Kitap

Roman

Başbakan’ın Krallığı
Süreyyya Evren

Alakarga Yayınları

Aziz Nesin hikâyelerini hatırlatmalı önce. Memleket sınırları içerisinde yaşanması en absürd gibi görünen hadiseleri anlattığı hikâyeler ve olayların kahramanlarının ne kadar gerçek olduğunu. Hakikaten bir karşılığı vardır muhakkak ve Aziz Nesin bunu öyle bir şekilde anlatır ki, güleriz ağlanacak halimize. Süreyyya Evren, kısa sürede yazılmış, kısa romanı ‘Başbakan’ın Krallığı’nda büyük ustanın yaptığını biraz daha değiştirerek ve çıtayı biraz daha yükselterek yapıyor. Muazzam bir parodi okuyacaksınız! Yeni yazdığı kitabını yayımlatabilmek için ‘her dediği kayıtsız yapılan’ ülkenin başbakanına ulaştırması gerektiğine kanaat getiren bir yazar ve arkadaşlarının ‘serencamı’nı anlatıyor Evren. Kahramanlar gerçek şahısları anımsatıyorsa, bu durum, söz konusu gerçek şahısların ‘absürd’ icraatlara imza atmış olmalarından kaynaklanıyor. Roman bu ya, başbakanın ülkeyi adeta, kendi evini çekip çevirir gibi yönettiği bir diyarda yazarların ve başka herkesin düştüğü durumu anlatıyor Süreyyya Evren!

Büyük Özgürlük/J. Krishnamurti/Çev.: Nurdan Soysal/Omega Yayınları/Felsefe
Şüphesiz çağın en büyük düşünürlerinden birisi Jiddu Krishnamurti. Daha 13 yaşındayken ‘dünya öğretmeni’ seçilmiş, her ne kadar birileri kendisini ‘mesih’ ilan etmiş olsa da, kesin bir dille reddetmiş ve olası mürit teşebbüslerini de bizzat kendisi engellemiş bir isim. Birçok çağdaş Batılı filozofun tek tek müstakil kitaplarda ele aldığı kavramları, birbiriyle ilintili biçimde tek bir konuşmada, birer paragrafta dile getirerek bize ‘gerçeği’ gösteriyor ‘Büyük Özgürlük’te. Çağın en büyük Doğulu filozofu Krishnamurti’nin farklı zaman ve yerlerde yaptığı konuşmaların derlendiği önemli bir kitap ‘Büyük Özgürlük’. “Siyasal, ekonomik ve sosyal devrimler de, korkunç despotluklar yarattığı veya sadece güç ve otoritenin başka bir grubun eline geçmesine yaradığı için çare olmazlar,”gibi sarsıcı fikirleriyle 60’ların hippilerinin değil; Halil Cibran, Aldous Huxley gibi isimlerin referans verdiği bir düşünür Krishnamurti. Nurdan Soysal’ın duru Türkçesiyle daha büyük keyifle okuyacaksınız Krishnamurti’nin sözlerini...

Hoşça Kal, Columbus ve Beş Öykü/Philip Roth/Çev.: Ülkü Tamer, Deniz Koç/YKY/Öykü
Yayımlandığı 1959’dan beri etkisini asla yitirmeyen, çağdaş klasiklerden birisi ‘Hoşça Kal, Columbus ve Beş Öykü’. Philip Roth’un edebiyatını değerlendirenler için de önemli bir köşetaşı! Roth’un, Yahudi Amerikalı orta sınıfın statü endişesini, aile, cinsellik ve elbette ki ‘din’ ile yaşadıkları çatışmaları ve buna dair görüşlerini sorguladığı ünlü eseri, bir novella ve beş öyküden oluşuyor. Aslında bu biçimsel kompozisyonu bile Roth’un edebiyatını fazlasıyla ortaya çıkarıyor. ‘Hoşça Kal, Columbus’un dışında kalan diğer 5 öykü bile başlıbaşına birer klasik. Özellikle, ‘Yahudilerin Dinden Dönüşü’, ‘Epstein’, ‘İman Muhafızı’nı okuduğunuzda ironisine ve keskin alaylarına hayran kalacaksınız! Philip Roth neden büyük bir yazar, anlayacaksınız.

Toplumla ‘Yüzleşme’/Zülküf Kara/Ayrıntı Yayınları/İnceleme
Son yıllarda birbiri ardına ‘yüz nakli’ haberlerini okuyoruz. Son haftalarda organ naklini sadece babanın penisi, annenin veya kız kardeşin rahmi üzerinden değerlendirip, canlı yayınlarda saçmalayan ulemalara da şahit olduğumuz şu dönemde, diğer organ nakli haberlerine kıyasla daha derin düşüncelere gark eden bir durum bu. Sıradan bir organ naklinde bile bu kadar kafa karışıklığı yaşanıyorken, ‘yüz nakli’nin daha farklı bir etkiye sahip olması boşuna değil. Zira kişilik, toplumsal kimlik, toplumun kişiyi algılamala ve tanımlama biçimine kadar genişleyen bir etki alanına sahip. Zülküf Kara ‘Toplumla Yüzleşme’ adlı kitabında yüz naklini, bedene yönelik farklı bakış açıları üzerinden değerlendirip müthiş bir sosyolojik incelemeye imza atıyor.