Kitap için kahvaltıda ciğer kebabı da yedi

Güncelleme Tarihi:

Kitap için kahvaltıda ciğer kebabı da yedi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2004 00:53

Ekonomi mezunu Hande Bozdoğan, Türkiye’nin sokak lezzetlerini yabancılara tanıtmak için ‘FLAVOURS OF THE STREET, TURKEY’ (Sokak Lezzetleri, Türkiye) adlı bir kitap yazdı ve bu kitap için Türkiye’nin birçok ilindeki sokak satıcılarıyla konuştu. Satıcılar, ikram ettikleri yenmediği zaman bozuldukları için, Bozdoğan kahvaltıda ciğer kebabı bile yemek zorunda kaldı.

‘2001 yılında French Culinary Institute’da okurken dış dünyadan oldukça kopuk mutfak ortamında ortaya çıktı bu kitabı yazma fikri. Mevsimler geçip, biz aynı mükemmel görüntüdeki çilekleri sezona göre değiştirilen mönüde sürekli kullanırken Arnavutköy’de yaz başı çıkan mis kokulu, reçel yaptığım çilekleri düşündüm. Ya da yıllar önce Çiftehavuzlar’da otururken her bahar kapının önündeki enginar arabasından aldığım soyulmuş, limonlu suda bekleyen armut piş ağzıma düş enginarları.’

Hande Bozdoğan, nisan ayında Uzakdoğu ülkelerinde ve İngiltere’de piyasaya çıkan, 2005 yılının başında da Amerika’da satışa çıkacak olan ‘FLAVOURS OF THE STREET, TURKEY’ (Sokak Lezzetleri, Türkiye) adlı kitabını bu sözlerle anlatıyor. Amazon.com ile Türkiye’deki D&R mağazalarında da satılan kitap, sokaktaki yemek kültürünü anlatıyor. Kitapta, sokakta satılan ürünlerden yapılan 60 tarif de yer alıyor.

Türk mutfağının kebap ve baklavadan oluşmadığını yabancılara göstermek amacıyla yola çıkan Bozdoğan, iki sene boyunca kitaptaki fotoğrafları çeken fotoğrafçı arkadaşı Ahmet Tozar ile Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara’nın birçok ilini ziyaret etti.

İki sene Türkiye’yi gezdiler

İşe yakın çevresinden, Nişantaşı’ndaki enginarcılarla konuşarak başladı ve iki senenin sonunda farklı lezzetler sunan birçok sokak satıcısının hayatını öğrendi, bilmediği lezzetlerle tanıştı:

‘Sokak satıcılarının hikayelerini dinlemek çok hoştu. Ankara ve İstanbul’dakilerin çoğu Anadolu’dan gelmiş, en az sermaye gerektiren ve en kolay yapabilecekleri iş olduğu için bu mesleği seçmiş. Kitapta günde 10-12 kilometre yürüyüp küfesindeki ayvaları satan İstanbullu satıcı da var, Antakya’da yıllardır ayran satan ve emekli olmayı bekleyen 70 yaşındaki satıcı da.’ Bozdoğan’ın konuştuğu sokak satıcılarının hepsi de fotoğraflanmaktan çok hoşlanmış, ikram ettikleri yenmediği zaman ise suratlarını asmaktan geri kalmamışlar.

Yağlı baharatlı yiyecekleri yiyemeyen Bozdoğan bu yüzden kahvaltıda ciğer kebabı yemek zorunda bile kalmış.

Restoran açmak istiyor

Hande Bozdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu. Bir süre bankacılık yapan Bozdoğan, bu mesleğin kendisine göre olmadığını anlayınca çocukluktan beri çok sevdiği yemek yapmaya yönelmiş. Birçok yemek kursuna katılan, bir dönem kendi kafesini işleten Bozdoğan, 4 sene Dunkin’ Donuts’ın Türkiye Genel Müdürlüğü’nü yapmış. 2001 yılında French Culinary Institute’da Fransız mutfağı eğitimi alan Bozdoğan, yeni kitap projeleri dışında kendi restoranını açmayı da düşünüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!