Kitap: Haftanın Yenilleri

Güncelleme Tarihi:

Kitap: Haftanın Yenilleri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2012 00:00

Haberin Devamı

Gönül Meselesi
Tuna Kiremitçi
Kırmızı Kedi Yayınları
Roman

Tuna Kiremitçi, ‘Gönül Meselesi’ adlı son romanında, ‘farklı’ bir ilişki ağıyla çıkıyor karşımıza. Türbanlı bir genç kız olan Gönül, Gönül’ün sevgilisi Ali, Ali’nin karısı Arda ve Arda’nın çocukluk aşkı Ertuğrul. Böyle biraz garip durduğunun farkındayım, izah edeyim... Ali ile Arda’nın çocukları Emrah yakın zamanda hayata veda etmiştir. Oğlunun ölümü üzerine depresyona giren Arda, Eskişehir’e, annesinin yanına döner. Yani, depresyonun da etkisiyle Ali’yi/evini terk etmiştir, ‘hayatla bağlantı’sını yeniden kurabilmek için. Kocası Ali ise bu sürede çareyi önce alkolde arar, fakat asıl cevabı dinde bulacaktır. Arda yokken hidayete eren Ali, bu yeni yolda kendisine kılavuzluk edecek kişi olarak Gönül’ü benimser. İstanbul’a daha sakin fakat evliliğine dair sorularla dönen Arda, yanında çocukluk aşkı Ertuğrul’un kızı Dünya’yı da getirmiştir. Dünya farkında olmasa da Arda’nın evlat acısını dindirmektedir. Biraz Dünya’nın yardımıyla da olsa, Ali’deki değişimi fark eden Arda küçük bir hafiyelik sonrasında Gönül gerçeğiyle yüzleşir. Gönül’ü daha yakından tanımak isteyen Arda, hem ona dair, hem de kendi hayatına dair birçok gerçekle yüzleşecektir...
Gönül, görüntüsü ‘muhafazakâr’ olsa da özgüveni yüksek, cesur ve yeniliklere açıktır. Jeanne d’Arc’ın hayatını merak eder örneğin. Hattâ Oğuz Atay hayranıdır. Biraz menfi bir ifade olacak ama, kahramanlarına Oğuz Atay okutan ve başka kahramanına bunun bir statü unsuru olduğuna dair cümle kurduran romanlara biraz mesafeliyim. Hele ‘türbanlı’ bir roman kahramanı Oğuz Atay okuduğu için daha derinlikli görünmüyor ne yazık ki! Şayet muhafazakâr dünyanın sembolü olacak bir kahramansa bu, daha farklı unsurlarla zenginleştirme ve derinlik katmanın gereğine inanmaktayım. Yani nispeten dışında olduğunuz bir camiaya mensup bir karakteri, ötekileştirmemek için kullandığınız unsur, biraz daha sağlam olmalı. Tuna Kiremitçi, son romanı ‘Gönül Meselesi’nde ölümlerin biçimlendirdiği hayatları anlatırken türbanlı kahramanı Gönül’de ne yazık ki bunu yapmış. Arda bir taraftan Ali-Gönül ilişkisini çözmeye çalışırken diğer taraftan da gençlik aşkına doğru ilerliyor romanda. Meselesi gönül işleri olan bir romanda böyle demir leblebiler, bazen dengeyi bozuyor.

Haberin Devamı

Vergilius’un Ölümü
Hermann Broch
Çev.: Ahmet Cemal
İthaki Yayınları
Roman

Haberin Devamı

Birkaç ay önce Ahmet Cemal 1972’de başladığı “büyük çeviri”nin son sayfalarına geldiğini müjdeliyordu yazısında. Tam kırk (sayıyla 40) yıl önce başladığı çeviri, Hermann Broch’un ölümsüz eseri ‘Vergilius’un Ölümü’ydü. Cemal, daha birinci sayfada koca bir paragraf tutan ilk cümleyi, ona söylendiği gibi birkaç cümleyle değil, tıpkı eserin orijinalindeki gibi tek cümleyle Türkçeye çevirmek için aylarca çabalamış. Yazısında bunu da söylüyordu... İthaki Yayınları da bu büyük emeğe saygı olarak, kitabın ön ve arka kapak içlerine diğer kitaplarından farklı olarak Cemal’in çeviri notlarının fotoğrafını koyup basmış. 40 yıllık hakkın teslim edilmesi böyle olabilirdi ancak. Tereddütsüz bir başyapıt ‘Vergilius’un Ölümü’. Titiz okunması gereken, kafanızı yoracak bir roman. Yirminci yüzyılın milliyetçi ideolojilerinin rüzgarıyla, totaliter rejimlerinin doğurduğu kanlı yıkımların şahidi bir düşünürün eseri çünkü! Nihai sorulara bilim ve felsefenin cevap vereceğine inanan Broch, inandığı bilim ve felsefe faşizmi, toplama kamplarını ve ölümleri doğurunca cevabı sanatta arar. ‘Vergilius’un Ölümü’ bu büyük hesaplaşmanın destansı romanıdır işte. Vergilius’un ölmeden önceki son 17 saatini anlattığı eserinde aslında sanatı ve sanat üzerinden ölümsüzlüğü sorguluyor Broch. Tereddütsüz yılın en önemli yayını ‘Vergilius’un Ölümü’. Muhakakk okunması gereken bir başucu kitabı.

Haberin Devamı

The Code / Şifre
Johanna Paungger, Thomas Poppe
Çev.: Aksu Büyükatlı
Maya Kitap
Alternatif Bilim

‘The Code/Şifre’ kitabının alt başlığı oldukça ilgi çekici; “rakamların kadim sırları”. Bu alt başlığa bakıp hemen Hurufî gizemleri, okültist yaklaşımları bulacağınız bir kitap olduğu sanısına kapılmayın. Ama bundan çok da uzak sayılmaz. Bir örnekle anlatmalı, zaman zaman “asıl adım başkaymış ama sürekli hasta olup ateşler içinde kalırmışım, hep ağlarmışım, bir gün köyün ihtiyarlarından birisi ‘ismi ağır geliyor çocuğun’ demiş, o gün ismimi değiştirmişler ve iyileşmişim” diye bir hikâye anlatıldığını duymuşsunuzdur. Memleketimiz içinde bunun birçok örneğini görebilirsiniz. İsmin ağır gelmesi, aslında Arap harfli eski yazı sisteminde uygulanan ebced hesabına dayanan bir meseledir. Burada ebced hesabının inceliklerini anlatmayacağım elbette, ‘The Code/Şifre’ kitabı hayatımızı etkileyen sayısal değerleri aktarıyor. Bilhassa, yerli şifacıların sistemine göre anlatıyor meseleyi. Örneğin, 3-5-7-12-40 gibi bizim masal ve anlatılarımızda hattâ dinî kıssalarımızda bile kullanılan formülistik sayıların hayatımıza etkilerini anlatıyor. Kimi sayı dizilişlerinin olduğu yıllarda doğan insanların kaderini nelerin belirleyeceğinden, hangi işin hangi sayı değerlerinin olduğu tarihlerde yapılması gerektiğine kadar birçok sıradışı nümerolojik bilgi kitabı. Oldukça ilgi çekici bilgiler aktaran kitap şifre meraklıları kadar, sayılara önem verenleri de mutlu edecek bir içeriğe sahip.

Haberin Devamı

Jeopolitik
Ali Hasanov
Çev.: Azad Ağaoğlu, Fuad Şammedov
Babıali Kültür Yayıncılık
Politika

Ortaöğrenimini tamamlamış en vasat hafızaya sahip herkes “Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü” cümlesini hatırlar. Millet olarak “jeopolitik”ten anladığımız kısmen budur. Jeopolitik, gerçekten de siyasi coğrafyanın bir alt dalı olarak, siyasi coğrafyanın ülkelere sağladığı avantaj ve dezavantajları inceleyen bilimdir. Yani bugün bir türlü yararımıza kullanıldığını görmediğimiz bu köprünün nasıl kullanılabileceğine dair açıklamalar sunar bize. Yahut, sürekli olarak sıcak denizlere inmek isteyen Çarlık Rusyası’nın bu jeopolitik stratejisini daha iyi anlamamızı sağlar. Son on yılda haklı-haksız sebeplerle işgal edilen, Afganistan’ın Asya için, Irak’ın Ortadoğu için ne anlama geldiğini gözler önüne serer. Şu bir gerçek ki, 21’inci yüzyılın uluslararası politikasında sandığımızdan daha önemli bir yere sahiptir jeopolitik. Haliyle birtakım hadiseleri daha iyi algılayabilmek için jeopolitikten haberdar olmamız gerekir. Ali Hasanov’un zengin çalışması ‘Jeopolitik’ bize bilmemiz gereken her şeyi anlatan bir kitap. Jeopolitiğin tarihsel gelişiminden 19-20. yüzyıldaki savaşların jeopolitik neden ve sonuçlarına, teorilerinden metodolojisine, kavramlarından karakteristiğine ve modern dünyanın jeopolitik açıdan okunmasına kadar her şeyi etraflıca anlatan bir kitap. ‘Jeopolitik’ böylesi ciddi bir konuya yakışan ciddi bir çalışma.

Haberin Devamı

Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı
Haz.: Kadir Aydemir
Yitik Ülke Yayınları
Popüler Kültür

Değişik hareketler yapan, ilginç şeyleri bir kenara koyan insanlara, daha doğrusu alışılmışın dışında birtakım özellikleri, sıradanmış gibi tekrarlayan insanlara rastlamışsınızdır. Öyle masanın üstündeki eşyaları aynı nizam içinde hazırlayanlardan, yolda yürürken yer karolarını sayanlardan, arkadaşlarıyla içtiği bir akşamın hatırası niyetine biranın etiketini soyup arkasına tarih atanlardan, katıldığı yarışmaya totemiyle beraber gelenlerden bahsetmiyorum ama. Daha tuhaf alışkanlıklar da varmış memleketimizde. Gördüğü bir aracın plakasındaki sayıları defalarca işlemden geçirerek ait olduğu ilin plakasına denk getirenler mi dersiniz, aynı plakadaki harfleri anlamlı cümlelerin kısaltması gibi okuyanları mı, günde üç kere yıkanmazsa kendisini kirli hissedeni mi, evdeki bütün kapı kollarını yarım saatte bir deterjanlı bezle silenleri mi, yeni aldığı bir elbiseyi hiç giymeden bir hafta sonra değiştirenleri mi istersiniz? Kadir Aydemir’in hazırladığı ‘Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı’ saydıklarımın benzeri ve daha nicelerini, bizzat bu alışkanlığın sahibi isimlere yazdırıyor. Bir nevi, “itiraf.com” diyebileceğimiz kitapta, 126 kişilik yazar kadrosu, ayıptır söylemesi sokakta görsek “deli midir nedir” dedirtecek alışkanlıklarını anlatıyor çekinmeden. Haliyle insan kendindeki tuhaflıkları düşünmeye başlıyor hemen. Gerçek anlamda, güldüren ve güldürürken düşündüren bir kitap.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!