Kitap

Kadınların En Güzel Tarihi
Nicole Bacharan
Çev.: Yonca Aşçı Dalar
Türkişe İş Bankası Kültür Yayınları

Geçen on küsur senede memleket olarak ‘kadın’ ile ilgili meselelerde sicilimizin bozukluğu yetmezmiş gibi, son haftalarda kurulan birbirinden absürd cümleler, ‘kadın’ ile ilgili meselelerde ülkece ne halde olduğumuzu feci şekilde gözler önüne seriyor. Adeta bir saçmalama yarışında gibiyiz. Bundan yıllar evvel, kadınlara verilmiş seçme-seçilme ve benzeri kanuni haklar birilerine yeterli görünmüş olacak ki, kadınların gündelik hayatlarına müdahale etme hakkına sahipmiş gibi ahkâm kesiyorlar. Tartışmaların sığlığı ölçüsünde rezalet çıtası daha da yükseliyor üstelik.
Hamile kadınların estetik olarak değerlendirilmesinden tutun giydikleri şortlara, örtülerinden kaç çocuk yapmaları gerektiğine kadar, mikrofonu önünde gören bir şeyler söylüyor. Kadınlar ve kimi erkekler, ‘kadına yönelik şiddet’, ‘kadına yönelik ayrımcılık’, taciz, tecavüz ve daha birçok konuyla ilgili isyanlarını dile getirmeye çabalayıp, bunlara çözüm beklerken, daha tuhaf tartışmalar dönüyor etrafta. İnsan haliyle düşünüyor, yoksa bu memlekette ‘kadın’ hiçbir zaman istediği hayatı yaşayamayacak mı? Sadece çocuklarının anası, evinin kadını olarak mı kalacak? Yalnız Türkiye’de değil başka ülkelerde de karşılaşıyoruz bu durumla. Haliyle binlerce yıllık bir geçmişe uzanan ‘kadınlık’ ve toplum üzerine etraflıca düşünmek zamanı geldi de geçiyor bile.
Bu konuda en sağlam kılavuzu hazırlamış Nicole Bacharan, ‘Kadınların En Güzel Tarihi’ isimli kitabında. Akıllara durgunluk veren bu macerayı yeniden ele almak için Bacharan, kadınlar dünyasından üç önemli uzmanla birlikte bu olağanüstü kitaba imza atmış. Levi-Strauss’un öğrencisi antropolog Françoise Heritier’e ilkçağdan bugüne kadının öyküsünü, sosyolog Michelle Perrot’a bebek, küçük kız, evlenme çağındaki genç kız, yeni evli kadın, canına tak eden anne ve korumasız/yalnız anneanneyi, felsefeci Sylvaine Agacinski’ye de kadın/erkek ilişkilerinin kavramsal olarak yeniden değerlendirilmesini sormuş. Aldığı cevaplar bu mükemmel kitabı meydana getirmiş. Gündemde yaşananlar bir kenara, bundan sonra daha büyük saçmalıkların önüne geçmek için okunması gereken önemli bir kitap.

Mavi - Bir Rengin Tarihi / Michel Pastoureau / Çev.: İnci Melek Uysal / Can Yayınları
Pastoreau’nun müthiş kitabı ‘Mavi’, asla sadece bir rengin tarihi değil. Mavi’yle renklenen bütün bir sanat, din ve elbette insanlık tarihini de anlatıyor. Venedikli Ressamlar, bilhassa Meryem Ana tablolarında daha önce kullanılmayan bir mavi kullanılırdı. Bu ‘mutlak’ maviyi de elde etmek için Afganistan’dan gelen lapizlazuli taşına ihtiyaç vardı ve haliyle ateş pahasıydı! Bu uğurda cinayetler bile işleniyordu. Mavi’nin hanedanlar için önemine değinmiyorum bile. İşte böyle bir renğin tarihini anlatıyor kitap.

Fanatik Romantik İşkolik / Mustafa Cem Sezgin / İkinci Adam Yayınları
Hasta Beşiktaşlı bir adamsınız; babası Fenerbahçeli, abisi Galatasaraylı olup futboldan nefret eden bir kadınla evlisiniz. Dahası, işinizi çok seviyorsunuz ama Trabzonspor yönetiminde görevli patronunuz ve müdürünüz var! Haliniz ne olur? Memleketin en sıkı paradoksu, birçok futbol tutkunu erkek için bu olsa gerek! Mustafa Cem Sezgin, bu içinden çıkılmaz halin romanını yazmış, ‘Fanatik Romantik İşkolik’ adlı romanında. Futbol, aşk, iş üçgeninde sıkışmış ve çıkış yolu arayan bir adamın eğlenceli trajedisi...

Kitaplar ve Sigaralar / George Orwell / Çev.: Levent Konca / Sel Yayıncılık
Hacmiyle ters orantılı olarak, üzerine değil kısa bir yazı, sayfalarca yazı yazılabilecek bir kitap, ‘Kitaplar ve Sigaralar’. George Orwell, ceket ilikleten denemelerinde anılardan, tanıklıklardan yola çıkıp o ürkütücü keskin zekâsıyla sesleniyor bizlere. Sahaflık yaptığı günlerden kendi gençlik ylıllarındaki İngiltere ’ye, kitap okuma alışkanlıklarından yazmaya kadar, kitaba dair her şey... Bu kitabı bir an evvel okuyun, zira ileride buradaki yazılardan ilhamla yazılmış onlarca yazı çıkacak karşınıza?