Kitap: Haftanın yenileri

Güncelleme Tarihi:

Kitap: Haftanın yenileri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2011 20:28

Haberin Devamı

Roman
İğrenç Adamlarla Kısa Görüşmeler
David Foster Wallace
Çev.: Sabri Gürses
Siren Yayınları

İntiharla sonlandırdığı 46 yıllık hayatında, “cehennemde bir mevsim”i yaşamış yazarlar arasındaydı David Foster Wallace. Kaleme aldığı öykülerde, romanlarda kullandığı dili, bizim tatlı canımıza hiç acımadan, tırnağımızın arasına -belki de dibine kadar- giren keskin bir bıçak gibidir. Kahramanları ise, bunu yaptığı sırada bizim çektiğimiz acıya aldırmadan dümdüz bakan, ama asla cani olmayan insanlardandır. İşte böyle meymenetsiz, iyi olmayı seçmemiş, seçememiş insanlar resm-i geçidi İğrenç Adamlarla Kısa Görüşmeler. Onlarca kısa anı, öykü, anlatıdan oluşan bir kitap. Aklı fikri uçkurunda olanlar, esrarkeşler, kendini övenler, hırsızlar, arsızlar, acı çekenler, acı çektirenler, öldürmeyi hak edenler veya öldürülmeyi hak edecek kadar (en azından kişisel yargı sisteminizde) pis herifler konuşuyor bizlere. Hepsi de Palahniuk’un en “iğrenç adamları”nı bir kaşık suda boğacak kadar gamsız, Boris Vian’ın karakterleriyle aşık atmaya muktedir adamlar. Korkmayın, midenizi kaldırmayacak, ancak yine de rahatsız olacaksınız onlardan. Konusunu şıpınişi özetlemeye gücümüzün yetmeyeceği kitabın, orijinal ritmini fazlasıyla hissettiren çevirisi dolayısıyla Sabri Gürses’in de hakkını teslim etmek gerek. Belki de yılın çevirisinden söz ediyoruz.

Haberin Devamı

EFSANE SONA ERİYOR
Sandman 10 Uyanış
Sandman 11 Ebedi Geceler
Neil Gaiman
Çev.: Egemen Görçek, Koray Özbudak
Laika Yayıncılık

Çizgi roman dünyasının belki de en kült eseri Sandman. Serinin sonlandığı 10’uncu cilt ‘Uyanış’ ve yine Neil Gaiman’ın ek kısa hikâyeleri ve hep çalışmak istediği çizerlerle birlikte hazırladığı 11’inci cilt ‘Ebedi Geceler’ nihayet raflardaki yerini aldı.
Gaiman’ın şöhretinin kıtaları aşmasını sağlayan ve dünyanın en ünlü çizerleri tarafından çizilip kapakları Gaiman’ın yakın arkadaşı Dave McKean’e emanet edilen bu 10 ciltlik muhteşem çizgi romanın genel çerçevesi 7 kişilik Ebediler ailesinin bir üyesi olan Düş ve Morpheus etrafında gelişir. Elbette ailenin diğer fertleri de farklı maceralarda karşımıza çıkacaktır. Rivayete göre; sabahları uyandığımızda gözlerimizdeki çapakların sahibi Sandman’dir. Uykuya dalmadan önce gelir ve rüya görmemiz için gözlerimize büyülü bir kum serper. Uyandıktan sonra o büyülü kumlar çapağa döner.
Şöyle bir eskiyi hatırlayacak olursak; Sandman olarak da bilinen Ebediler ailesinin üyesi Düş’ün, 70 yıllık tutsaklığından kurtulmasıyla başlıyordu macera. Kaçtıktan sonra Düş Diyarı’nı ve güç nesnelerini geri alması için girdiği mücadele anlatılıyordu. Daha sonra Rose Walkeri’nin gizemini çözmeye çalışan Sandman umduğundan da fazlasını elde edip uzun zamandır kayıp akrabalarını bulacaktı. Düş Ülkesi adlı üçüncü ciltteki birbirinden ürkütücü ve muhteşem dört öyküde karşımıza çıkan Sandman, bir sonraki görevinde haksız yere Cehennem’in çukurlarına mahkum ettiği gerçek aşkına kavuşmaya çalışacaktır. Kimi zaman geçmişin sislerinden bugünün kabuslarına kadar uzanan Sandman, Bağdat’ın kralı Harun El Reşid’in, casus ve maceracı Leydi Johanna Constantine’in, Birleşik Devletler’in kendine has imparatoru Joshua Norton dahil birçok kişinin hayatlarına dokunur. Kardeşi Hezeyan’ın ısrarlarıyla Yıkım’ı bulmasına yardım etmek zorunda kalan Düş, kimi zaman oğlu Orpheus’la olan acılı ilişkisini çözecek, kimi zaman ise çeşitli zamanlardan, mitlerden ve düşlerden gelen yolcularla birlikte gizemli bir handa fırtınanın dinmesini bekleyecektir. Chaucer’in Canterburry Öyküleri’ndeki gibi fırtınanın dinmesi öyküler anlatılarak beklenir. Sona doğru Düş, onun arkadaşları ve ailesi, karanlık bir entrikanın ortasında kalırlar. Çanların kimin için çaldığı belli değildir ama, birilerinin öleceği kesindir. En son ölümle noktalanan seri, Uyanış adını taşıyan 10’uncu ciltte bu ölümün etkisiyle devam ediyor. Kadim Tanrılar, eski dostlar ve düşmanlar yitirdikleri bir Ebedi için saygılarını sunmak ve son görevlerini yerine getirmek için toplanırlar. Ne de olsa, ölümsüzler de bir gün ölecektir. Ebedi Düşler isimli “tribute” hikâyelerden oluşan ek kitap ise 7 Ebedi’nin portrelerini çiziyor bizlere. Her olağanüstü efsane gibi Sandman de hüzünlü ve bir o kadar kusursuz sona eriyor.

Haberin Devamı

Şiir
Kapıyı Çalıyorum
Ünal Ersözlü
Kırmızı Yayınları

Geçen mayıs ayında verilen Yunus Nadi Şiir Armağanı’nı Melisa Gürpınar ile paylaşmıştı Ünal Ersözlü. Şairin bu ödüle layık görülen dosyasıydı Kapıyı Çalıyorum. Günümüzün bireyci şiir anlayışı içinde özgün bir noktada yer alan şairin şiirlerinde II. Yeni şairleri kadar başka pek çok usta şairin de izleri görülebilir. Ancak yanlış anlaşılmasın, sözünü ettiğimiz damıtılmış ve imbikten geçmiş bir şiir. Yalın ifadelere sığdırdığı zengin imgeleriyle Ünal Ersözlü artık kendi çizgisini çekebilen şairlerden biri, Kapıyı Çalıyorum isimli kitabı da bu çizginin nereden nereye uzandığını gösterir nitelikte. “Vardır bir anlamı elbet ölümün de” diyen şairin “Hiçlik” isimli şiirinden birkaç dize ne demek istediğimizi anlatacaktır:
“Yarın ne olacağı, inan belli değil / Yalın ayaktır kalbim, bağrım üşüyor / Yollar tozlu, ama ben çok mutluyum / Her şey yaşıyor, işte bunu görüyorum / Baktığım dev renkli yeryüzü canlı diri / Rüzgarın geçtiği yerlerde, hep kırmızı / Anlamsız geliyor artık bu dünya işleri / Elimde olana yetinmeye soyunuyorum / Telaşsızım, zahmetsizim, bir sessizim / Zihnim huzurda yüzerken ben de sanki / Çiçek açıyorum, kendimde ani, yeniden / Adsız kalıyor şeyler, biçim, buğu, buhar / Hiçbir şey gerçek değil, yalandır dünya...”

Haberin Devamı

Biyografik Roman
Allahın Adamı
Haldun Çubukçu
Doğan Kitap

Aslında hepimizin bir yerlerde tesadüf ettiği insanlardır onlar. Deli denemeyecek kadar aklı başında insanlardan, ancak bir süre sonra aklından şüphe ettiğiniz insanlardan söz ediyorum. Kimi sayıklar, kimi sürekli aynı yolu voltalar, kimi herkesten “bir para” isteyerek ondan aldığı parayı bir başkasına verir ve “ekonomiyi canlandırdığını” söyler, kimi de ne zaman sorarsanız sorun hiçbir yere bakmadan tam saati söyler. Garip, saf, zavallı insanlar. Nev-i şahsına münhasır “Allahın adamı”dır hepsi. Tıpkı Sivaslı Emin Ünal gibi. Çocukluğundan beri spora, bilhassa kimyaya ve bir o kadar da dağlara meraklıdır Emin Ünal. Ezbere bildiği periyodik cetvel ve tüm dağların yüksekliklerine rağmen ihtiyar Çerkez anası ile yalnız yaşayan bu adam artık çevresinden “deli” yaftasını yemiştir bir kere. Oysa Emin Ünal’ın hayatı bu deliliğin gizleyemeyeceği kadar sıradışıdır. Amatörce ilgilendiği atletizmde rekorlar kıran bir insandır. Haldun Çubukçu, Allahın Adamı isimli kitabında Emin Ünal’ın bilinmeyen ama bilinmesi gereken hayatını anlatıyor. Kimi zaman Emin Ünal’ın tanıklıkları, kimi zaman Çubukçu’nun aktardıkları ile ilerleyen romanda, Emin Ünal’ın eğlenceli olduğu kadar kederli yaşantısını okuyacaksınız.

Haberin Devamı

Deneme-Anı
Kayıp Seslerin İzinde
Emre Aracı
YKY

Son dönemin şüphesiz en önemli müzik araştırmacılarından birisidir Emre Aracı. Öyle ki, aynı zamanda orkestra şefi ve bestecidir. Onun araştırmaları sayesinde Osmanlı saraylarında çalınan Batı müziklerini, sultanların bestelerini, sarayda temsil edilen opera ve operetleri öğreniyoruz. Aynı zamanda Barbaros Hayreddin’in İskoçya’ya gönderilen kılıcını, Kraliçe Viktorya’nın Osmanlı Sefiri ile valsini de yine ondan öğreniyoruz. Müzikolog, besteci ve orkestra şefi Emre Aracı yıllardır çeşitli dergi ve gazete ilavelerinde kaleme aldığı ve anıların süzgecinden geçirerek yazdığı denemelerini bir araya getiriyor Kayıp Seslerin İzinde isimli kitabında. Çocukluk yıllarının Edinburgh’undan bugünün İskoçya’sına, Osmanlı sarayından Cumhuriyet balolarına, Dolmabahçe’den Oxford’a uzanan geniş bir yelpazede müzik, tarih ve aslında önemli bir kültür yazıları toplamı. Giriş yazısında da söz ettiği üzere, çocukluğunda bahçesinden pencerelere bakarken, ‘acaba kraliçe çıkar mı’ diye düşündüğü saraya bir gün Kraliçe II. Elizabeth’in resepsiyonu için davet edilen Aracı, hem kendi hayatını hem de araştırmaları sırasındaki ilginç tesadüfleri paylaşıyor bizlerle.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!