Kitap

Güncelleme Tarihi:

Kitap
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2014 01:25

Haberin Devamı

Adnan Menderes, vaktiyle Henri Prost’un İstanbul için hazırladığı nazım planını yeniden uygulamaya koymak için harekete geçmiş ve “İstanbul’un taşıyla toprağıyla kendim ilgileneceğim” demişti. Peyami Safa da o yıllarda kaleme aldığı gazete yazılarında ‘Sur içi’nin özel bir öneme sahip olduğunu ve yeni yapılacak yerleşim planlarının belli bir nizam içinde sur dışında uygulanmaya başlamasını önermişti. Prost’un nazım planından ve Safa’nın söylediğinden de çok başka bir şey çıktı ortaya... Çünkü sadece Menderes değil, her iktidar, her belediye başkanı şehre ‘imzasını atmak’ arzusuyla bir şeyler yapmış ve ortaya bugün bile çözülemeyen sorunlar çıkmıştı. Şehir, yıllardır tuhaf bir rant mekanizması içinde tüketiliyor. Geçen haziran ayında yaşananlar da bunun isyanıydı en başta! Kaç kişinin gözü açıldı bilinmez ama İstanbul’da bilhassa son çeyrek asırda yaşananlara baktığımız zaman Emine Uşaklıgil’in kitabı ‘Bir Şehri Yok Etmek’ başlığıyla çok şeyi anlatıyor zaten. Uşaklıgil, tarihsel bir perspektif içinde ‘şehrin’ bu hale gelişini, bugün kanayan yaralarını, yıllardır bitmeyen ‘dönüşümü’ ve güncel meseleleri son derece derli toplu ve bir ‘edebî’ lezzetle anlatmış. TOKİ ve uygulamalarından KİPTAŞ’ın yarattığı etkiye, Sulukule’den Tarlabaşı’na, afet bahanesiyle yaratılan rantlardan olası bir olimpiyatın yaratacağı yeni ‘rant kapıları’ ve külfetlere, park ve meydanı olmayan bir şehre doğru giden İstanbul’dan tuhaf şehircilik politikalarına kadar her konuya değiniyor Uşaklıgil. Tam da yerel seçimler öncesi, okunması şart!

Güncel-İnceleme

Haberin Devamı

Bir Şehri Yok Etmek - İstanbul’da Kazanmak ya da Kaybetmek
Emine Uşaklıgil
Can Yayınları

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!