımın hatları çok keskin değil. Sare için de her şeyi hayat gösterecek, ben öyle proje çocuk büyütmeyeceğim. “Şu saatte Fransızca dersi alacak, bu saatte baleye gidecek” diyenlerden olmayacağım. Sadece iyi ahlâklı, temiz bir çocuk yetiştirmek istiyorum.

İkinci çocuğu düşünüyor musunuz?

- Şu an için sadece Sare, “Beni Unutma” filmi ve “Tövbeler Tövbesi” dizisi var hayatımda. Bir de yakında internet sitem olacak, www.tubaunsal.org.

KÜS OLDUĞUM KİMSE YOK �

Neyi asla affetmezsiniz?�

- Ben galiba her şeyi affedebilirim. Çok unutkanım zaten. Öyle bir kara listem de yok. Şimdi küs olduğum biri var mı diye düşünüyorum, yok mesela. Zamanla affetmişim hepsini. Affetmediklerimi de şimdi buradan affediyorum.

Peki asla kabul edemeyeceğiniz neler var?�

- “Şunu asla kabul etmem, bunu asla kabul etmem...” Boş laflar bunlar. O kadar kırılgan bir yapıya sahibiz ki, bazen sinirlenip olaylara farklı anlamlar yükleyebiliyoruz.

Yaşadığınız durumlara kaderci mi yaklaşırsınız, yoksa mantığınız mı ön plandadır?

- Kaderci bakarım, mantığım asla ön planda değildir. O yüzden de çok yanıldığım olmuştur. Mantıklı düşünsem yapmayacağım şeyleri maalesef yapıyorum.