Güncelleme Tarihi:
THY’nın direk uçuşu ile ulaştığım Novosibirsk’den, gece bindiğim yataklı tren sabah saat 6’da, Hakasya’nın başkenti Abakan’a varıyor. Amacım, Kızıl’ın geleneksel Naadym Festivali’ni görmek. Kızıl, coğrafi olarak Asya Kıtası’nın merkezi. Aynı zamanda, Rusya Federasyonu’na bağlı 21 özerk cumhuriyetten Tuva’nın başkenti.
Perona yanaşan trenin kapısında müşteri avlayan taksicilerden biriyle anlaşıp, vakit kaybetmeden başkente hareket ediyorum. Önümde, kimi yazarlara göre Rusya’nın en güzel manzarasına sahip rotası var. 6 saatte, 422 kilometre aşacağım. Uyuyan bir kadına benzeyen Sibirya coğrafyasında kilometreler hızla tükenirken kartpostal manzaraları birbirini izliyor: Sayan Dağları’nın nefes kesen karlı zirveleri, yemşeşil otlaklar, çiçekli çayırlar, köknar, ladin, sedir ağaçlarının yükseldiği gür ormanlar, etkileyici krater gölleri, akarsu ve çavlanlar.
BİR KİTAP, BİR FİLMLE TANINDI
110 bin kişinin yaşadığı, Asya’nın coğrafi merkezi Kızıl’ın, Batı dünyasına tanıtımı, Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman’ın merakından türeyen bir kitapla oldu. Feynman’ın, arkadaşı Ralph Leighton ile yaptığı bir sohbette, ”Tuvalılara ne oldu“ diye merakla sorması üzerine, haritada Tuva’yı ararken, ”Başkenti Kızıl olan bir yer kesinlikle enteresan olmalı“ sonucuna varan ikilinin macerası da böylece başlar. Tuva gözlemlerinden arda kalan yapıt, Feynman tarafından, “Tuva ya da Aldanma” adıyla kaleme alındı. Kitabın başlığı Tuva’nın varlığına dair duyulan şüphelere gönderme niteliğini taşır. Tuva’yı uluslararası arenaya çıkartan diğer yapıt “Genghis Blues” belgeseli. Film Amerikalı görme özürlü Blues sanatçısı Paul Pena’nın 1990’lı yılların başında kısa dalgadan yayın yapan Moskova Radyosu’nda “Kömey“ müziğini duymasıyla başlayan serüveni yansıtıyor. Film 1999’da Sundance Film Festivali’nde izleyici oylarıyla en iyi film ödülünü aldı. Oscar’a aday gösterildi.
EN GÜZEL ÇADIR EN KESKİN NİŞANCI
Tuva Türkleri, Budist ve Şamanist olmak üzere iki dini inanca sahip. Günümüz dünyasında Budizm’i resmi din olarak kabul eden tek Türk topluluğu. Çinli ve Moğollarca benimsenen Budizm, 17’nci yüzyılda resmi din olmuş. Şamanizm ise resmen bir din olmamasına rağmen, günümüzde, Tuvaların yaygın şekilde bağlandıkları inanç. Şamanların en büyük uğraşı hastaları tedavi etmek. Budizm ve Şamanizm’in bir arada uyum içinde yaşamasındaki en büyük etken, tabiata duyulan saygı. Halkın büyük katılımıyla geleneksel olarak kutlanan “Naadym Festivali” (Nadim Festivali) bunun canlı örneği. Kızıl’da her yıl yurt dışından önemli kişilerin davet edildiği ve sığır yetiştiricileri milli bayramı olan festival genellikle ağustosun ilk haftasında başlıyor, 15 gün sürüyor.
Festivalin, Tuvaların yaşamında önemi büyük. Moğolistan’da yapılan, Naadam Festivali’in, adeta bir benzeri. 1922’den bu yana Tuva’da düzenli olarak kutlanmakta. Cumhurbaşkanının katıldığı bir kahvaltı ve kent merkezindeki büyük geçit töreniyle başlıyor. Yerel giysili halk, rengarenk özel kostümlü dansçılar, şarkıcılar, kadın ve erkek güreşçi, okçular, at yarışçıları yürüyor kortejde. Geçit töreninden sonra, gök mavisi, sarı, kırmızı, koyu mavi ve pembe renkli kostümlüler, tipik at kuyruğu başlıklarıyla gösteri yapıyor. Ardından milli stadyumda yarışmalar başlıyor. En ilginçlerinden biri Yurt (Göçer Evi) yarışması. Tuva’nın farklı bölgelerinden gelen değişik yurtların meydana getirdiği ve adeta yurtlardan oluşan bir kasaba görüntüsü veren yarışmada kazananların adları kutlamaların altıncı günü açıklanıyor. Bütün bir yıl boyunca festival için hazırlanan atlarla yapılan yarışlar herkese açık. Özellikle 12 - 15 yaş arasındaki binicilerin çekişmesi izlemeye değer. Milli Stadyum’da yapılan ve sporcu sayısının 400’e yaklaştığı güreş yarışmalarına halk çok büyük ilgi göstererek stadyumu tamamen dolduruyor. Yarışmalarda birinci olan güreşçinin ödülü otomobil. İki ayrı kategoride yapılan ok yarışmalarında kadın ve erkek sporcuların rekabeti yoğun. Bu arada dans gösterileri, konserler düzenleniyor. Özellikle son gün yapılan Kömey yarışmaları olağanüstü. Tuvaların “boğazdan şarkı söyleme” vokal tekniğinde genel bir terim olan Kömey’de, dil, dudak, çene ve boğaz hareketlerinin birbirine uyumlu kombinasyonu ile ses telleri manipüle edilerek aynı anda iki üç değişik tarz ses çıkartılıyor. Dünyaca ünlü Kızıllı şampiyon şarkıcı Kongar ool-Ondar, Kömey’i insanın ruhsal sesinin çok yükselmiş hali olarak değerlendiriyor. Bu şarkıların kayalar arasında hızla dönerek esen rüzgar sesi izlenimi verdiğini söylüyor. Geceleri düzenlenen Şaman ritüelli danslar ve havai fişek gösterileri de büyük ilgi çekiyor.
ŞAMANDAN AL HABERİ
İzleyicilere, tüm bu kutlamalar sırasında, stadyumun çevresindeki alanda kurulan çadır ve tezgahlarda, genellikle ev yapımı et, patates, tahıl ve sebze ağırlıklı geleneksel Tuva mutfağından yemekler sunuluyor. Gezi sırasında tattığım Moğolların tuzlu çayı çok ilginçti. Bunun yanında, hatıra değeri taşıyan taş ve ahşap figürler, bot, kalpak ve kaftan gibi ulusal kostümler, çeşitli tip ve ebatta bıçak ve çakılar, kamçılar, ulusal giysili oyuncak bebekler oldukça yoğun satılıyor.
Kızıl gizemli bir yer. Kentte bozulmamış bir doğa, harika renkler, asırlara dayanan geniş bir kültür sizi bekliyor. Gittiğinizde Shetinkina Caddesi’ndeki tipik Budist tapınağına uğrarsanız, gerçek bir lamadan bir vaaz dinleyebilirsiniz. Sözlerini anlamasanız bile keyif alacaksınız. Daha sonra, Şamanların şifa merkezine uğrayın. Ruhlarla temas ederek yaptıkları ritüelleri hayretle, ürpertiyle izleyin. Size sağlığınız ve geleceğinizle ilgili kehanetlerde bulunacaklar, dinleyin.
İki ırmağın birleşme noktası
Geçmişte Göktürk, Uygur ve Kırgızların yaşadığı bu coğrafya 1207’de Moğollarca ele geçirildi. 1757’de son Çin Hanedanı Mançular’ın idaresi altında girdi. Uranhay adını aldı. 1860 Çin - Rus Anlaşması’ndan sonra bölgeye yerleşen Ruslar, 1914’te Çar İkinci Nikola’nın emriyle kente, Belotsarsk (Beyaz Çar Kenti) adını verdi. Küçük Yenisey ve Büyük Yenisey ırmakları kentin içinde birleştiğinden, kısa bir süre, iki ırmağın birleştiği yer anlamına gelen “Hem- Beldir“ diye anıldı. Tuva Halk Cumhuriyeti’nin kurulması üzerine adı Kızıl olarak değiştirildi. Bundan sonra bölgenin popüler adı Tannu-Tuva oldu. Rusların koyduğu Tuva adını benimsemeyen halk, kendi aralarında konuşurken Tuva yerine Tıva adını kullanıyor.
Cumhurbaşkanlığı meydanında Budist dua silindiri
Asya’nın Merkezi Anıtı, “Ka Khem“ (Küçük Yenisey) ile “Bii Khem“ Büyük Yenisey ırmaklarının birleşerek oluşturduğu Ulu Yenisey’in kıyısında, Komsomolskaya Caddesi rıhtımında. 1984’te Tuva’nın 40’ıncı yıldönümü sırasında dikilmiş. Önündeki yeryüzünü simgeleyen küreye Kızıl, Asya’nın merkezi olarak işaretlenmiş. Aldan Maadır (Altmış Bahadır) Tuva Milli Müzesi’nde, Türklerin geçmişine yönelik çok önemli bulgular sergileniyor. 6 ve 12’nci asırlar Türk dünyasına ait, Göktürk alfabesiyle yazılmış kitabe örnekleri, Kurganların başına konulan 4500 yıllık Göktürk mezar taşları (Balballar) bunlar arasında. Geleneksel yaşamı yansıtan yurt çadırlarına Tuvaların kullandıkları eşyalar yerleştirilmiş: Şaman giysileri, aletleri, içi doldurulmuş kar leoparları... Müzenin satış mağazasında ulusal kostümler, yerel müzik aletleri satılıyor. Kent merkezinde, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis binalarının bulunduğu geniş alanın ortasında büyük bir dua silindiri yer alıyor. Halk bunu yedi kez çevrip şans diliyor.