Kızı için uydurduğu masallar kitap oldu

‘Zeynep Lal Büyürken” serisini yaratmaya nasıl karar verdiniz?
- Üç yıldır bekleyen bir projeydi. Kızıma uyumadan önce anlattığım masalları bir hikaye kitabı serisinde toplamak istedik. Seri 13 kitaplık, bunlar ilk ikisi. Neden 13 tane olduğuna gelince, seri tamamlanınca ortaya çıkacak bir sürpriz bu. ‘Kanatlar’ Lal üç buçuk yaşındayken anlattığım bir öyküydü. Hiçbir kitabı tekrar tekrar okumamı istemiyordu. O gece “Bana bir masal uydur ama içinde benim adım geçsin” demişti. Hepimizin doğarken kimsenin göremediği küçük tomurcuk kanatlarımız olduğunu ve bizi sıra dışı yapanın bu kanatlar olacağını anlatmıştım. Çok sevmişti. ‘Rengarenkler’ ise içinde çok sevdiği yazlık arkadaşlarının isimlerinin geçtiği bir yaz anısı.
Kitapların yazım aşamasında kızınız Lal’in nasıl bir etkisi oldu?
- Çok sorgulayıcı ve öğrenmeye açık bir çocuk. Daha küçük yaşlarda her masal anlatışımda “Eee, sonra ne olmuş” der ve bir türlü masallarla ilgili sorularını bitirmezdi. Her masalın sonunda sonra ne olmuş sorusunu yönelttikçe ben de masalların sonlarına yeni hikayeler ve sonlar ekledim. Pamuk Prenses evlendi. İki çocuğu oldu. Sarayda kreş açtı. Yoksul çocuklar için bir bakımevi açtı sonra. Aslında Lal’in hayalgücüme de katkısı çok büyük oldu.
Kitabın kapağında küçük bir kız çizgi karakteri var. Bu karakteri yaratırken Lal’den mi esinlendiniz?
- En fazla Laliş’in saçlarının boyundan. Kitabın illüstrasyonlarını Eren Gemicioğlu yaptı. Tamamen serbest çalıştı.
Kızınızla nasıl bir ilişkiniz var?
- Son zamanlarda arkadaştan farksız. Yemeklerimiz, sinemaya gidişlerimiz veya seyahatlerimizde rahatlıkla sohbet edebiliyoruz. Bir konuyu tartışabiliyoruz. Çok bilinçli ve beni her anlamda büyüten bir çocuk. Çocuğunu yalnız büyüten ve çalışan her anne gibi pek çok zorluk çektim. Ama yardımcılarım beni her anlamda çok destekleyen bir aile olmayı başardı. Kızımı çok da özlediğim zamanlar oldu. Şimdi aynı şeyleri yapmam.
Kızınızla ilgili en şaşırtıcı şey neydi?
- İlk konuşması. Lal sessiz ve neşeli bir bebekti. Sabah uyandığında hiç ağlamazdı ve gelmemizi beklerdi. İki yaşında değildi daha. Sabah uyanmış ve etrafı seyrediyordu. Gülücükler içinde baktı. Küçücük parmaklarıyla parmaklarımı tuttup “Annni sibi sibiyo” deyişini sanırım asla unutmayacağım. Kelimeler dışında kurduğu ilk cümle “Anne seni seviyorum” oldu!
Birlikte bir günü nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Sohbet etmek, kitap okumak ve hatta mutfakta yemek yapmak çok hoşumuza gidiyor. Alışveriş merkezlerinin oyun alanlarını sevmiyorum. Daha çok ablasıyla gidiyor oralara. Tabu ve Wii oynuyoruz. Ama kaybedince sinirleniyor. Onun sevgiyle büyümesini ve iyiyi kötüyü kolay algılayabilmesini istiyorum. Hayatta onu yaralayabilecek her şeyden sakınmasını diliyorum. Benim yaşadıklarımı yaşamasın. Umarım karşısına iyi kalpli ve güçlü insanlar çıkar.

ZEYNEP LAL BAŞBUĞ
Kate Hudson’ın annesi gibi bekleyecek

Annenle ilişkini nasıl anlatırsın?
- Güzel bir anne ama ünlü olması sevdiğim bir şey değil. 100 almıştım İngilizce’den, bazıları “Annenin yüzünden aldın” demişti. Bu haksızlık. Ama annemi çok seviyorum. Çanta ve ayakkabılarını eskitmeyecek, söz verdi. Bir de bazı elbise ve kolyeler var. ‘Senin olacak zaten’ dedi. 18 yaşına gelene kadar oyunculuk yapmayacakmışım. Kate Hudson diye Amerikalı bir oyuncu var. Onun annesi öyle yapmış.
Annenin seni en çok etkileyen yanı ne?
- Çok güzel bir kere. Makyajsız da güzel. Aynı pijamalardan aldık. Giydik, çok güzeldi. Çok güzel kitaplar yazıyor. Herkes çok seviyor onu. ‘Muhteşem Yüzyıl’da oynamasını isterdim.
Annenden bir şey istemeni istesem...
- Komedi oynasın. Benimle daha çok, daha çok vakit geçirsin. Bir de geceleri birlikte yatalım. “Çok büyüdün, olmaz artık” diyor. Ama ben çok seviyorum. Çünkü çok güzel kokuyor yastıkları.
Peki annene en çok hangi durumlarda sinirleniyorsun?
- Beni dinlemediği zaman. Ama ben sinirlenmem anneme. Çünkü o anne. Bazen bir şey anlatmak istiyorum ama onun hep okuması gerekiyor. “Bir dakika” diyor. Ama artık onun dikkatini çekiyorum. Sonunda elindeki işi bırakıp, beni dinliyor.
Annenle birlikte gelecek hayalleri kuruyor musun?
- Liseye geldiğimde Türkiye’den gideceğiz. Ya İtalya ya da Amerika’ya... İkimiz yaşayacağız. Ben bakacağım ona. O da kitap yazabilir.

ANNEM MUHTERİKA

Geçenlerde bir haber bültenine katıldık, “Annem benim için muhterika” dedi. O neymiş diye sordu spiker. ‘Muhteşemle harikanın karışımı’ diye yanıt verdi Laliş. Umarım onu hayal kırıklığına uğratmam. Umarım ilişkimiz ilk gençlik döneminde bozulmaz.