Güncelleme Tarihi:
Sizinle ilgili haberleri sürekli yalanlıyorsunuz. Peki, insanların size karşı bir art niyetleri mi var? Durup dururken hakkınızda neden bu kadar çok olumsuz haber yapılsın?
- Altı senelik kariyerimde şunu anladım; medya beni çok seviyor. Ama bu sevgi, severken öldürmek gibi bir şey! Özellikle “Yaprak Dökümü”nden sonra yerlerde sürüneyim, biteyim, mahvolayım, her şeyimi kaybedeyim diye bekleyen ciddi bir kitlenin olduğunu anladım. Mutlaka medya için iyi malzemeyim ama bu kadar da sert haberler yapmayın.
Size iyi bir malzeme olduğunuzu düşündüren ne?
- Farklı olduğum ve farklı yaşadığım, şöhret kritelerinde bir hayat sürmediğim, daha halktan olup insanların içinde yaşadığım için olabilir... Çünkü medyaya göre şöhretli olanlar evden çıkmaz, belli stratejiler izler, lüks otomobillere biner, korumalarla dolaşır. Ben bunun dışına çıktım.
CAMİAYA GÖRE ANORMAL HALKA GÖRE NORMALİM
Siz neden anlattığınız o şöhret kriterlerine göre yaşamyı tercih etmediniz?
- Çünkü ben o camiaya göre anormal, halka göre normal bir insanım! Normal insanlar ne yapar? zaman zaman içebilir, sokakta bağırabilir, bu sizin özgürlüğünüzdür. Ben o komplekslerden, egolardan uzak bir hayat yaşamayı tercih ettim.
Alkol probleminiz olduğu ve bu yüzden mekanlardan çıkartıldığınız haberleri de sık sık gündeme geliyor. Alkol probleminiz var mı?
- Bu tarz problemi olan bir adamın beş sene boyunca, 174 bölümü bir istikrar çerçevesinde, askeri düzende götürmesi mümkün mü? Bunu hangi akıl kabul edebilir. Zaman zaman sert çıkışlarım olmuştur ama kimseden fazla yaşamadım. Tabii ki mükemmel değilim ama bu olaylar gereksiz yere çok abartıldı.
Peki, ne kadar içersiniz?
- Oturduğumuz ortama göre değişir. Dostlarımızla sohbet ederken birkaç kadeh şarabmızı içebiliriz herkes gibi... Onun dışında da alkolle bir münasebetim yok, abartıldığı gibi değil.
KÖTÜ ADAM İMAJIM BEŞ SENEDE OTURDU
Kıvanç Tatlıtuğ sizi istemediği için bir dizi projesinden çıkarıldığınız doğru mu?
- Bana bu proje için teklif gelmemişti ki.
Haberlerden sonra Kıvanç Bey’i aradınız mı?
- Hayır. Dizi kadrosunu belirleyen bir oyuncu olamaz, olmamalı da. Zaten böyle bir işin içinde olmam... Bende hep bir mütevazılık var, ama öte yandan birilerinin çok fazla pohpohlandığını düşünüyorum.
Yani Kıvanç Bey mi pohpohlanıyor?
- Evet. Karşı taraf açısından böyle düşünüyorum. Ben bir gazetede şunu bile okudum: Dizi onaylanmış, biz kardeş olmuşuz, bütçeler bile açıklanmış. Güya Kıvanç Tatlıtuğ bölüm başına 35 bin, TL ben 20 bin TL alıyormuşum.
Sizce neden Kıvanç Tatlıtuğ lehine, sizin aleyhinize konuşuluyor?
- Benim beş seneden beri bir “kötü adam” imajım var ya, ondan...
Bu kötü adam imajının üzerinize yapışacağını tahmin eder miydiniz?
- Ben beş sene boyunca benden olması istenilen karakteri, yani Oğuz’u taşıdım sadece... Şöyle de bir kırgınlığım var. Beş sene Ay yapım’la çok güzel işler yaptım. Orayı aile gibi gördüm. Ama kimseye bir yanlışım olmadan yollar ayrıldı. Demek ki insanların aile anlayışı farklıymış.
Ay yapım’ın size sahip çıkmadığını mı düşünüyorsunuz yani?
- Evet, öyle düşünüyorum. Bir açıklama yapılabilirdi. Ben sahipsiz kaldım.
ÇİFT CİNSİYETLİ BİR ROLÜM VAR
“Oyunculuk kariyeri bitti” deniliyor ama yeni bir projeniz var, bu projeden bahseder misiniz?
- Yeni sezonda yönetmenliğini Ezel Akay’ın yaptığı bir dizide yer alıyorum.
Nasıl bir adamı canlandıracaksınız?
- Bu bir dönem işi... Çift cinsiyetli bir rolüm var, o kadarını söyleyeyim. Türkiye’de yapılan en büyük bütçeli iş diyebilirim. O platonun içine girdiğim zaman kendimi Hollywood aktörü gibi hissettim.
Öyle hayalleriniz var mı? Hollywood’a gitmek gibi yani...
- Vardı ama gerek kalmadı, burada onu yaşatan bir ekiple çalışıyorum zaten...
“YAPRAK DÖKÜMÜ”NDEN SONRA KAOS YAŞADIM
“Yaprak Dökümü”nden sonraki dönemde ya yeni bir rol gelmezse diye endişelendiğiniz oldu mu?
- Gelmezse değil de, gönlümden geçen iş gelmezse dediğim oldu. Ben “Yaprak Dökümü”nden sonra bir kaos dönemine girdim. “Bu kadar zirvede bir iş yaptım, şimdi ne olacak?” dedim. Ayrıca şunu da ekleyeyim, bu sezon 35 dizi girecek yayına, bunların 20’sinin kadrosundan teklif geldi.
Kaos dönemine girdiğinizi söylediniz. Neler yaptınız o dönem?
- Fotoğrafçılık... Bu sürede dünyanın birçok yerini gezdim, fotoğraf çektim, çok güzel şeyler biriktirdim. Vizyonu geliştirmek, dünya ne yapıyor görmek lazımdı.
Fotoğrafa ilginiz nasıl başladı ve stüdyo kurma fikri ne zaman doğdu?
- Benim 10 senedir aklımda olan ama çok yoğunlaşamadığım bir şeydi. Dizi bitince bir şeyler üretmek için stüdyoyu kurdum, güzel de oldu. 9-19 Eylül arası Boatshow’da bir sergi projem var. “Şehr-i Masal” adında, LÖSEV yararına bir sergi olacak.
ŞÖHRET OLMA HIRSINI GEREKSİZ BULUYORUM
Sinema filmi yok mu yakın zamanda?
- İnandığım iki proje var. Biri senaryosunu senarist bir arkadaşımla yazdığım romantik komedi. Birilerinin beni anlatmasını beklemek yerine kendimi anlattım. Yani biraz benim hayatımdan da olacak o filmde. Şöhret olan bir insanın eşzamanlı bir looser’lığını anlatacağız.
Siz de böyle bir looserlık hissettiniz mi?
- Ben hiçbir zaman hissetmedim de şöhretin çok suni ve sanal olduğunu anlatmak istedik. Şöhrete duyulan hırs ve ihtirası gereksiz buluyorum.
YAPIMCIM “SOKAĞA ÇIKMA” DEDİ
- Yaprak Dökümü’nün başarısı büyük bir sorumluluk getiriyordu o dönem. Zaman zaman yapımcım “Sokağa çıkma, evde otur, insanlarla konuşma” derdi. Tamamen izole edilmek isteniyordum. Ama bir insan olarak bunu yapamadım tabii. İş için kendimi dört duvar arasına kapatamazdım.
PARAYA İHTİYACIM YOK AMA 100 MİLYON DOLARA HAYIR DEMEM
Alkol yüzünden kariyerinizin bittiğini iddia edenlere ne diyorsunuz?
- Hepsi yalan.
1 milyona aldığınız stüdyoyu 500 bine sattığınız haberleri de yalan mı?
- Evet, yalan. Stüdyomu satmıyorum. Hiçbir sorun yok
Paraya ihtiyacınız olduğu söyleniyor, bunun doğruluk payı var mı?
- “Yaprak Dökümü” çok iyi kazandırdı bize. Şu an paraya ihtiyacım yok ama bir 100 milyon dolar veren olursa neden almayayım (gülüyor)...