Kitap: Haftanın yenileri

Güncelleme Tarihi:

Kitap: Haftanın yenileri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2011 00:05

Haberin Devamı

Öykü
Belkıs, Cevat ve Ne İdüğü Belirsizler
Orçun Türkay
YKY

Son dönem Türk öykücülüğünün en başarılı ve özgün kalemleri arasında yer alıyor Orçun Türkay. Peri Masalları ile yola çıkan, Zavallı ile neler yapacağını fazlasıyla hissettiren Türkay, son öykü kitabında çıtayı biraz daha yukarı yükseltmiş. Bu kez önce resimlemiş, sonra da resimlerin mürekkebinde gizli kelimeleri bize aktarmış. Bu ifadeden, resimlerin altına uygun öyküler yazmış, gelmesin aklınıza. Öykü ile resim kol kola yürüyor kitapta. Birinin anlatamadığını diğeri söylüyor. Sanki bir çizerin anlatıcı olduğu öyküler, söz konusu resmi neden çizdiğini ve niçin yarıda bıraktığını anlatıyor. Sonra hepsini bir kenara bırakıp olur olmaz insanları aktarıyor bizlere; çöp toplayanları, bir barda oturup sohbet eden ne idüğü belirsiz insanları, eceler ecesi Belkıs ve insanın içini ferahlatan vantilatör Pervin’i... Kimi öyküleri okurken rahatsız olup çevrenizdekilerden şüphe duyacaksınız. Çünkü Türkay öyle bir anlatıyor ki kahramanlarını ve onların her hareketini, bir sonraki öyküde sizi anlatmış olabilir mi diye ürküyorsunuz. Elinde kağıt kalem, sokaklarda kim nasıl davranıyor diye ava çıkmış adeta. Birbirinden sert, bir o kadar alaycı ve ileride çokça sözü edilecek bir öyküler toplamı.

Haberin Devamı

Deneme
60 mm Dizüstü Meşkler ve İçcep Meşkleri
Enis Batur
Sel Yayıncılık

Hat sanatında, hattatın en mükemmel yazıya ulaşabilmek için sürekli olarak yaptığı yazı çalışmalarına verilen addır meşk. Bir o kadar da özgün bir çalışmadır aslında. Büyük levhalar kadar değerli olanları vardır. Tıpkı Enis Batur’un yazdıkları gibi. Usta yazar, yeni kitabında bizi dil, kelimeler, kültüre göre farklılıklar gösteren kavramlar, hafızanın yol açtığı yanılmalar gibi geniş alanlara ve horoz, osuruk, tik gibi basit görünen ama umulmadık sonuçlara varan yolculuklara çıkarıyor. Sadece denemeler de yok bu sefer; birkaç sayfalık “dev” bir roman, kısacık ama imbikten geçmiş kurgusal metinler ve Sami Hazinses’le yapılmış bir de söyleşi yer alıyor kitapta. Kelimeler üzerine düşünüp dil tiklerinden rahatsızlığını da dile getiriyor; yıllar önce fotoğrafını çekip Eskişehir’de sandığı bir sokağın Prag’da olduğunu anımsadığında fark ettiği unutuşu da itiraf ediyor açıksözlülükle. Meraklı, dışbükey ve sokulgan bir okur ve yazardır Enis Batur. Aynısını kendi okurundan da bekler. Kendi sorduğu soruların bir kısmını belirtip, yarıda bırakırken “şimdi siz düşünün bakalım” diyor şen kahkahalar atarak. Horozun sesi Türkiye’de “üürüü” iken başka ülkelerde neden “cocoricoo”dur diye sormasının sebebi de bundan.

Haberin Devamı

Araştırma - İnceleme
Mehmet Akif’in Kastamonu Günleri
Metin Boyacıoğlu, Erdal Arslan

İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy yalnızca iyi bir şair değildi. O aynı zamanda, veteriner hekim, öğretmen, yüzücü, Kur’an mütercimi, hafız ve etkileyici bir vaizdi. Millî Mücadele yıllarında sadece millî duyguları uyandıran şiirleriyle değil; Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde verdiği vaazlar sayesinde de mücadelenin öneminin idrakinde etkin rol oynamıştı. Bunlardan en meşhuru Kastamonu’da 1920 yılında verdiği vaazıdır. Mehmet Akif Ersoy’un işgal kuvvetlerine yönelik söylediği; “ey mü’minler size ellerinden gelen fenalığı yapmaktan çekinmeyen, bu hususta hiçbir fırsatı kaçırmayan, dininize yabancı kimseleri kendinize arkadaş kabul etmeyiniz,” cümlesiyle başlayan vaazı başta Kastamonu olmak üzere Anadolu’da büyük kamuoyu yaratmış, bu vaazın Diyarbakır’da basılıp tüm şehirlere ve cephelere dağıtılması ile etki alanı genişlemiştir. İki Kastamonulu araştırmacı Metin Boyacıoğlu ve Erdal Arslan memleketlerine vefa borçlarını ödeyerek, millî mücadelenin bu önemli isminin Kastamonu’da geçirdiği kısa ama etkisi büyük günlerini aktarıyorlar. Geniş bir Mehmet Akif Ersoy biyografisiyle başlayan kitapta, şairin Kastamonu’ya gelişi, orada verdiği vaazlar ve yazdığı şiirler aktarılıyor.

Haberin Devamı

Çocuk romanı
Hayalperest
Pam Munoz Ryan, Peter Sis
Çev.: Özlem Sığırtmaç
İthaki Yayınları

Küçük bir çocukken ne kadar hayal kurduğunuzu hatırlar mısınız? Cevabınız evetse Neftali’yle tanışmalısınız. Camdan dışarıya baktığında gördüğü her şeyle ilgili hayal kurabilen bir çocuk Neftali. Ama artık, gerçekle hayalin iç içe geçtiği bir yaşama dönmüştür onunki. Çünkü aslında bildiğimiz hayaller gibi değil, kafasının içinde sürekli işittiği bir sestir bu. Sorular sorar Neftali’ye, cevabını küçük bir çocuğun kolay kolay veremeyeceği sorulardır bunlar. Ancak babası Neftali’nin hayallerine pek katlanamamaktadır. Onun “adam gibi” okulunu okumasını ve hayallerden kurtulup, güçlü kuvvetli bir çocuk olmasını istemektedir. Bir tek üvey annesi Mamadre ve küçük kızkardeşi Laurita her zaman onun yanındadır, zaman zaman da abisi Rodolfo. Yazar Pam Munoz Ryan ve illüstratör yazar Peter Sis’in ortaklığından doğmuş mükemmel bir kitap Hayalperest. Olağanüstü şiirsel anlatımı, Neftali’nin gözünde canlanan hayalleri bizim de görebilmemizi sağlayan gerçeküstü çizimleri ile hüzünlü ve keyifli bir kitap. “Tamamlanmamış bir merdiven hangi gizemli ülkeye uzanır?” hayalperest dostumuz Neftali’yle beraber bu sorunun cevabını bulmak için bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Haberin Devamı

Roman
Zamanın Kokusu
Nur Yazgan
Kırmızı Kedi Yayınları

Lafı hiç dolaştırmadan söylemek gerekirse, gerçekten etkileyici bir romanla karşı karşıyayız, Zamanın Kokusu’nda. Nur Yazgan, ikinci romanında bizi hemen burnumuzun dibindeki bir kasabada, gerçeküstü bir dünyaya götürüyor. Ölüm, bir gölge suretine bürünmüş insanlar arasında dolaşmaktadır. Kimin gölgesinin yerine geçeceğini düşünürken bir taraftan da, bu başıboş gölgeyi fark eden insanların yaşadığı “ölüm korkusu”nu aktarır. Ölüm’ün anlatıcı olarak arz-ı endam ettiği roman, tanıdık karakterlerle dolu ama bir o kadar da sıradışı bir kasabayı anlatıyor. Eskinin imamı şimdinin belediye başkanı, kimilerince cinlenmiş Şuap, karısı Satı, oğlu Cengo, okul müdürü Cumali, onun oğlu Rıza’nın hikâyelerinden Nuh ve hattâ Habil ile Kabil’e uzanan bir anlatı Zamanın Kokusu. Son derece özgün ve katmanlı anlatımıyla insan ruhunun derinlerindeki karanlığın resmini çiziyor Nur Yazgan. Çocukluk arkadaşının ve süt annesinin gecekondusunu yıkarken kılı bile kıpırdamayan, kendi hayatı dışında hiçbir şeyi umursamayanlar, biricik oğluna toz kondurmayıp okuldaki bütün çocuklara işkence edenler ve birbirine kısa bir an için kavuşan Akrep ve Yelkovan.

Haberin Devamı

Yemek Kitabı
Funda’nın Mutfak Rehberi
Alev Alatlı
Alfa Yayınları

Büyük şehirlerde yaşayan kadınlar için devir koşuşturma devri. Bir taraftan kariyerini planlayacak, bir taraftan çocuk büyütecek, diğer taraftan da en önemli şeyi, yani mutfaktaki saltanatını sürdürecek. Özetle zor bir durum. Alev Alatlı, 100 menü ve 700 yemek tarifiyle, hem yemek hem kariyer yapmak isteyen ve ikisinde de başarılı olmak isteyen kadınların (aslında erkeklerin de) imdadına yetişiyor. Özel günler, yılbaşı sofraları, fastfood düşkünü hamburger oburu çocuklar için sofralar, Rumeli sofraları, bayram menüleri, yaz sofraları ve daha birçok menüyle, basit ölçülerle birbirinden lezzetli ve pratik tarifler veriyor. Hazır yufkayla yapılacak en leziz börekleri de bu tariflerde bulacaksınız. Alatlı, kendi kızının durumunu görünce bu kitabı hazırlama kararını vermiş. Aslında kendisi de birden fazla iş gören kadınlardan. Hattâ bir anısını paylaşıyor kitabın başında, Taksim - Emirgân dolmuşunda iş dönüşü eve gidene kadar fasülye ayıklarmış. Bu durumu garipseyen yolcuları da, soğan soymakla tehdit etmişliği bile varmış Alatlı’nın. Kariyerini, aile hayatını, çocuk yetiştirmeyi ve elbette yemek yapmayı başarıyla gerçekleştiren Alatlı’dan kariyerinde sallantı olmadan, mutfak iktidarını ele almanın pratik tarifleri!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!